Ey gönlüme düşen Kamer sevgili
Hiç ucu,sonu olmayan zamane derdine
Erguvan renkli dudaklarından başka bir deva göremiyorum ben
Gönlümü senden almaya ne niyetim var
Ne de böyle bir söz söylüyorum
Neden mi?
Ben, sen oldum çoktan iki gözüm
İşret irtifaını Şems gibi kadehi olan sevgili
Pılını,pırtımı senin yolunda rahatça sererim
Kalemle bir kağıttan başka ne dostum olsun
Ne hemdemim
Hilebaz ve gaddar hicran az görsün hiç olmazsa özlem yanıkların(m)ı
Yüreğime bulanmış senli cümlelerim nice muraitlik etti
Ne kadar ney ve def dem vursa da zamana
Gayri Yusuf cemali görüp bileklerini kesen Mısırlı güzel oldum
Kağıdı,kalemi alınca mürailerden uzaklaşayım
Benim bu daralmış göğsün(m) onun gam yükünü neden taşıyamasın ki
Heyhat!!!!!
Yokluğun yoksulu bu gönül hemdem seninle cancağızım
Gönlünde sitem tozu var.
Yarabbi güneş gibi âlemi aydınlatan Şemsim’in tozlanmasını hoş görme,
Onu tozlandırma!
Kara kirpiklerin dilime binlerce rahne vurdu
Gel de hasta gözlerinden binlerce dert devşireyim
Ey gönlüme düşen Kamer sevgili
Âlem Ferhad bildiren bu zalim feryad,
Hileleriyle şirin canından usandırmasın cancağızım
Hasret ateşinin hararetiyle gül gibi terlere battım
Geceleri uyumayıp esen ruzîgar,
Bana sevgilinin kokusunu sar, sarmala getiriver
Bülbül sabahı kutlamakta,sevgili neredesin?
Kalk dün geceki rüyanın hayali başımda dönüp duruyorken
sevgiliye canım feda olsun
Can verdiğim gece baş ucumdaki mum sen olursan
Göçtüğüm gece yatağımdan doğruca sana geldim canözüm