beyaz (y)atlı prens

• 28 Haziran 2011 Salı 00:51:32

Mutluluklar diyarından geliyorum…

Heybemde biraz umut, biraz tebessüm ve ikimize yetecek kadar mutluluk var…

Nasıl derler hani; ilk görüşte aşk, ya da ne bileyim çokça etkilendim senden. Biliyor musun birbirini çok sevenler birbirine benzer; bak nasıl da benziyoruz birbirimize. Göz rengimiz bile kahverengi…

Gülüşün etkiliyor en çok beni. Seni görünce kalbim nasıl da hızlı çarpıyor! Bunca yıldır aradığım senmişsin aslında, neredeydin bu kadar zamandır? Neden daha önce karşıma çıkmadın?

Artık her gece mutlu uyuyorum, bir umudum var, benim olan bir gülüş var… her yeni sabaha seninle uyanıyorum, hiç aklımdan çıkmıyorsun. Bana ne yaptın Allah aşkına bir mecnundan farkım kalmadı.

En çok neyi seviyorum biliyor musun? Gülünce yanağında beliren yaramaz, küçük gamzeni… bir de elini tutmayı seviyorum; seninle bir ömür yürürüm inan.

Üzülmeni istemiyorum artık! Sen benim bu dünyadaki tek varlığımsın! Senin gözünden akan bir damla yaş benim içimi parçalıyor! Çok sigara da içmeyeceksin, bak sesin ne hala gelmiş. İlerde hamile olduğunda çocuğumuza da çok zararlı. Dikkat etmelisin kendine…

Kokunu çok merak ediyorum; bir kere sarılsam sana, bir kere koklasam, içime çeksem bütün varlığınla seni… bir kere de öpmek istiyorum, sıcaklığını hissetmek istiyorum tenimde……

Karanlık…

Sessizlik…

Boşluk…

Hüzün…

İç çekiş…

Yıkım…

Sessiz serzeniş…

Sessiz çığlıklar…

Bir yürek kıyımı…

Binlerce Ahhhhh!

Ahhhh! Pardon elektrik alamadım senden… lütfen bana kızma… olmayınca olmuyor işte… Nasıl bir dünya bu senden hoşlanandan sen hoşlanmıyorsun?

Söz hakkı bile tanınmayan bir dil lal, yürek buruk, ömür sönük… yıkıntılar arasından tekrar kalkmaya gücü yetmeyecek beden…