- 939 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Kandil Geceleri.
Değerli Dostlar!
Kandil gecelerinde göstermiş olduğumuz dini hassasiyetimizden rahatsız olup,
Ümmet-i Muhammet arasında birlik, beraberlik, muhabbet ve uhuvvet vesilesi olan, Rabbimize karşı vazife-i ubudiyetimizde o gecelerde mutadımızın dışına çıkarak tövbe istiğfarda yoğunlaşmanın bidat olduğunu iddia edip Müslümanları bu güzel davranışlarından vazgeçirip, mahrum bırakmak isteyen birisine veya bir zihniyete yazmış olduğum makalemdir.
Saygılarımla.
Muhterem Kardeşlerim.
Kandil gecelerini dinin tamamlayıcısı olarak kabul etmek ne kadar yanlış bir düşünce ise!
Onları yok saymak ve ilgisiz kalmakta, ondan daha doğru bir anlayış değildir.
Allahın Kitabı, Resulün sünneti din adına müracaat kaynağımızdır.
Allah Resulünün bize bırakmış olduğu dosdoğru yoldur.
Bu kutsi yolda yürürken bidadlardan korunmaya dikkat etmemiz gerektiği kadar,
sünnetlere de bida nazarı ile bakmaktan sakınmamız gerektiğini unutmamak gerektir.
Kandil diyerek dini hassasiyetimize katkı sağlamaya çalıştığımız Veladet, Regaib, Miraç, Beraat ve Kadir gibi geceleri yok saymak bu gecelerde Allah’tan af ve mağfiret dilemeye yönelen mü-minleri bu güzel davranıştan soğutmak HİÇTE DOĞRU bir düşünce ve davranış değildir. Sadece şeytanın sağdan yaklaşması denilen menfur bir iğfal politikasıdır.
Bu değerli gecelerin (veladet ve regaib istisna edilebilir.) tesidi ve ihdas ve ihyası öyle iddia edildiği gibi sonradan çıkma bir bidad bir adet değildir.
Leyl-i Miraç;
Kuranda adına (İsra) sure bulunan hadisler ile de teyit edilen af ve mağfiret kapılarının açılarak, Allah’ın kullarına olan ihsan ve ikramlarının yoğunlaştığının müjdesinin verilmiş olduğu bir gecede mü-minlerin ibadet ve istiğfarda yoğunlaşması nasıl bidat sayılabilir?
Leyle-i beraat;
Yine kuranda “inne enzelnahu fi leyletun mübareketin” (44/2-3) iltifatı ile Kutsiyet kaynağı Kuranın levh-i mahfuzdan beşere hediye edilmek üzere arzın semasına bir bütün halinde tenzilini ihtar eden ve Allah tarafından bereketli bir gece olduğuna dikkat çekilen Leyle-i beraat’a (af ve mağfiret gecesi) ilgisiz kalmak nasıl düşünülebilir, ilgi gösteren Müslümanlar nasıl bidat işliyorlar diye suçlanabilirler?
Leyle-i Kadir.
Kadir sure-i (97) celilesinde “hayrun min elfi şehrin” denilerek BİN AYDAN DAHA HAYIRLI OLAN “tenezzelül melaiketihi verruh” ifade-i sübhaniyesi ile başta Cibril-i emin olmak üzere meleklerin ve ervahı aliyenin arzı ziyaret gecesi olan bu nurlu ve bereketli gecede mü-minleri gaflet içinde uyumaya davet eden, hüşyar olanları da suçlu sayan düşünceden ve iddiacılarından İslam adına ne kadar samimiyet beklenebilir?
İnananlara fecre kadar selam ve esenlik olduğu müjdelenirken bu değerli geceye dikkat etmeyen ve aleyhinde bulunanlara da İŞARET EDERCESİNE!
“ vema edrake ma leyletul kadr” sen kadir gecesinin ne olduğunu nereden, nasıl bileceksin, diye İMALI BİR SORU YÖNELTİLMİŞ! ..
Leyle-i Reğaib’e gelince;
Kabul eden eder, etmeyen etmez.
Amma ümmet, Allah’ın son peygamberi,
Âlemlere rahmet, makamı Mahmut sahibi peygamberler arasında Habibullah namı ile merfu ve mevsuf,
Varlık âleminin hilkatinin menşe-i, nur-u Huda’dan halk olunup,
Hilkat nuru mahlûkatın hilkatinde malzeme olarak kullanılmış olan,
Hz. Muhammed’in (Sav.) varlık âlemine hediye edilmek üzere yine varlık âleminin ilk menzili olan anne rahmine intikal ettiği gece olarak kabul edilip;
O Ululazm, zübde-i kainat, Eşreful mahlukat, Nebiyi muhterem Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) in dünyaya gelişine rağbet etmesi o geceyi O nebiyi muhteremin izzet, azamet ve vazife-i Risalet’inin makamından kaynaklanan kudsiyyetine yakışır bir şekilde oruç, tövbe, istiğfar, namaz, sadaka ve benzeri dini değerler ile karşılamak kutlamak ve uğurlamak;
Her Müslüman’ın Peygamberine karşı sevgi ve saygısını gösterme ve bunu kendi aralarında Müslüman izzet ve vakarına yakışır bir sevinç günü şekline dönüştürmekle beraber, Allah’ın da bu geceye olan ilgi ve iltifatını da fırsat bilerek ibadetler ile değerlendirip ahiret sermayesine dönüştürmesi nasıl müfsid sayılıp merdud ilan edilebilir?
Leyle-i veladette Efendimizin dünyayı teşrif gecesi olduğundan dolayı, fazla tasrihat ve tahşidata lüzum görmeden, kendi çocuklarının dünyaya gelişinin doğum gününü kutlayanların, Allah Resulünün dünyayı teşrif edilişine ilgisiz kalmaları;
O Nebiyi muhteremin Risalet ve Nübüvvetine yakışır huşu ve huzu ile ibadet etmemeleri ve bu geceden bir birlerini haberdar etmemeleri, bu değerli geceleri yalnız kalarak gaflet perdelerinin altında dini hassasiyetten uzak kalmamaları adına bir birlerini tebrik ve tebşir etmemeleri KİM NEDERSE DESİN BENCE BÜYÜK BİR NOKSANLIKTIR.
Kaldı ki bu gecelerin feyz ve bereketi, af ve mağfiret adına Allah (cc) Hz lerinin bu ve benzeri gecelere olan iltifatını anlatan hadisi şeriflerinde sayısı bir hayli yüksektir.
İsteyen zahmet buyurup kaynak kitaplara müracaat edebilir.
Değerli Dostlar.
Dikkat edilmesi gereken en önemli husus.
İFRAT VE TEFRİTTEN UZAK DURMAKTIR.
Korurken, katletmemek.
Severken, putlaştırmamak.
Selam ve dua ile.