- 2002 Okunma
- 21 Yorum
- 0 Beğeni
BEYAZ TÜL
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Her zamanki sabahlardan biri değildi. Hava daha bir kasvetliydi.Bayan Porfori pencerenin perdesini kapadı. Biraz daha uyumak istedi. Aslında onun derdi pek hava durumu değildi. Bir kaç aydır flört ettiği karşı evin sahibindeydi aklı. Onun için deli oluyordu.
Bayan Porfori uzun zamandır bu ahşap evde yalnız yaşıyordu.’Hayat çok sıkıcı’ dedi içinden. Yorganı kafasına geçirdi.Dışarıda, evin çatısında veya döşemelerden sesler geliyordu. Tam olarak sesin nereden geldiğini de kestiremedi.
‘Neyse uyuyayım belki evin arka tarafında birileri odun kesiyor.’ Yatağın içinde saçını dağıtıp elini başının altına koydu. Ruhunu tarifi imkânsız sıkıntılar kaplamıştı.‘Neyin hazırlığını yapıyor bu insanlar, henüz kış gelmedi bile…’
……
Koloninin ileri gelen bir kaç adamı geniş masa etrafında toplandı. Birbirlerine bakıp kafalarını daire içine sokup koklaştılar…En tecrübeli olanı elini havaya kaldırıp konuşmaya başladı.
‘ Biliyorsunuz kolonimizin kadınları kısırlaştırıldı.Bize döl veren ana kraliçemiz de öldü.Bu yüzden koloninin sonu gelebilir. Bize yeni nesiller lazım, çalışacak genç yüzler, devamlılık lazım bizlere. Yaptığımız yollar, tüneller, evler, biriktirdiğimiz yiyecekler bir anda talan edilebilir. Bunca emek içimizdeki asiler yüzünden heba olabilir. Şimdi bizler masa başında toplananlar, bu duruma bir çözüm bulduk mu? Bir planı olan varsa anlatsın ‘
……
Bayan Porfori galiba uykuya dalmıştı. Uyandığı zaman ayaklarını karnına çektiğini fark etti. Dizleri pek fena uyuşmuştu. Tam bacaklarını uzatacağı sırada ayaklarının ucunda birisini hissetti.Kalkıp adamın boynuna doladı ellerini.
‘Kaçak bunca zaman nerelerdeydin, birden kayboldun ortadan.’
‘ Nerede olacağım bak senin yanındayım’
‘Gürültüleri duyuyor musun Bay Wolwiks ‘
‘Şu an hiçbir ses duymuyorum Bayan Porfori ‘
Genç kadın bir an gürültüleri unuttu.Başını yatağa uzanan adamın göğsüne koydu.
‘Sanırım duyduğun bu gürültüler evin çok eski oluşundan kaynaklanıyor. Ev o kadar eski ki ahşabın içindeki dokular zamanla bozuluyor ve bu yüzden evin içinde sesler oluyor. Ev konuşuyor sanki seninle ‘
‘Muhtemelen böyledir Bay Wolwiks ne güzel özetlediniz bu durumu’
‘Bırak şimdi dalga geçmeyi ,sana bahçede güzel bir kahvaltı hazırlayayım.’
Bayan Porfori bir süre daha yatağın içinde uzanmaya devam etti. Tavandan yağmur damlasına benzeyen minik bir sıvı gözlerine düştü.Yapışkan tuhaf bir kokusu vardı.
‘Hay Allah dört kezdir gözlerime değiyor bu yağmur birikintisi, evi tamir ettirmeliyim artık’’
Bahçede güzel bir kahvaltı masası vardı. Hava istediği gibiydi. Kasvetli tarafı gitmiş yerine güzel bir gün gelmişti.
‘ Bu evi bir süreliğine boşaltıp kır evine geçmek istiyorum. İyi bir usta bulmam lazım Bay Wolwiks bana bu konuda yardımcı olur musun ?’
Bay Wolwiks’in yüzünde gülücükler açtı. Belli ki çok mutlu olmuştu.
‘Elbette sana yardımcı olurum. Sen daha ayılmadan ben ahşap ustasını çağırdım bile, birazdan burada olacak’
Bayan Porfori uzun uzun adama baktı.
‘Ne, ne bakıyorsun ‘
‘Tuhaf çay bardağını iki elinle tutuyorsun. Diğer yiyecekleri de yerken iki elini kullanıyorsun. Sanki birisi elinden alacak gibi ‘
‘Öyle mi hiç farkında değilim’
...
‘Bu evi gözden geçirmenizi istiyorum. Elinizden geleni yapın. Bu evin konuşmasını istemiyorum. Bütün tavan ve taban tahtalarını değiştirin. Çatıdaki akıtan oyukları tamir edin. Bitince bana haber edin lütfen.’
…
Adam ve kadın yağmura yakalanmamak için kilisenin yanındaki yolda koşuyorlardı.
‘Biliyorum aradığım çiçekler ormanın bir köşesinde saklı ama bulamadım onları.
‘ Evet, Bayan Wolwiks’in saçlarına yakışan çiçeği kilisenin bahçesinde buldum. Sence bunlar güzel değil mi? ‘
‘ Eh idare eder sevgili kocacığım ‘
Kapıyı açıp eve girdiler. Kasabaya oldukça yakın sayılırdı. Çevresinde komşuları olan şirin bir evdi. Birbirine bakıp gülümsediler.
Kapı çalınıyordu. Bu saatte kim olabilir ‘ dedi kadın .’Üstelik bu özel günümüzde.’
‘Ben bakarım Madam Wolwiks ‘
Kapının önünde bir adam duruyordu..
‘İçeriye girebilir miyim?’
Bay Wolwiks adamı nazikçe içeriye davet etti. Geniş odaya geçtiler.
‘Ben kasabanın doktoruyum sizlerle tanışmak istedim.Biliyorum pek uygun bir zaman değil. Üzgünüm yeni evlileri rahatsız ettiğim için.Bir süre burada olmayacağım.Size bulunduğum yerin telefonunu vereyim Bayan Wolwiks ,Lütfen tebriklerimi de kabul ediniz. Ben doktor, doktor Dark Lensör.’
‘Çok naziksiniz doktor, bizimle bir kahve içer misiniz ‘
‘Bir başka zaman sizlerle bol bol sohbet etme imkânı bulurum. Şimdi gitmeliyim bayan iyi günler dilerim sizlere.’
Genç kadının saçları topuzdu. Aynada uzun uzun kendine baktı ve gülümsedi ‘Bayan Wolwiks ha ‘
…
Bay Wolwiks odanın orta yerinde duran bayan Porfori’nin saçlarını çözüp üzerindeki elbiseyi çıkardı. Onu kucaklayıp yan odaya götürdü.
Madam Porfori erken uyanmıştı. Başını çevirip yanında uyuyan adama baktı. ‘Hey uyan bu sefer kahvaltıyı ben hazırlayacağım. Seninkinden daha güzel olacak bayım’
Yorganı eliyle aşağıya çekti. Adamın sırtında işlenmiş döğmeler vardı.Daha önce hiçbir yerde görmediği şekiller.Bir sürü ateş karıncaları ve gözleri beyaza dönüşmüş kadın resmi.
…
Madam Porfori dehşet içinde yoldan aşağıya koşuyordu.
‘ Doktor, Doktor Dark Lensör kocam öldü ,kocam ölmüş ‘
.....
Aradan dokuz ay geçmişti. Bu süre içinde evi yaptırmaktan vazgeçti. Kır evini terk edip yine ahşap eve geri döndü.
‘ Doktor çocuğumu burada doğurmak istiyorum. Benim doğduğum bu odada, lütfen gerekli hazırlıklarınızı yapınız.Çocuk doğduktan sonra annemin yaşadığı yere gideceğim.
Hasat zamanında Madam Porfori büyük bir sancıyla kıvrandı. Başında Doktor Dark Lensör ve yardımcıları vardı. Yardımcılar evin tavanından aşağıya sarkan hortumla kadının gözlerine birikmiş saydam yağı çekiyorlardı. Kadının gözündeki beyazlık çekilince odadakilerin şekli de değişti.Evin her yanını karıncalar kaplamıştı. Gördüğü bu dehşet verici manzara karşısında öbür dünyayı boyladı. Zavallı Bayan Porfori.
Doktor büyük bir sevinç içinde avucunun içindekini havaya kaldırdı.
—İşte bu, işte bu kolonimizin yeni ana kraliçesi, müjdeler olsun.
Aysu
YORUMLAR
kasabadaki kadınlar neden kısırlaştırıldı?
bayan Wolwiks neden öldürüldü? (ya da öldü)
aklıma takılan sorulardı...
kurgu çok güzel düşünülmüş ama daha detaylı yazılabilirdi gibi hissettim...
sevgimle...
lacivertiğnedenlik
Alpdoğan Akyüz
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik
Biri Wolwiks mi dedi?:))
Güzeldi gerçekten...okurken insanı içine çekiyor yazı...
tebrikler...
lacivertiğnedenlik
Herkese ne kadar sevimli gelirde ben hiç sevmem karıncaları ya:s
Hiç sevmem ama hiç.
Küçükken yakıyordum onları:D
Şimdi sen tam bir hayvan dostu olarak kızcaksın ama napayım ki küçüktüm o zaman daha:D
Hikayeye gelince , sürükleyici, sıradışı ve çok güzeldi.
Bunlardan daha çok var mı sende?
Ben bunlardan çok okumak istiyorum :)
Wolwiks koloniden miydi yoksa değil miydi?
Değilse onu da öldürenler koloniden mi?
Peki ya Wolwiks'i de koloniye mi aldılar.
Kraliçeye daha rahat ulaşabilmek için belki..
Belki de hiç biri!
Tebrikler lacivertim.
Sevgim seninle
NuniLe tarafından 6/19/2011 1:25:18 PM zamanında düzenlenmiştir.
NuniLe tarafından 6/19/2011 1:35:44 PM zamanında düzenlenmiştir.
lacivertiğnedenlik
İzzet Küçükhasanoğlu
"Küçüktüm o zaman daha"
Güne düşmüş sıradışı arkadaşım tebrik etmek düşer bana da her zamanki gibi farklı çalışmasını...
lacivertiğnedenlik
İyi bir yönetmenin karelerinden kaliteli bir gerilim filmi gibiydi...
Filmi izlerken kucağa bastırılan yastığın ucunu kıvırırken,filmin sonunu tahmin edip heyecanı kaçmasın diye...tahmin gücünüzle mücadele edersiniz ya...
Öyküyü okurken aynı mücadeleyi verdim...Tek eksik yastıktı...
Bu kadar heyecanı kısa bir öyküye sığdırıp hissettirmek gerçekten hünerdir...Kutlarım sevgili yazar...
lacivertiğnedenlik
Ben bu yazıyı nasıl kaçırdım ki!...:)
Bildiğim tek şey senin kaleminin ucundan çıkan herşey okunası...
Gözü kapalı bir yolculuk çoğu çalışmaların...
sevgimle...
lacivertiğnedenlik
Çok etkileyici. Çok sade bir anlatım, ama mükemmel kurgu. Özellikle tavandan sarkan boruyla gözlerdeki yağı çekme sahnesi, mide bulandırıcı ve dehşet gibi görünse de son derece orjinal bir hayal gücü ürünü...
Tebrik ediyorum.
Yazdıklarının hepsinden güzel...
lacivertiğnedenlik
Aynur Engindeniz
lacivertiğnedenlik
Aynur Engindeniz
Bir de el avına insan tanımayı öğreniyoruz ki, bu hepsinden önemlisi...