- 455 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İmtihan ve Gaflet Hali
Nefislerinin tutkularını gözeterek, geçici dünya hayatına yönelenler, olayları biraz akılcı düşünebilseler, bağlandıkları dünya hayatının sonsuz yaşam yanında ne denli değersiz olduğunu Allah’ın izniyle anlayabilirler. Ancak bu kimseler Rum Suresinde; “Onlar, dünya hayatından (yalnızca) dışta olanı bilirler. Ahiretten ise gafil olanlardır.” ayetiyle haber verildiği gibi, karşılaştıkları olayları zahiri yüzüyle değerlendirirler.
İnananlar ise, yaşadıkları olayların zahirine aldanmazlar; olaylara batınından bakar, ardındaki hayır ve hikmetleri görmeye çalışırlar. Ve Yüce Allah’ın hayırla yarattığı kaderlerini şükürle, sabırla izlemeye çaba gösterirler.
İnsan büyük bir yanılgı içinde yaşamını kendisinin şekillendirdiğini düşünüyorsa huzur bulamaz. Yıllarca çalışıp didinerek edindiği eve, paraya, işe ve aileye kavuşan kişi, idealine ulaştığı halde kalbi tatmin olmaz. Farklı korkular yaşamaya başlar. Ya tüm bu kazandıklarını bir gün yitirecek olursa?.. Kuruntuları nedeniyle bu kişinin ruh hali, cehennemin bela dolu zifiri karanlıklarında ’ne ölebilen ne de diri kalabilen’ insanlarınki gibidir.
Hayatın zorluklarını aşmanın ve gerçek mutluluğu tatmanın yolunu Kur’an işaret eder ancak bile bile yüz çeviren insanlar, yalnızca ’kendilerine zulmederler’. "Şüphesiz Allah, insanlara hiçbir şeyle zulmetmez. Ancak insanlar, kendi nefislerine zulmediyorlar." (Yunus Suresi, 44) ifadesi bu gerçeği hatırlatır.
İmtihan mekanında karşılaşılan her zorluk, her musibet ya da hastalık, insanın Allah’a yaklaşması için birer vesiledir. Zorluk zamanlarında samimi iman sahipleri Allah’a daha gönülden sığınır, daha halisane teslim olurlarken, imanı zayıf kimseler isyanı seçerler. Oysa musibet karşısında gösterilen sabır insanı kurtuluşa götürür. Zorluk zamanları, iman sahibinin gösterdiği sabır ve tevekkülle, Allah’a olan sevgisini ve kararlılığını en iyi kanıtlayacağı zamanlardır. Bu, iman edenleri inkarcılardan ayıran büyük bir sırdır.
Allah kullarını hangi konularla imtihan edeceğini “Andolsun, Biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele. Onlara bir musibet isabet ettiğinde, derler ki: "Biz Allah’a ait (kullar)ız ve şüphesiz O’na dönücüleriz." (Bakara Suresi, 155-156) ayetiyle açıklar. Ve sabreden kullarını müjdeler.
Belalar, insana Rabb’i karşısındaki aczini hatırlatır. Vicdanına kulak verdiğinde ise kişi, Allah’a yönelir, dua eder. Zorluğu giderecek olan Allah’tır; bunun bilincinde O’ndan yardım diler. Zorluk kalkıncaya kadar yaşadığı zaman, onu Rabb’ine daha yakınlaştıran eğitim sürecidir.
Allah’tan uzak yaşayan kişiler ’vaad edilen o gün’ dehşet içinde gerçekleri görecekler, kendilerine zulmettiklerini kavrayacaklardır. Bu büyük kayıp Kur’an’da, “Gerçek olan va’d yaklaşmıştır, işte o zaman, inkar edenlerin gözleri yuvalarından fırlayacak: "Eyvahlar bize, biz bundan tam bir gaflet içindeydik, hayır, bizler zalim kimselerdik" (diyecekler). (Enbiya Suresi, 97) ifadesiyle tarif edilir.
İman eden insan ise, Rabb’ine derin ve kopmaz bir bağla bağlıdır. Yaşadığı en zor anda dahi Allah’a olan şiddetli sevgisini diri tutar. İşte o zaman, rahmeti üzerine yazan Allah sonsuz merhametiyle kulunu korur; dünyada da ahirette de en hayırlı sonuca ulaştırır.
Allah, hidayet bulanlara hidayeti arttırır. Sürekli olan salih davranışlar, Rabbinin Katında sevap bakımından daha hayırlı, varılacak sonuç bakımından da daha hayırlıdır. (Meryem Suresi, 76)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.