- 2264 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beðeni
AYHAN ÖÐRETMEN
AYHAN ÖÐRETMEN
“…………………………………?”
“Ayhan Uslu.1955 Isparta doðumluyum. Ýsterse canýmý verebileceðim bir eþim, isterseler yollarýna kurban olacaðým bir oðlum bir kýzým var.30 sene eþimle beraber güzel yurdumuzun hemen hemen her köþesinde öðretmenlik yaptýk. Varlýðý da gördük, yokluðu da… Ýmkânlarý da gördük, imkânsýzlýklarý da. Kýþýn kardan yollarýmýz kapandý. Mahsur kaldýk. Yazýn sarý sýcaklarda kavrulduk.
Bizlere teslim edilen fidanlar yeþerdiler, boy verdiler çiçek açtýlar sevindik. Bazýlarý kaderin rüzgârýna kapýlýp savruldular. Üzüldük.
“…………………………………….?.”
“ Biliyorum. Bu soruyu beni konuþturmak için sordun. Uslu demek sessiz her denileni yapan demek deðildir. Ben o uslulardan deðildim. Akýllýydým. Her akýllý insanýn yapacaðý gibi kendimi yetiþtirdim. Sporcuydum. Yeteneklerimin elverdiði birçok spor dalýna el attým. Basketbol, voleybol, masa tenisi, bilardo oynadým. Öðrendiklerimi öðrettim.”
“…………………………………….?.”
“ Olmaz olur mu? Tam otuz yýl. Dile kolay. Peki, o zaman son görev yerim Isparta ya çok yakýn bir köyde yaþadýðým bir olayý anlatayým."
Þehir merkezine yakýn köylerin þehrin imkanlarýndan yararlandýðýna dair yanlýþ bir inanýþ vardýr. Gerçekler hiçte öyle deðildir. Þehir þehirdir. Köyde köy. Görev yaptýðým bu köyde öyleydi. Ýmkanlarý kýsýtlýydý. Bana hep böyle yerlerde görev yapmak haz vermiþtir.
Bir gün Isparta’nýn zengin muhitindeki bir okulun müdüründen haber geldi. Benimle görüþmek istiyordu. Gittim.
“Hadi Ayhan Bey gözün aydýn. Seni o köyden kurtaracaðým. Bana senden bahsettiler. Ýyi bir basket öðreticisiymiþsin. Bu okulun öðrenci velilerinin okulumuza çok büyük katkýlarý oluyor. Düþündüm. Bende senin desteðinle onlara bir þampiyonluk hediye edeyim istiyorum. Þimdi Ýl Milli Eðitim Müdürüne gidelim. Senin ve eþinin tayinini hemen çýkartalým. Beklemeden okulun basket takýmýný çalýþtýrmaya baþla."
Yapýlan teklif cazipti. Benden; Sadece okuma yazma öðretmenin baþarý kabul edildiði, yurdumun ihmal edilmiþ fidanlarýndan vaz geçmem, onun yerine imkanlarý olanlarýn imkanlarýnýn daha da artýrýlmasýna katký yapmam isteniyordu.
“Biraz düþünmem lazým Müdür Bey”
“ Düþünmen mi? Neyi düþüneceksin ki? Bundan daha güzel bir teklifi sana kim yapabilir ?”
" Aslýnda düþünmeme de gerek yok. Ben teklifinizi kabul edemem. Ben çocuklarýmdan ayrýlamam"
Sinirlendi. Benden böyle bir tavýr beklemiyordu. Gözlerimin ýþýyacaðýný, teþekkür edeceðimi, hemen yeni görevime baþlayacaðýmý sanýyordu.
" Tamam, Ayhan Bey konu kapanmýþtýr. Gidebilirsin.Haaa.. .Unutmadan söyleyeyim. Sen o modern çocuklarýna masa tenisi dahi öðretirsin…"
Ayrýldým. Müdür Bey masa tenisi derken benimle alay etmek istemiþti. Farkýndaydým. Ama farkýnda olmadan da bana bir fikir vermiþti.
Þehirden iki raket,file birkaç tanede masa tenisi topu aldým. Sunta fabrikasýnda çalýþan bir yakýným da tenis masasý ölçülerinde bir suntayý köye gönderme sözü verdi.
Ertesi gün derse girdiðimde raketleri ve topu gösterdim.
" Çocuklar bunlar nedir?"
Çocuklar önce þaþýrdýlar. Daha sonra biri parmak kaldýrdý.
" Öðretmenim o küçük beyaz þey Tosbaa yýmýrtasý (Kaplumbaða yumurtasý), diðerler de küçük tokaç. Anam onun büyüðüyle derede çamaþýr döver."
Çocuk haklýydý. Görmediklerini gördüklerine benzetiyordu. Kararlýydým. Onlarýn ne olduðunu neyi nasýl yapacaklarýný öðretecek, hatta onlar la okullar arasý tenis yarýþmasýna dahi katýlacaktým.
Suntamýz geldi. Sahibi Almanya da iþçi olarak çalýþýp kesin dönüþ yaptýktan sonra þehre yerleþtiðinden terk ettiði bir samanlýk vardý. Orasýný çocuklarla temizledik Düzenledik. Artýk bizimde bir tenis salonumuz vardý.
Þehirdeki öðretmen arkadaþlarýmdan rica ettim. Öðrencilerinin eski spor ayakkabýlarýndan verdiler. Bizim çocuklara daðýttým. Çoðuna büyük geliyordu. Palyaço gibi olmuþlardý.
Pazardan kendi paramla ayný renkte þortlar, tiþörtler aldým. Alýnanlar artýk bizim okulumuzun spor formasýydý.
Dersten sonra çalýþmalara baþladýk. Çocuklar her geçen gün yeni þeyler öðreniyorlar, öðrendiknce de meraklarý artýyor, tenisi seviyorlardý.
"Çocuklar yoruldunuz" dediðimde;
"Hayýr, öðretmenim biraz daha… Biraz daha diyorlardý."
Zamaný gelince þehre inip yarýþmaya katýlma müracaatý yaptým. Bana güldüler. Þaka yaptýðýmý sandýlar.
Biz samanlýk spor salonunda çalýþmalarýmýza devam ettikçe köyde söylentiler artmýþ.
"Gýýý Hesna bacý, bizim muallim bebelere tosbaa yýmýrtasýyla tahtanýn üstünde top oynamayý öðreteyomuþ."
"O da nerden çýkmýþ abam ?"
"Ne bilen gari, helbet bi bildiði vardýr"
Zamanla öðrencilerim tenisi öðrendiler. Artýk yarýþmaya hazýrdýlar.
“…………………………………?.”
“ Tabi ki katýldým. O kadar emek verdikten sonra peþini býrakmak olmazdý. Yarýþmanýn baþlayacaðý gün köyün tek traktörünün kasasýna doluþtuk. Spor salonuna geldik. Solon hýnca hýnç seyirci doluydu. Çocuklarým önce þaþýrdýlar. Fakat sonra þaþkýnlýklarýný çabuk atlattýlar.
Yarýþma baþladý. Ýsmi okunan okulun öðrencileri pýrýl pýrýl formalarýyla, ayakkabýlarýyla öne çýkýyor el sallýyorlardý. Tribünden yükselen alkýþ sesleri salonu inletiyordu.
Benim okulumun da ismi okundu. Benim çocuklarýmda öne çýktýlar el salladýlar. Ama hiç alkýþ yoktu. Alkýþlamasý gereken benim köyümün insanlarý. Yarýn yine kör karanlýklarda tarlalarýnýn yolunu tutacaklarýndan ilk akþamdan uykuya geçmiþlerdi. Onlar hasat peþinde, geçim derdindeydiler. Bir tek ben alkýþladým avuçlarým patlayýncaya kadar… Sporcularýmýn moralleri bozulmuþtu. Hepsini tek tek kucakladým.
" Bozulmak yok çocuklar. Her þey masada belli olacak. Sýkmayýn canýnýzý"
Maçlar baþladý. Benim öðrencilerimin rakipleri iriler, besililer. Benim çocuklara küçümseyerek bakýyorlar.
Ýlk maç ilk galibiyet… Salonda bir uðultu. Maçlar yapýldýkça elenenler oldu.
Evettt… Benim çocuklarým finalde…
Final maçý. Salonda çýt yok. Maç baþa baþ gidiyor. Son sete gelindi. Seti alan ÞAMPÝYON…
Bir sayý farkla benim çocuðum galip. Veee… Bir köy ilkokulunun öðrencileri teniste ISPANTA ÝL ÞAMPÝYONU…
Milli Eðitim Müdürü mikrofonu eline aldý.
" Kýymetli veliler, deðerli öðretmenler, sevgili öðrenciler…
Bir köy ilkokulunun öðrencileri sizlerin de gözleri önünde masa tenisinde il þampiyonu oldu. Bu azmin, çalýþmanýn sonucudur. Önce Ayhan öðretmeni ve onun sevgili yavrularýný kutluyorum.Tahminim birazdan diðer okulun Müdürleri bana gelecek, istekte bulunacaklar. Onlara tavsiyem önce Ayhan öðretmenle görüþsünler.Þimdi sizlerden ricam zoru baþaran bu ekibi yürekten alkýþlamanýz dýr. Hepinize teþekkür ediyorum””
Salon alkýþtan inliyordu. Ben, çocuklarým, bazý öðretmenler, bazý seyirciler aðlýyorduk.
Salon aðýr aðýr boþaldý.
Ýl Müdürünün yanýna gittim. Beni tekrar tebrik etti. Öptü.
" Evet, Ayhan Bey söyle. Benden ne istiyorsan vermeye hazýrým"
"Müdürüm belki bana kýzacaksýnýz ama Müdürlükten hiçbir þey istemiyorum. Ama þahsýnýzdan bir ricam var."
"Söyle hemen yerine getireyim"
" Benim çocuklarým efor sarffettiler, yoruldular acýktýlar. Þimdi onlara yemek, hatta tatlý yedirmek istiyorum. Ama bunun parasý tamamen sizden olacak."
Müdür Bey gülerek elini cebine attý. Bir miktar para çýkarýp verdi bana. Teþekkür ettim ayrýldýk.
Þehir dýþýnda sanayide bildiðim bir esnaf lokantasý vardý. Yemekleri hem iyi hem ucuz olurdu. Geldiðimiz gibi yine traktörün kasasýna doluþtuk. Lokanta çalýþanlarý ertesi günün yemekleri için et piþiriyorlardý. Durumu anlattým. Çorba, et, peþinden kadayýf getirdiler. Kadayýflar üstelik kaymaklýydý. Çocuklarým doyasýya yediler. Hesabý ödedim. Müdür Beyin parasýndan yüklü bir miktar artmýþtý. Onu lokantada bozdurdum Çocuklarýma bölüþtürdüm.
Bindik traktörümüze neþe içinde köyümüzün yolunu tuttuk. Gökyüzündeki yýldýzlar bize göz kýrpýyorlardý…
“……………………………………?.”
“ Hayýr, hayýr… Yayýnlayacaksan þimdi yayýnla. Ben günlere karþýyým. O günler tüketim ekonomisinin bir icadýdýr. O günlerde insanlara hediye aldýrýrlar. Alanlar mutlu, alamayanlar üzgündür.”
“…………………………………………?”
“Mutluyum tabii. Dönüp geçmiþime baktýðýmda görevimi yapmýþ olmanýn huzurunu yaþýyorum.Biz de bazý Müdürler, sizde bazý Komutanlar devletin - Ýyi hizmetedilsin- diye kendilerine verilen imkanlarý insanlarý ezmeye, üzmeye kullanýyorlar. Her gelen bir yenilik yapsa. Kendilerini egolarýna kaptýrmasalar. Makamýn baki olmadýðýný bir bilseler… Sonra ne oluyor? Görevleri sona erince sudan çýkmýþ balýða dönüyorlar. Selam verecek, selamýný alacak birini bulamýyorlar…
“………………………………………….?.”
“ Olmaz olur mu? Hep acý çekmedim ya. Benimde tebessümle anýlacak olaylarým oldu. Ýnþallah ilerde onlarý da anlatýrým “
“……………”
“ Ben teþekkür ederim.”
YORUMLAR
gÜZEL BÝR YAZI.dUYGULANDIM.
laf aramýzda beni mi yazdý acaba diye düþünmüþtüm.
Yazýnca kavi yazýyon valla.
Selamlar gomutaným...
Bedri Tokul
Seni yazmaya benim kalemimin gücü yetmez...
O kadar renklisinki sen...
Gözlerinden öperim...
(Bu sýcaklarda pazarlarda nasýl sýkýntý çekiyorsundur kim bilir. Valla hep aklýmdasýn)
Ayhan öðretmen gibi idealist öðretmenlerimiz sayesinde, içinde cevher olan çocuklarýmýz baþarýlý oluyor.
Okurken duygulandýran bir yazý, tebrikler, selam ve saygýlar.
Bedri Tokul
Selam ve sevgilerimle...
öðretmenler çoðu zaman gençlerin gideceði yolu çizen kalem olmuþtur.belki kendileri bunun farkýnda bile deðildirler ama gerçek budur.
hayatýmda unutamadýðým bir kaç öðretmenimden biridir resim öðretmenim.
birgün okuldan geldiðimde, kendisini annemle balkonda kahve içerken bulduðumda inanamamýþtým.elini öptüm, hoþgeldiniz dedim.geleceðinden haberim yoktu, hayatýmda ilk kez bir öðretmenim evime gelmiþti.yanýna oturdum, mahçup, mahçup...
bana dediði tek þey þu olmuþtu.
-ben senin evine geldim ama sen de beni kýrma, resim bölümünü seç.
þunlarý yazarken bile, annemle onu balkonda kahvelerini içerken görür gibiyim...
sevgiyle kalýn.
Bedri Tokul
Ögretmenler, o büyük insanlar, bildiklerini bizlere öðrettiler kenara çekildiler...
Bir çoðu yok þimdi. Kalanlara selam olsun...
Dünyanýz paletiniz gibi renkli olsun...
Güzel bir hatýrat.
Diðer anýlarda buluþmak dileðiyle.
Sevgiler.
Selamlar.
Bedri Tokul
Ýnþallah canýmýz sað olduðu müddetce bir þeyler yazmaya çalýþýydruz iþte...
Selam ve Saygýyla...
Sorular yok ama cevaplar çok güzel. Güzel bir anlatým Bedri Abi. Yeniden yazýlarýnda olmak güzel.
Saygýlar.
Bedri Tokul
Sorularý özellikle sormadým. Deðiþik bir tarz denemek istedim. Verilen cevaplardan sorunun ne olduðunu okuyucu anlasýn ve anlatým bozulmasýn dý gayem...
Selam ve sevgilerimle bacý...
Aynur Engindeniz
"…Millet, fakr u zaruret içinde harap ve bitap düþmüþ olabilir.
Ey Türk istikbalinin evladý! Ýþte, bu ahval ve þerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktýr! Muhtaç olduðun kudret, damarlarýndaki asil kanda, mevcuttur!"
Yazýnýzý okuduðum an, Yüce Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün, Gençliðe Hitabesi'nin bu satýrlarý geldi aklýma. Düþündüm, ne kadar çok ihtiyacýmýz var Ayhan Öðretmenlere.
Saygýlar, selamlar.
Bedri Tokul
Eser Hanýmlar...
Cumhuriyetimizin gerçek sahipleri...
Teþekkürler... Selam, saygý...
çandarlýda orta okuldan müzik öðretmenim var fevzi kofoðlu...her daim görüþürüm...karþýlaþtýðýmda eðilip elini öperken onun gözlerinin doluþunu seyrederim...yazýn burktu beni....ayhan hocamýnda benden küçük olmasý önemli deðil onunda ellerinden öpüyorum...yazýnmý hiçte iyi olmamýþ....sadece hüzünlendim....sevgiler koca usta....
Bedri Tokul
Bir haftadýr Antalyadayým biliyorsun... tatilde falan deðil seninin deðiminle " TORUN BAKMA CEZASI"
Yemek yenilen, iç ki içilen bir bahcesi var yedek meydanýn... Orada ördekler besliyorlar çeþni olsun diye...
Bir anaç ördek peþinden sarý tüylü çivcivlerini gezdiriyor...
Onlarý görünce sen ve ben düþtü aklýma...
Sen anaç ördektin bende arkandan koþan sarý bir çivciv....
Selam ve sayglarýmla gardaþ...
B uyazýyý okurken þimdi rahmetli olmuþ orta okul öðretmenimi anýmsadým.Fatihalar okudum ruhuna.Þiiri bana o sevdirmiþti
O hep derdi;
mezun olup gideceksiniz çocuklar...kiminiz subay kminiz doktor,mühendis sonuçta hepiniz bir þey olacaksýnýz
terfi edeceksiniz hayatta ama biz hep öðretmen kalacaðýz...Evet...öyle bir kutsal meslek ki öðretmenlik
hiç terfisi yok..yetiþtirdikleri kýdem alýr,terfi eder ama o hep öðretmen kalýr...
Benim öðretmenim terfi etti...Ben 12 eylülde tututklandýðýmda onun Millieðitim bakanlýðýnda þübe müdürü olduðunu duymuþtum.beþ altý sene sonra bir dergide yayýnlanan öykümü dergiyle bakanlýða yolladým.
Bir hafta içinde resmini ve mektubunu getiren zarfý aldýðýmda gözlerim dolmuþtu.Ýçerden çýktýktan sonra gittim görüþtük...terfi etmiþti...daire baþkaný olmuþtu...98 de genel müdür,daha sonra müþteþar...ama ben gidemiyordum yanýna...utanma sýkýlma,yarým kalan bir tahsil,cezaevi derken...Ama her yerde onu sevdiðimi söylüyor çýkardýðým þiir kitabýmda ismine ithaf ettiðim þiirim de oluyordu ama yanýna gidemiyordum...
Bir akþam ev telefonu çaldý...Hay eþþek oðlum,yarýn akþam sana misafir geliyorum ona göre..dedi...
Geldi konuþtuk..eþim ve kýzým inanýlmaz sevdiler eski orta okul öðretmenimi...görüþmeye baþladýk...ama onu kanserden kaybettim...
Ya bak aðabey beni kýzdýrma her yazýnda içimde bir yerler eþeleniyor ve bir yaným acýyor..hayatýn içinden akma artýk..
bu güzel yazý bahanesiyle sevgili Öðretmenime dualar yolluyorum..Hayattaki bütün Öðretmenlerinde ellerinde saygýyla öpüyorum...
Sen mi
Nasýlsa karþýlaþtýðýmýzda öpceksin gözlerimden bunu biliyorum..
selam ve saygýlarýmla aðabey...
Bedri Tokul
Sende, bende,Tacoda bize verilen hayatý, bizlerden kaynaklanmayan þekilde yaþadýk...
Sen çok çektin biliyoruz...
Ama bizlerde çok yaþlandýk...
Senin þiir kitabýn (Yada kitaplarýn) var. Benim v e de Taconun bütün hayatýmýz bu sitede...
Gelsin O...Nasýl gelirse gelsin.Ama üzmesin bizleri... Alsýn emanetini gitsin...
Ama... Burda yazdýklarýmýz bu site var oldukca(ki...hep var olacak) okunsun.
Sýcaklarda þiirlerle sulansýn.Soðuklarda yazýlarla ýsýnsýn...
Edebiyat var olsun. Edebiyat defteri var olsun...
Sen var ol...Uzun yaþa...
Benimde Taconunda bundan böyle uzun yaþama dileklerimiz yok... Yeteri kadar yaþadýk.
Bu site bizlere çok þey kazandýrdý.
Benim hayatýmda senin gibi dostum oldu mesela...
Daha sonra yazýlarýmý, þiirlerimi okuyan kalem arkadaþlarým oldu...
Yoruma cevap standarlarýna göre çok yazdým farkýndayým...
" VURUN ULAN VURUN BÝZ KOLAY ÖLMEYÝZ...(A.Arif)
Senin benim tüm adam olan öðretmenlerimizin ellerinden öpüyorum. Gidenlere rahmet diliyorum. Yaþlarý kaç olursa olsun tüm öðretmenlerin ellerinden öpüyorum...
Senin mi ... Gözlerinden öpmeyi karþýlaþtýðýmýz ilk güne erteliyorum...
Bedri Tokul
Genç Ozan
Daim saygýlarýmla......