Dilinde aşk vardı yüreğinde ihanet-3 / Son nefeste Veda bölüm-5

• 19 Haziran 2011 Pazar 11:11:25

Dilinde aşk vardı yüreğinde ihanet-3
Son nefeste veda bölüm-5

Vakit epey geç olmasına rağmen Şirvan’la olan konuşmam hala devam ediyordu. Onun da bu durumdan pek şikayetçi olur bir hali yoktu.
Emir Dağlı:
_ Bu odaya geldiğimizden beri bana anlattıklarını bir de ben sana anlatayım bakalım konuyu doğru anlamışım mı?. Sen şimdi bana diyorsun ki, Şirketimizim laboratuvar bölümünde yaptığımız uzun çalışmalar ve binlerce deneyden sonra ipek böceğinin genlerinde yaptığımız değişiklik semeresini vermeye başladı. Normal şartlarda iki ayda elde edilen ipek. Laboratuvarlarda yirmi günde elde ettik. Bu sonuç ipek üretiminde bir devrimdi. Rakiplerimize karşı müthiş bir üstünlük kurmuş olduk. Anlaşılıyor ki rakiplerimiz bizim çalışmalarımızdan bir şekilde haberdar oldular ki karşı saldırıya geçtiler.
Şirvan:
_ Aynen dediğin gibi. Yalnız bir farkla bundan sonra dünya ipek üretiminde de dengeler bozulacak.
Emir Dağlı:
_ Ama bunun daha fazla gizli kalmasının mümkün olmadığını biliyorsun değil mi?
Şirvan:
_Bel ki haklısında yeryüzünde yüzlerce firma kola üretiyor ama Coca Cola’nın formülünü elde edemediler değil mi? Neyse biz kendi konumuza dönelim. Bundan sonra ne yapabiliriz.
Emir Dağlı:
_ Olan oldu. Yine de şanslı sayılırız. Olaylardan çok çabuk haberdar olduk. Bu durumu lehimize bile çevirebiliriz kızım.
Şirvan:
_ Nasıl yani?
Emir Dağlı:
_ Bundan sonrasını sen bana bırak. Ben planımı yaptım bile. Sen bana seri imalata ne zaman geçeceğiz onu söyle. Diğer bir konuda nakliye işi, bu güne kadar nasıl yapıyordunuz bundan sonra nasıl yapacaksınız.
Şirvan:
_ Bu güne kadar çeşitli nakliye şirketleri ile çalıştık. Bundan sonrada böyle devam edeceğiz. Seri imalata iki ay içinde tam kapasite geçeceğiz.
Emir Dağlı:
_ Önümüzdeki bir ay boyunca benden habersiz hiçbir şey yapmayacaksınız. Ha bu arada yeni ortaklarımızın bu işten haberleri var mı? Bir de ortaklarınızla yapmış olduğunuz anlaşmanın yazılı metni benim dosyalarım arasında var mı?. Bileyim.
Şirvan:
_Evet var
Emir Dağlı:
_ Önce bizim ihtiyarın cezasını keseyim, sonrada bizim işin bir kısmına burnunu sokmasına izin vereceğim. Ben işlerimi sıraya koyarken oda oyalansın. Sana verdiğim CD’nin bir kopyasını çıkart ve bana ver. Orijinalini de kasanın en gizli bölümünde sakla İmza yetkimi de hazırlayın, Yarın akşam İstanbul’a uçacağım. Bizim ihtiyarı çok özledim. İzmir’ e döndükten sonra senden çok özel bir şey isteyeceğim Şirvan. Umarım bana yardımcı olursun.
Şirvan:
_ Aşk olsun Emir ağabey senin isteklerin benim için emirdir.
Emir Dağlı:
_ Yok kızım işle ilgili değil, bu özel bir istek bir gönül meselesi, çok uzaklardan bir mum ışığının alevini gördüm. Sanki bir an için yüreğimde taşlaşmış olan umutlarım yerinden oynadı ve tepelerden aşağıya yuvarlanmaya başladı. Ya bu taşların altında kalıp ezileceğim ya da dimdik ayakta kalıp hayatıma yeniden yön vereceğim.
Şirvan:
_ Yasemin’le Şebnem değil mi ağabey? Düşündüm de İstanbul’dan döndükten sonra Evimde bir tanışma ve hoş geldin yemeği vereceğim, ben ve yakın iş arkadaşlarımı daha iyi tanımış olursun.
Emir Dağlı:
_ Seninle çok iyi anlaşacağız kızım. Hadi Cevat’la Seyfi Beyi daha fazla bekletmeyelim.
Şirvan:
_ Merak etme Emir ağabey ben tedbirli davrandım ve Seyfi ağabeyden Cevat’ı İzmir’i gezdirmesini istedim. Zamanlamamız ancak bu kadar mükemmel olabilirdi. Çalışma odamdan çıktığımız anda Cevat’la Seyfi Bey koridorun öbür ucunda göründüler. Hiç sıkılmışa benzemiyorlardı, hararetli, hararetli konuşmalarından bir konu üzerinde tartışıyorlardı.

Haziran 2011.Haznedar/ Devamı var
tugrulpekel.com