Tırtılın Halüsinasyonları-23
hayrettin taylan
kandırmacalar ile bulmacalar amacın sorusu
cevap bekleyen vuslat
bir gün gelir gibi yapıp hiç gelmeyenin olgusu
s’anmacalar resitali
iç ağlayış
sen de sendedir kalış
Süzülen gitmelerin en sonrasındayım. En dipteyim, seni görmemek için kendimden saklanıyorum.
-Seninle açılışını yaptığım ayrılığın süper marketinde sen yok satıyor.
Raflarda değilsin oysa.Yüreğimin en kuytu yerine atmışım;yine de yok satıyorsun.Bir de benle ilgili yapmacık güven dağların var,onlar da yok satıyor.
-Bilmem kaç soruda aklanırım .Uslanmayan bir kelebek sanıyorsun.
Her dem renkli kelebeklerle haz dansı yaptığımı düşünüyorsun. Bu kadar aç ve de aciz bir ruhun çıkmazında sanıyorsun.
-Sen öyle sanmaya devam et, sanrıların halüsinasyon gördüğü seni göremediğim her gün de öyle sanmıyor.
“ Artık inan bana muhacir kızı”
-Puslu yüreğine uslu bir ben geliyor.Müge çalıları arasından kurtar beni. Yolum senden geçer yola.
Gelgitlerin vidalanmış sevi yüreğime.Çıkmak kolay mı sandın.Nefsin sözlerinde nefsime yakın kitap gibisin.Nutkum tutuluyor sen kollarını açıp bensiz yattığın her güne.
-Geceler ağıtlarını bağışlıyor gitmiş bir kadın çığlığında.Gözlerinin sözleri sinemi deliyor, ay selin.
Sen aşk göğümde bir elementsin ,ilk kaşifi benim.Hiçbir güzele benzemeyen toplamlarım var ki hala her şeye rağmen sendeyim.
Özleminle oksitlenmişim gün geceye sarhoş, gece gelişine uyanık.
Kasvetin kasketi altında beni topluyor aşk.
D’okunulmaz hecelerin baş harfinde sensizliğin ilk hecesi k’anar beni .Şimdi söyle gidenin arkasında bakma yeni gelini göremezsin diyen ermişin uçurumlarında can tığını nereme batırdı.
-Yokluğunun tortuları var.İçimden söküp attığım her şeyden bir sen değil, bin sen üşüyor, bin sen düşüyor, bin sen düşlerime in oluyor.
-Kalakalışın cinleri çarpmış olmalı sen halimden. Unutuluşlarımızın dokunulmazları zincirlenir, beni sana kilitler tutku. Kelebeklerin duşa girdiği düş şelalesinde çıplak hayallerimi giydirmelisin.
El içinde sensiz gezmenin çıplağından kurtarmalısın.Beni yeniden giydir zekanın aynasından yansıyan özel sevgilerinle.
-Duy beni, en değerlinin hatırına.
Alışkanlık mekanizması bu ayrı kalışların kalayı olamıyor. Gözlerindeki nemli kurut , bensiz yaşadığın her adıma huzur yazısı ekle ki uzak kalışını kabulleneyim.
-Sen her acıda gözleri nemli bir gülyara olursan söyle ben nasıl büyüyeceğim sensiz.
-Ben seni sevmenin dünkü bebeğiyim. Hazır sevdaların mamasını yiye yiye tontiş bir bebek olmuşum.
-Bir aşk bebeği, aşk annesinin sütünde emmeliydi. Şimdi yalancı emziklerin aşk şişelerinde hazı severek emiyorum.
*Gitmelerin de korkusu da yok.Giden de yok. Biraz kilo yapıyor yaşamı. Oysa değiştik sevgilim. Toplumun genlerinde mayınlar var.
-Ben de basıp seni kaybettim.Kendimi de kaybetmenin sınır ötesindeyim. Bu terk edişin gerillası olarak seni kimle görsem vurma mevzisindeyim.
-Yetisi olmayan yetim kalışların can maşuğuyum.Yaptırımcı değil söyleyemediklerim. Daha söylemediğim, yaşayamadığımız onca hayatın ortasını delip gitmek reva mı ki?
-Rabbim ben asi değilim, sol yanım Asi.
Ak-deniz çok yakın .
- Ay-şemi eritiyor gidişlerde.Dökülüyor işte gitmeler, belki de gelmeler.
-Bilincini kalaylayan felsefi liriklerin Manas’ını yazan Tırtılım. Yarın yarime kelebek.Aç kanatlarını gün’eşime gel.
-Sıra dışılığın dişiliğini yapan öylesi kalakalışların münzevi güncesi olmaktan çık. Beklentilerin en tepesinde kahinler var.İksir içirmesini bekleme acıyan yüreğine.
-Bir kaderi yaktık, geri kalanı yakmadan en güzelinde yaşamaya sahil ol.
-Dehliz gittikçe sen’e benziyor.Biraz topla beni senden. Biraz
giyotin sözler kesmeyi bırak. Ki insanız, melek olmaya büyümeye çalışırken, şeytan bizi bizle zehirliyor.
-Açlıklarımızı, aykırılıklarımızı devşirip güzel yaşamanın bileycisi olmalıyız.
-Gitmişsin keşfi en zor bir kıtaya. Seni bulamayacağını sanıyordun.Oysa bilmiyordun Macallan’ın babası ben olduğumu.
-Kapatma gözlerini. İlk ampülü ben buldum, gözlerin kapalı ve beni hayal ederken.
-Şimdi işte şimdi, basmalısın yüreğinin düğmesine.Ve aydınlatmalısın bu bitmez sevdamızın odasını.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.