- 666 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Kızıl Hasat
Kitap okumak da bazen bir serüvene dönüşebiliyormuş.
Polisiye bir eser okumayı hiçbir zaman tercih etmedim. Ta ki döneminin ünlü oyun yazarı Lillian Hellman’ ın “Güneyli Bayanın Özel Defteri adlı ödüllü anı- biyografi kitabında eşi Dashiell Hammett ismine aşina oluncaya kadar. Dashiell Hammet’i önce eşinin sevgi cümlelerinden okumak ayrıca etkili oldu üzerimde. Polisiye bir roman okumam için bu ayarlanmış bir buluşmaydı sanki .
Asıl sürpriz ise Hammett’ in Kızıl Hasat kitabı ile kendi kitaplığımda okunmayı bekleyen kitaplar köşesinde sarı- kırmızı dizaynıyla karşılaşmam oldu. Böylece ilk polisiye romanıma bir hamlede ulaşmış oldum. Üstelik en doğru kalemlerden biriydi.
Yazarın kendi hayat öyküsünde gazete satıcılığı, tezgahtarlık ve hamallık yıllarından sonra 8 yıl dedektiflik dikkat çekiyor. Çeşitli dergilere macera ve dedektiflik hikayelerinin ardından 1929 dan itibaren romanları yayınlanmaya başlıyor. İkinci dünya savaşına da katılan yazar insan hakları savunuculuğunu da üstlendiği yıllarda kendi ülkesi tarafından Komünist partisi ile ilişkilendirilirek 6 ay hapse atılıyor. “Sırça Anahtar, İnce Adam, Malta Şahini ve Türk Sokağındaki Ev” başlıca eserlerinden. Malta Şahini adlı romanı ünlü oyuncu Humphrey Bogart tarafından canlandırılıyor; Ki o sahneleri siyah beyaz görüntüleriyle hatırlıyorum. ”Türk Sokağındaki Ev” son yıllarda film yapılmış.
Uzun yıllar senaryolaştırılarak sinema ve televizyonlardan defalarca izlediğimiz günümüz polisiye- aksiyon filmlerinin başlangıcına kadar gitmiş oldum Dashiell Hammett’ in Kızıl Hasat adlı polisiye romanıyla . İngiliz etkisinden kurtardığı polisiye romanlara yeni bir tarz kazandırdığı kabul edilen Hammett bugünkü aksiyon filmlerini görseydi neler düşünürdü acaba?
Amerikan dizilerindeki dedektif profilinin soğukkanlılıkla koca bir şehrin kendi bünyesinde oluşan menfaat şebekelerini önce birbirine kattığını, sonra ortalığı pirüpak ederek olay yerini koşarak terk ettiğini çok usta, sıkıcı olmayan bir dille anlatıyor Hammett bu kitapta. Kadın, içki, para ve kanlı sahneler iç içe geçmiş. Bir de bu tarz filmleri gençliğimde çok izlediğimden olsa gerek bu polisiye kurguyu yazıdan da kolayca takip edebildim. Yazar merak tohumlarını ustalıkla ekerek hikayeyi sağlam bir çizgide tutuyor. Sonuna kadar soluksuz birlikte iz sürüyorsunuz.
Romanı keyifle okumasına okudum ama tavsiye etmeye gelince eğer ilk polisiye romanınız olacaksa okuyun diyebilirim. Malta Şahini ve Türk Sokağındaki Ev adlı romanları için daha sıkı eleştiriler var. Belki oradan başlamak daha iyi olur sizin için. Benim için ise böylesi güzel oldu. Bol kanlı, bol cinayetli ama bugünkü Ergenekon, Balyoz ve Şike olaylarının yanında çok hafif kalan basit para, güç ve iktidar çekişmelerini üstelik bugünkü bazı romancıların diline kıyasla ruhu zedelemeden Hammett’ dan daha iyi kimse anlatamazdı herhalde.
YORUMLAR
Aslında ülke gündemimiz zaten polisiye bir roman olduğu için kitap olarak hiç polisiye okuma ihtiyacı duymadım. Polisiye roman hakkında çok fikrim de yok. Ama yazınız iştah açıcı geldi. Tanıtım için teşekkürler. Saygılar.