BİZ AYRILAMAYIZ 28. BÖLÜM
Zeynep gözlerini yumdu ;uyumuştu...
Kızlar" Emine anne yapacak bir şey var mı? diye sordular.
"Sağolun çocuklar ."
Köyden birkaç kişide Zeynep in geldiğini duyunca; merak edip gelmişlerdi.Aralarında minik Elif çik te vardı.Sağlığı nedeniyle ağır ağır geldi.Kamil Doktor onu görünce
" Aman benim kızım iyileşmiş" diyerek sevinçle sarıldı.
"Evden selam getirdim. Yardım edilecek bir şey var mı? Hepimiz Zeynep ablamı çok merak ettik."Biraz oturup ;gitti.
Metin yine gelmiş; Zeyneb in yanındaydı. o ise dalgın dalgın yatıyordu.
"Çok bitkin" diye söylendi.Aslında kendiside farklı değildi ki... ayakta zor duruyordu. Sandalyeye oturdu. Bu solgun yüzden gözünü alamıyordu.
"Canım canımın içi"Yavaşca ellerini öptü.
"Güzelim, iyi yüreklim ,birtanem benim." Gözlerinden yaşlar yanaklarına süzülüverdi
Kamil Doktor "kuvvetli olmasın.Toparla bakalım kendini.Bak sende iyi değilsin.Yat birazcık dinlen.Güzel günler sizi bekliyor buna emin ol."
"Tamam da gitmeden birazcık daha bakayım .O na doyamıyorum."
"Biliyor ve seni anlıyorum. Ama bitti bak; her şey yoluna girecek .Şimdi uyu dinlen. Ben bir çare düşüneceğim. O da çok özlemiş inan. Heyecanlanmasın; amacımız bu görüyorsun ki çok halsiz.Biraz toparlansın da.Hadi ayakta durma sende git dinlen ."
Metin zor da olsa oda dan çıktı...
Gün öyle geçerken; biri bir yerde diğeri bir yerde iyice dinlendiler.
Sabah Metin i çalan cep telefonu uyandırdı.Arayan babasıydı.
"Annen kalp krizi geçirdi. Hastaneye kaldırdık oğlum. Nerede isen gel.Bence iyi olur."
Metin hemen yataktan fırladı.Ali de uyanmış konuşulanları duymuştu.
" Neler oluyor ?"
"Annem kriz geçirmiş. Derhal gitmem lazım."
"Nasıl gideceksin?Araba bulabilecek misin?"
"Erzurum a ; oradan da uçakla giderim. İnşallah erken saate bilet vardır."Apar topar hazırlandı.
"Emine anaya; babaya selam söylersin.Zeynep once Allah a sonra sizlere emanet
Onu görmeyi çok isterdim ama...Şimdi sırası değil.Annemin hastalığını duyurmayın neolur."
Ali de arabaya kadar gelip onu geçirirken "Tamam kardeşim; merak etme . Selametle git. Yollarda dikkatli kullan.Vardığında bizi arayıp mutlaka haber ver.Sonra birşey daha ...Zeyneb e mesaj yaz."
"Tamam yazarım." İki genç birbirlerine sarıldılar.
"Mustafa Amca da onları böyle görünce " Neler oluyor hayırola çocuklar*" diye sordu.
"Metin Erzurum a gidiyor.Oradan da inşallah uçak bulur ."
"Salimen git oğul"
Araba virajlı yollarda hızla kayboldu.
Mustafa amca "Zeynep nasıl? dedi.
"Bu gün görmedim akşam iyi idi."
"Yapabileceğimiz bir şey var mı?"
"Yok dua edin Sadece duaya ihtiyacımız var" diyerek ayrılıp eve geldi.
"Acaba Emine ana kalktı mı? Kapıyı tıkırdattı."Saat epey oldu ama bugün pazar yaa" diye içinden geçirdi."
Emine hanım karşısında Ali yi görünce "Hayırdır oğlum ? Gir içeri nerden böyle?"
"Zeynep nasıl?"
" İyi şükür; uyuyor."
Ali mutfağa girdi.Sessizce...
"Anam; Metin i uğurladım.Size çok selam bıraktı."
"Birdenbire böyle nereye gitti?"
"Istanbul a.Annesi kalp krizi geçirmiş; acil hastaneye kaldırmışlar.Allah yardımcısı olsun.O yolları nasıl aşacak bilmiyorum."
"Aman Allah ım...!" diyerek sandalyeye çöktü.Çok üzülmüştü.
"Zeynep bilmesin."
"Olur oğlum merak etme. Yarabbim acil şifalar ver kadına. Metin e de gayret.Nasıl gidecek onca yolu?"
"Bilmiyorum ona eşlik etmeyi düşündüm.de.Zeynep var diye vazgeçtim.Onu bize emanet etti.Sadece dua edeceğiz.Başka elimizden birşey gelmiyor ne yazık ki...."
Ali çok üzgündü." Bir Zeyneb e bakayım" usulcacık kapıyı açıp içeriye girdi.
Sakin uyuyordu. Yavaşça elini alnına koyup ateşine baktı.Sevgiyle saçlarını okşadı.
"Zavallım yine sana sabır düşüyor; daha ne kadar bekleyeceksin bakalım?"
Elinin temasından Zeynep gözlerini açtı.
"Günaydın uykucu.Bu ne uykusu böyle; bak saat kaç?"
Emine hanım da yanlarına gelmiş "Rahat bırak kızı uyusun oğlum."
"Yok öyle kaytarmak. Bana verecek hesabı var."
Zeynep gülümsedi "Sahi mi?Sorguya mı çekeceksin beni?"
"Herhalde; insan bukadar üzer mi? Öldürdün bizi on gün."
"Gerçekten on gün oldu mu?"
"Tabi yaa."
"Ayyy...! Annemler de merak etmişlerdir.Tühh...görüyor musun ."
"Ararsın .Bak baban haber vermiş; Yıldız ı bulmuşlar. Okullar kapanınca getireceklermiş."
"Sahi mi? Çok sevindim;çokkkk.Okulların kapanmasına nekadar süre var?"
"Üç hafta."
"Ayyy...! Daha epey varmış."
"Niye öyle dedin kii.?"
"Ama ben gitmek istiyorum.Artık geri dönmeliyim."
"Bu nereden çıktı şimdi?"
"Anamı,babamı özledim ve artık Metin siz yapamayacağım anladım.Ona gideceğim. Daha fazla üzülmesini istemiyorum."
"Pekala düşünürüz bakalım."
"Ne demek? Ben gideceğim diyorum."
"Bende ağabeyin olarak düşünürüz dedim. Hele bir iyileş te."
"Ben çok iyiyim."
"Tabi canım ne demezsin; iki gece önce yolun sonundaydım diyen bendim değil mi?
Adamakıllı iyileşmeden gitmek yok. Bu konu kapanmıştır."
O arada odaya Kamil Bey girmiş bu tartışmayı görünce...
"Neler oluyor? Bu oğlan niye bağırıyor böyle? (Sonra Zeyneb e dönerek)
"Sen nasıl oldun kızım?"
Ali ona sitemli bir bakış bakarak "Hanımefendi gidecekmiş te... onu konuşuyoruz. Sahi
İstanbul da nerden çıktı şimdi? Sen Ankara dan gelmedin mi?"
"Aslında biz İstanbul da oturuyoruz.Ben Ankara da okuyorum."
" Neyse... bunları sonra konuşuruz. Benim karnım aç.Kahvaltı yapalım"diyerek konuyu değiştirmeye çalıştı Ali.
Zeynep e dönerek "Hadi kalk bakalım; ne kadar iyileştiğini görelim."
Genç kız dışarı çıkınca; Kamil Beye Metin in gittiğini söyledi. "Zeynep duymasın; kendisi sebep oldu diye üzülür ."
Doktor da çok duygulanmıştı. .Aslında o bu gün iki genci birleştirmeyi düşünüyordu."
Belli etmemek için aralarında anlaştılar.
"Bu kızı burada nasıl tutacağız bilmem?"
Artık onu tanımışlardı. Çok kararlı ve inatçı biriydi. İkna etmek zor olacaktı. "Rabbim yardım et "diye gönlünden konuştu.
Neşe içinde kahvaltı yaptılar.
Zeynep "Artık bu gün yatmayacağım.Kendimi daha iyi hissediyorum" diye gülümsedi
Kızlarda gelmiş, onlara katılmıştı. Gün güzel geçti.
Bir ara Metin den mesaj geldi.Kısa ama çok duygulu bir şiirdi.
"Seni sevdiğimi sana nasıl anlatsam?
Yıldızları toplayıp önüne mi sersem?
Mehtabı koparıp sana mı versem?
Dile; bütün gülleri yollarına sereyim.
Seni çok seviyorum.
Senin için ölde öleyim."
Ali de yanında merakla "Ne... kimden geldi?" diye baktı.
O ise öyle mutluydu ki... "Metin den."
"İstersen oku da dinleyelim."
Zeynep mesajı okurken güzel gözlerinden yaşlar boşandı.
Ali "Gördün mü bak nekadar çok seviyor seni.Haydi cevapla da o da sevinsin."
Genç kız öyle dalmıştı ki... Ali eğilip
."Yazdığını görebilir miyim?"
Hemen telefonunu ondan kaçırarak
"Hayır olmazzz."
"İyi o zaman ne yapalım.Bari güzel şeyler yaz."
"Tamam...tamam."
"Ne yıldızlar; ne mehtap...
Ne güller, ne çiçek; benim için hepsi sensin.
Kokun güllerden; çiçeklerden güzel senin.
Ben seni istiyorum; seni çok seviyorum bunu burada anladım."
O gün uzun uzun mesajlaştılar. Zeynep çok mutlu ve iyi hissediyordu kendini.
Ali her fırsatta Metin e telefon ederek annesinin sağlık durumunu soruyordu.
"Yoğun bakımda ama umut var; şükür" dedi Metin. O da Zeyneb i sordu "Nasıl?" diye.
" İyi..iyi epey toparlandı.Ama artık gitmek istiyor."
"Hayır... hayır daha değil.Aman gelmesin. Annem biraz iyileşsin de sonra... .Duyarsa çok üzülür biliyorum."
"Bakalım buralarda onu nasıl tutacağız."
Herkese çok selam söyle
"Sende selam söyle. Annene acil şifalar diliyorum."
AYŞE KARAN
DEVAM EDECEK...
YORUMLAR
güzel ve gerçekten seven yüreğini ortaya koymuş şiirle tamamlamış bir bölüm duygulandım...mutlu biter inşallah sonu sevgilerimle...
AYSE 09
bu kadar yazdığını bilmiyorduk güzel di emeğini kutlarım.
tebrikler selamlar.
AYSE 09
sayfamda sizi görmekte güzeldi sağ olun
saygılarımla