Ey Benim Yitik Görüntüm
Ey benim yitik görüntüm.Yüzünden tüten dumanlar.. görünüyor..Kırgın gözlerin bir nok-
taya dalmadan önce,bir öykü resmediyordun..Çizgiler belirmişti gözlerinin önünde..Bakışların bütün hatlarıyla çizilmişti.
Gökyüzü vardı - gece ve .gündüz.
Gündüz masmavi aydınlık, ya da şakır şakır yağmurlu..
Kadın güvercindi... Yüreği pıtırtılı yürüyordu yolda..Yağmur selvi kavakların gümbürtüyle
sallandığı yerde yağıyorsa..kaçıyordu..En çok da güneş yağmurunu sevdiğini söylüyordu.
O zaman dikkat et bütün insanlar güneşlidir.Bir kardelen gibi erken açarlar.Hüzün gridir ya dağılıverir. . Ev güvercini değildir güvercin ..Bembeyaz göğsünü vurur denenmemiş yol
lara ..Tanımaz avcıları..aklık boğacak sanır silahın kara rengini..böyle diyordu kadın..
Dünya sonsuz bir ormandı, yasaları , yasa koyucuları ile.Her dönemeçte bir yol kesen, bir kara silahlı avcı kesti önünü . insanlığına durmadan don değiştirdiler.. Ağladı güvercin , çırpındı..
Masal anlatmaya koyuldu ilkin ; perileri , cadıları, kuşları ,balıkları,avcıları..
İnsan kılıf değiştirdi durmadan.Köpek oldu ,kedi, örümcek,ayı ,yılan;duvar oldu. Kelebek yüreği uçtu durdu inadına bütün çiçeklerin üstüne , ışık kondu. Her zama ölen kafdağının
ardındaki peri padişahının oğlunu , canlandırdı yüreğinde . yüreğini esenledi. gülle donadı.
sevgiyle besledi..Yine başaramadı. İnsan istemiyle insan olur . istemediler.. da geri gönder
kafdağının ardına ..
Ömrünün dönüm noktası oldu; kendini iri gövdeli bir yılan kılıfında görmesi.
Çırılçıplak kalmıştı..Kendini görebilmenin ertelenilemez bağışlanmazlığı..Eski zamanlarda
yaşıyordu sanki..En küçük çocuğa kadar zehirlenmiş herkes..Ellerindeki kılıçlar tahta de-
ğil..Çıplak olan geriliyor sonunda..Orada duruyor elleri havada..Bütün kılıçlar ona doğrulmuş.. Pencereden sokağa kaçsa ,kılıçlı kalabalık çoğalacak..
( Herkes evlendiği için evlenecektim ) ..Evlen- En son umut sesinden duyduğu ses..
tutsaklığı geçir parmağına- Alaylı güldü sonra -Napabilirsin- Bu sözü her karşı çıkışta
duydu..İnsan gücünü yadsıyordu.İnsan kurulu saat değildi Duygularıyla aklıyla , bilgisiyle
gücüyle ,o bir insandan yayılan - sonsuz gücüyle ; bütün kılıçları eğebilir , yolunda dimdik yürüyebilirdi...
insan resmi çizerken ellerden başlanılmaz.Onun için ayrımı yoktu ..önce ellerden başladı çizmeye ..Ellerin eklem ağrılarını bile çizdi..Sonra adım atmaya yarayan ayakları, bilekler ,dizi,bacakları.İnsan yürüyen ,yürümesi gereken bir varlıktı..
İnsan başını , beynini çizdi ; o en güçlü yer..ayakları,gövdeyi tüm uzvu taşıyan yer..
yerde hep çiçekler vardı..Çiçekleri gökyüzüne taşıdı..Yıldızları yere indirdi..Işık ağacı yaptı..Sonra da tam tersi ..ağaç ışıkları..En önemli ışık ,insan ışığıydı ..-Aydınlıksın, ışıklısın diyen sese gülümsedi..Onun da glümsemesini istedi..O gülmedi , güler gibi yaptı ..Yıldız diye avunduğu taş kabuğuna girdi..Oradan başladı yıldız masalları anlatmaya..telofonuna mektubuna yanıt çoktu.. Ama gerçek insanını yitirdi..Yıldız mezarlarını seyretmeye koyuldu, taş kabuğundan..
Yüzü her zaman asık , sevgilisiz,acı çizgili çünkü sevgisiz insanlar ; ölüdür...
15 1 1995
YORUMLAR
glenay
geikmişllikle teşekkür ediyorum.
Duygularınıza yetişmeye çalıştım. Ben de yayan kaldım. Yarım kaldım. Size erişilmeyecek dost kalem. Hayran oldum edebi kişiliğinize. Ayakta alkışlıyorum. Selam olsun.
glenay
Öykümsü şiirimsi yazımı beğendiğiniz için teşekkür ediyorum.
Erişilmeyecek kadar değilim ayrıca her insana erişmek mümkündür;
insan isterse.selamlar..
glenay
İnsan isterse her şey mümkündür.Selamlar.
Güzel bir yazı.
İzlenmeğe değer. Güzel şeyler gelecek kaleminizden.
Başarılar.
Sevgiler.
glenay
Çarpıcı, paramparça ve kurutucu... Ruhumu ele geçirdi sonra bırakacak sandım ama olmadı. Yenik düştüm:))) Marcel'in dediği gibi şiirseldi, düz bakışla kanıksanamayacak kadar estetik:) Tebrikler.