Ah Ben Kendimdeymişim, Günaydın Bana Esma
hayrettin taylan
Ağlatan Kadın da Ağlar mı ki Aşk
-Bu tesadüfün tespihini çekti -ben sonrası,sen öncesi kadim dostun yüreği ipek boncukları.
-İmamesi sende kalan bir tespitin tespihiyim.Çekilmiş haldeyim, gözlerin hala aynı renge aşk olurken.
-Davetiyse bende kalan aşk misafirim gönül soframda değil.Bu yalpalanışın kutsanan seyrine y’ellere düştüm Dilnazım.
-Kefensiz gömüldüğün yüreğimde mumyalandı.Belki Firavun’un kızısın.Belki piramitlerin sırrını yazıyorsun orda. Belki sırlarıma kademliği kadere pişiriyorsun.
-Belki kaderden de kadere giden bir kaderin son cennetisin .
-Seni kıyı köşe aradığım Arasatlarda senden akışların tesadüfüne kül oldum.
Bir “Esma “ perdesinde yeniden sen canladın.
-Bir bir sen oynandın.Sen kadar sana yakın Esma perdesi açıldı günceme.
Umutları gagasında taşıyan beyaz bir güvercin gibi içime yuva kurdu .
-Kim bilir hangi bilincin mistik aynasında yansıyor terk edilmiş cemalim.
Kanıyor enfüsi yaram .Enfeslerinin fesini giyen Esma –yi Belkıs’ına
Masal olup toparlayasın diye.Bin bir gece oldum uğruna.Nefretlerinin kapkaranlığını giyen gururun ruhu sensizlikle beraber yok olma dersinde.
Topla hadi gidişleri.
Sar beni neon gecelerin koynunda. Bir imza değil haykırışım.
-Canhıraşımın “ Kaf “ında beni Anka’(r)aya çeviren sensin.
-Külünden yeniden aşk oldum. Bağrımda bitmez karakışlar olan ve yeşeren senli kardelenlerin delgeçiyim .
-Bir çırpıda Bisitun ‘ı delen ferhadi bir hattın aşk hattatıyım.
Kime aidim.
Kimden kayıbım.
Kimdendir kimsesiz ayıplarım.
Suçluluğun figürlerini çizmekten vazgeçsin gidişlerin.
-Aşk bir mürekkep lekesi değil ki paklansın.Bu yürek sızısına damlaların eklemişse hangi vicdani dehlizin efkarı olayım.
-Bir “esma “ esti yazları yazgıya susturan umutlarla.
Bir “esma “Ak”tı sen Dicle olarak bensiz akıp benim Fırat’ımı kuruturken.
-Nicelerden son Nice benim.
Özümden yitip gittiğin tözümle,gönül gözümle,iki dünyalık sözümle sana geldim .
- Sen var mısın ki ?
Kör bir Yusuf yaptın. Lal Züleyha ‘ları çıkar can yatağımdan, aşk otağımdan.
-Aş(n)Kara bir sevdadır .
Kristal bir K.Kolomb gibi ahizelerine yansımıyor ahların bilinmeyen kıtası.
Bir tekrar olsun bu isteyişimin.Bir ömür sürsün bu sevda tufanım.Nuh’a yakın, kendime yakın İbrahimi bir adağın aşk İsmail’iyim.
-İsmail’ler öldü.Aşkın doğurucu bir heves keşfetti hislerimde.
Bir nefret kadar yakın olmaktır aşk.En uzak yakınlarındasın.
Bir “esma” uygundur semasız ,sensiz , aşksız bilinmeyenlere.
Kul dansını bilmeden aşka kül dansını oynayan tecimen bir maşuğun postundayım.
-Yüzüm kıbleye doğru, dualarım sana;ama içimdeki Ebu Cehil ve meftun azazil başka ziller çalıyor Nazlıcan.
Kanamış bir kördüğümün gün görmüşüyüm.
Çözdükçe seni buluyorum takdirini yücelere bıraktıklarımda.
Aşk geçirmeyen tellerin sesinde önce sen ,önce aşk, önce gelişin sesi oluyorum.
Duy beni.
-Duyumsama güneşini çevirsin aşk-ı esmayı pervane. Bir gün kadar ol aşka.Bir ömür kadar kal yüreğimde.
-Yılan yürüyüşü yapmasın bahtın yalanlarıma. Karası bitmiş tamamıyla su olmuş yazgımın azizesi olmalısın. Bir Elazizli yokluğuna can aynalar dizerken,kırma bekleyiş yansımalarını.
Güveye benziyor sensizliğim.Ta senden yiyorlar.Oysa naftalin ,aftalin varken bu sensiz kemirme hangi ömrü uzatır ki .
Gidişinin bin bir kurdu varmış, her yaramda çıkınca anladım.Önce direnemedim ;ama son Yakup olunca kurtlar, ahlar, sineme delen sözlerin az geldi.
- Yıkılmış kentlerim ,yırtılmış amaçlarım, bitirilmiş öylesi gidişlerim yok.
-İade edilmiş bir şeytan değilim.Tahsilli bir melek olmuşum dize başlarında. Erkekten melek olmaz deme.Ben senden sen’e geçmiş bir geçmişle o mevkiye Cavidan oldum.
-Tahlilsiz bir talihin tayini değildi benden gidişin.İsraf edilmiş kirli günlerin sınavıydı.
-Kul olmakla ,kul kalmanın dansında özümden sayfalar yırtıldı.
İrade ile nefsin başkalaşımıydı yaşananlar.Psiko-sosyal bağlamda binlerce bağla çözümlenebilirken bu kaybın ayıbını.
-Susmak ve gitmek yetmedi buncalara.
Uzattığın şansların zeytin dalını değil,zeytini yedim demek.Nefis zeytunidir.
- Kırılacak bir vazo gibi hayat hep durdu ömrümü baharımızda.
-Önerdiğin aşklara bebek olma önermesindeyken.Asal olan sendin.
Başka işlemlere b’ölünecek kadar değildi duruşun.
-Yeis birazlarımızdan aldı bir kere.Faydasız faydaların tayfasında tayfunlarımı estirdim tuhaflışırken.
*Ben hiç ben değildim.Bu beni kucaklayan nazarın, ya da nefsi pazarın kadimiydim.Sihri üstümdeydi.Kendim değildim.
-Sen bu kadar melekken, onca şeytanı üstüme salan ehli keyfin dönencesinde güneş olarak kalamazdım demek.
-Suçlama.Bu bilinç bilgesini.
Her şeyin çok farkındayken yaptıklarımın seri katili olarak yaşamanın vicdani derinliğinde suskularım yanardağ.
-En güzel şarkının çalındığı bir radyo değilim.Sen çalınmıyorsun.
-Evet, sayın seyirciler, bu aşkın , bu gönül frekansının en güzel kızı, en güzel parçası şair için gelsin demiyor,hayat ve sen.
-Sesin ömrüme kadar gelmiyor.
-Masumiyet de bakire değilmiş.Çalakalemmiş sensiz alem.
İmkansızlığa nakşedilmiş ipek böceğinin kozasıymış yolculuğum.
Giyotinlerin susku ağzındaymış bana söylemediklerin.
-Bırakılmaz diyor yara Esma. Eriyişin kabuldür bekabillaha.
- Kabullenişimin kasrına gelmiyor güzeller.Sarayını bana sunan yetme Belkıs’ların Hüthüt ile melodik acılar okuyoruz.
-Sahi kaç beyazın var göremediğim saçlarında.Beyazlarını örmeye ömrüm yeter mi ki?
-Ah ben kendimdeymişim, günaydın bana. Esma ,uyandırdı bin yıllık uykuda.Kıtmir olmuştum yürek mağarana .Yaranın kabuk artıklarıyla beslenen bir Kıtmirdim.
-Mağaranda sen, kapısında ben.Ve bitmeyen ,uçmayan beyaz güvercinler.Gündüz güvercin, gece kumru.
--Ah ben kendimdeymişim, günaydın bana Esma …
Tozlanmışım, yellerimi tutuyor el’ler.
Talazlanmışım, bendini kurmuş periler.
Kirlenmiş bir Mecnun’um leğeninde yıkıyor Leyla’lar
kızartılmışım ç’alıntı gönüllerin közünde Şirinlerce
Ağlatılmışım ay şemi eritirken her gün yapayalnızlıklarda.
-Kim bilir bu can havli özlemlerin dilini. Senden sana yakın bir yerdeyim, gelmelisin ki sensiz dünyanın çivisi çıkmasın.
--Ah ben kendimdeymişim, uyandırma beni Esma …
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.