- 652 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Aşk Pahasına Gözlerin Azze
Sana ne oldu Azze; gözümden akıyorsun?
Apoletleri söküldü gözyaşlarımın. İsyana bir adım kala tercümesiz aşkımın kefaretini yüklendim kalbime uçurum derken solgunluktan solan katil çiçeklerin elleri. Çığlığımda beyaz bir yüz aramanın cüretine soyundu hayallerimin kırık kapısı. Kirpiğimden akan tuzu içime basarak büyüttüm çocukluğumdan eksik kalan sevinçlerimi. Solumdan ezberledim aşkı bugün Azze. Hiçliğimden nakaratlar uydururken deniz gibi koktu avuçların. Bir aralık akşamına çarpmış güneş gibi yok oldum karanlığın duvar diplerinde. Nikotin kanamasını sürüp dudağıma adını söylettim kırıla kırıla. Acıyan yanlarım ağır geldi mizanın sol tartısında. Üstümü çizdim aşkla; kalanım sende kalsın diye. Gülüşünü unutarak hatırladım yazılan ayrılığın korkaklığına kova kova su taşırken kuyu. Yüzünde dünden gün çalan gemiler batırdım; atlaslara sığmadı ağrılarım. Kim olacaktın beni sevdiğinde? Kim diyecektin kendine beni özlediğinde?
Yaralarım sana öykünürken tam sensizliğin ortasında, benlilikte neyin nesi? Basma toprağıma, bu mezarda aşk yatıyor. Asıl saçlarıma Azze, haram olur parmaklarına yalnızlık saçlarımın kokusuyla.
Serçe parmağımda kalan kirpiğine karlar düştü omuz başlarımdan. Yağmur rüzgâr gibi inledi sonunda. Aşk kasem isterdi, içimi bastım titrek bir mumun şahitliğine inanarak. Alevime kar getirme. Du(h)a kadar özlediğim yüzünün eşiğine hangi kahraman yanımı yatırayım ki mağlubiyetime sen denilsin Azze? Adında kayboldum dirhem dirhem. Ne cismim var ne mecazım. Ne anlamım var ne cürümüm. Yalnızca gözlerinin mealiyim. Ömrüme taammüden aşk olmak nasıl bir cinayet? Kendimi senden uydurmanın telaşlı cinnetindeyim, cennete cehennem var şimdi. Hasretinle geçmiyor zaman, saati geriye al.
Sen bu öykünün anlam cümlesisin de beni özetleyecek bir avuç toprak koy aşkın koynuna, sakla beni bir notanın en sağır sol anahtarına. Köşeleri çoktan kapılmış aşkın duvarlarına çarptım içimi. Geceden nem kapan aydınlığın çaresizliğinde güneşler boğdum. Ruhuma tüneyen acıya içimin koridorlarında yer açmak için kalbimi kovdum dergâhımdan. Eskiyen hüznümün yerine aşk taksitle yenisini satın aldım antik/acıdan. Lodos hummalı denizlerin kıyılarında bir veda mektubu gibi iliştirip gözlerini içime, bıçaklama düşümü bismillah yanından. Aleve kılıç vuran celladın kanına susatma bakışlarımı. Helal değilim tren istasyonlarının paslı raylarına. Yığıldın gözlerime, kalk ayağa da gözlerim kalksın ayağa. Gülüşün suikast gibi Azze.
Kaburga kemiğimden yaratılan sana, yokluğunda duyduğum boşluk kadar yakınım. Elemin haritasında kendi başkentliğimi astım: Hallacı anlatma bana Azze! Üşüyen ellerimi hasretinle sardım. Gözkapaklarımın altında çıldıran gözyaşımla çizdim yanağıma yüzünü. İsminden başka yurt bulamadım aşkıma ve sıcaklığından başka vatan bulamadım tenimin ücralarına. Yitir beni bula bula Azze. Bulduğunda tekrar ara. Uçurum gibi düştü içimden rüyasına yattığım uykun. Uykuna uyumanın anlamına kelime türetemedim. Hiçbir zarfla çekimleyemedim güzelliğini. Aslım aşktı, vesikası sendin mana yolunun. Güneşe rehin verdiğin yüzünün parlaklığına nasıl dayanır gökyüzü Azze? Yıldızların aklından şüphe ediyorum sen varsın diye. Gülüşünün zanlısıyım, çiz ömrümün üstünü aşkının uğruna. Yoklama ruhumu güzelliğinle, ecel sızım olursun aşk pahasına.
Kokunu benden çektiğinde hiç kaldım. Karanlığın libası uymadı saçlarımın rengine. Uykusuzluğumla boğdum rüyalarımı çoğu zaman. Hangi harfle anlatacaksın gülüşüne meftunluğumu ki bu kadar ağlıyorsun? Aydınlık konuşmaz Azze. Konuşan aşkın yitikliğidir bilincin aranışıyla. Sızısını bilmez kan tüküren yaralarım. Aklından çoksun, aşktan az. Sen bu kadar sensizlikle kim duruyorsun sana böylesine ben olan kendinle?
…ve gözlerin delildir içimdeki yangına
…ve aşk yeminimdir gözlerinin uğruna
…AZZE!
Cengizhan KONUŞ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.