YORUMLAR
sen benim için bu saydıklarının hiç birisini yapmasanda ben seni severim kanki....ki sen yapıyosun zaten ...beni çok şımartıyosun ama....yapmasanda sevgim eksilmez yani.. korkma...:)
....
kraliçe ne söylemiş bilmem de...kral ne anladı acaba..ben daha çok onu merak ettim...hiç bişey anlamdıysa yazık hatun söylendiğiyle kalmıştır.....
.....
he bide son sözün...
Ve kimse sevdiğinden bir başkası için vazgeçmez...
vazgeçerse a..'dir zaten bilmem hatırlatmama gereNk var mı...?
:)
Uçuşan kuşların kanadına mı yoksa yemyeşil ovalar inat heybetle yükselen boz dağların yamacına mı gizlenmişti mutluluk?
Belkide senin onu aramak niyetiyle dolaştığın diyarlarda sana onun tarafından ayrılmış bir payın yoktu. Kim bilir bir gelinlik çağına gelmiş güzelin mahcup pembeliğiyle gülümseyen yanaklarında gizlenmiş yahut umursamaz kahkahaların yasal uyuşturucular eşliğinde nedensizce savrulduğu bir mekânda tütsülenmiş bir gönlün imdadında dilsiz kalmıştı. Belki de mutluluk ile senin aranda saat farkı vardı. Sen uyuduğunda o uyanıyor, sen uyandığında ise uyuyor olamazmıydı, neden olmasın? Tahminime göre mutluluğun coğrafyası çok geniştir.
Şöyle bir düşündüğünde onu aramak için ne kadar çok zaman tükettiğin aklına geliyor ki çıldıracak gibi oluyorsun. Ne işin var kardeşim diye çekişiyorsun kendi kendine.
Benden ufacık bir tavsiye, bırak şu mutluluk meselesinin iç yüzünü kurcalamayı. Elindekiler ile yetinmeyi bil. Dünya yüzünde her an doğup her an katledilen aşklara takılma fazla. Hem o şuh edasıyla bar taburesinde demlenirken kime gülümseyeceği kestirilemez hafif meşrep kadına benzemez mi mutluluk dediğin? Mutluluğun onu arayanlara tesadüf ettiği pek az rastlanmış bir olaydır. Çünkü mutluluk biraz da zamansızdır, ecel gibidir bir nevi. Şu ahir ömründe evde hesaplanmış mutlulukların çarşıda iflas ettiğini görmekten sıkılmadın mı daha? E e, o zaman? Neden hala yel değirmenleriyle savaşıp duruyorsun? Hemen yanı başında olanlara sana verdikleri sevgiye dünyada karşılık olabilecek bir paha biriminin keşfedilmediğini söylemiyorsun? En sevdiğin yemek olan zeytinyağlı yaprak sarmasının lezzeti mi değişti? Seni kucaklayan dostların yanında değiller mi? Yoksa aman Allah’ım devası olmayan bir hastalığın esirimi oldun? Gözlerin görmez, kulakların işitmez mi oldu? Felç mi indi vücuduna? Bir iftiramı atıldı üzerine çamurunu temizleyemediğin? Zindanlara mı kapattılar seni? Gün ışığına hasret mi kaldın? Yoksa sen mutluluğu özgürlükte, sevgide, şefkatte, esenlikte, afiyette aramayan birimisin? Bunlardan biri elinde olmasa gerçekten mutlu olabilirmisin? Hiç zannetmem! Sana saydıklarımın sadece birisiyle ömrü boyunca mutlu olacak onlarca birey tanıyorum. Benim tanımamın haricinde bunların birinin eksikliğinden ömür boyu mutsuz olacak bireylerin de var olduğunu biliyorum. Bu satırların sonuna geldiğinde sana yapılmış samimi bir çağrı duyacaksın. Öyle ki gereksiz kuruntularından kurtulup mutlu bile olacaksın. Zira elinde olanlara kıyasla olmayanların her zaman çoğunlukta olacaktır.
Tebrik ederim..
Burhan Üregül tarafından 11/30/2007 7:20:54 PM zamanında düzenlenmiştir.
evet sevilesi birini bulmak kolay, zor olan bulunana sahip olmak belki de...hangi sevgilerimiz elimizde kaldı ki ebedi, hangi fedakarlıklarımız karşılığını buldu ki, yazıda dediğin gibi belki bunun sebebi "sevgiyi hak etmesine gerek kalmadan sevgimizi verecek bir sandık istemiyor muyduk mahremimizi saklasın" cümlesinde saklı...böyle olunca gidilmeye de alışıyor hak etmeyen bir sevgiyi taşıyan yürek...
"Ağustos Kuşları" isimli yazı geldi aklıma...
"Gidiyorlar.
Onlara bakıyorum.
Garip bir hüzünle bakıyorum onlara.
Bir şeyin bittiğini söylüyorlar bana.
Başka bir şeyin başlayacağını da.
Onlar gittikten sonra bir zaman boş kalacak o saf mavilik.
Bilmediği bir şeyi özler gibi bomboş bekleyecek.
Ayrıldığımız sevdiklerimizle, buluşacağımız ve henüz kim olduklarını bilmediğimiz seveceklerimiz arasındaki o kederli, yalnız ve yalnızlığında gizli ümitlerle beklentiler taşıyan boşluk."
hayat ve sevginin özeti burada saklı...gidenler yani sahip olunamayanları izlemek, gelecekleri beklemek ve en çok o boşluk...
her sevgi belki de birbirinin aynı bu yüzden, belki de hep bekliyip duracağız, ta ki yorulana kadar...belki o yüzden sevmek kolay...
..
kalemine sağlık...
Yaralı bir yürek ...
Bak bir erkek olarak senin farkını söyleyeyim.
Ya da vazgeçen kimse.
Bencil değilmiş mesela.
Kendisi içinde değil de sevdayı başksıyla kıyaslıyormuş.
Aslında aşk bu tek olur.
Bak farklar böyle sıralanıyor.
Düşündükçe bulamazsın.
Ama iki kişiyi yanyana koy sen sormasan da onlar sana anlatır hallerini.
Sonra bir fark da duruşudur.
Aşka duruşu
Yaşama duruşu.
Neyse...
Yazıyı biraz yorucu buldum nedendir bilmem çok soru yorar beni.
Akıcı mı evet bir yazı da olması gereken her şey var.
Güncel bir konu değindiği yerler açık bir olay.
Her kesimin önüne serilebilir.
Güzeldi...
Saygıyla.