- 539 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
İnsana Ruhundan Üfledi
İnsan, yaşamı boyunca ne kadar istese ve özlemini duysa da kusursuz bir fizik güzelliği dünyada tam anlamıyla bulamaz. Bu güzelliği insan ancak sonsuz güzelliklerle donatılmış cennette elde edecektir. Muhteşem yaratılmış olan güzelliklere kavuşmanın koşulu ise, dünyada ruh güzelliği kazanmış olmaktır. İnsan ruh güzelliğini sadece Kur’an ahlakını yaşadığında kazanabilir. Yüce Allah’a kesin bilgiyle iman eden, her şeyin karşılığını O’ndan bekleyen, O’ndan gelenden hoşnut olan, O’nun sınırlarını koruyan ve O’nun beğendiği ahlakı yaşayan samimi inananlar ruh güzelliğine sahip olabilirler. Koşullara ve çevresindeki kişilere göre değişmeyen, asil bir tavrı olan, nefsani çıkarları peşinde koşmayan, onurlu ve mütevazı olan kişinin ruhu güzeldir.
Allah, “... O, yarattığı her şeyi en güzel yapan ve insanı yaratmaya bir çamurdan başlayandır. Sonra onun soyunu bir özden (sülale’den), basbayağı bir sudan yapmıştır. Sonra onu ’düzeltip bir biçime soktu" ve ona ruhundan üfledi...” (Secde Suresi, 7-9) ifadesiyle bir düzenle yarattığı insana Kendi ruhundan ‘üflediğini’ bildirir.
Dolayısıyla inanan insanın sahip olduğu tüm güzel özellikler, gerçekte Rabb’inin üflediği ruhtaki üstün özelliklerdir. İnsanın içinde, kendisini sürekli Allah’ın doğru yoluna davet eden vicdanı vardır. Bu sese kulak veren insan, daima doğru yolda ilerleyecek, gerçek ahlak güzelliğine, Allah’ın kendisine katından bir nimet olarak lütfettiği ruh güzelliğine kavuşacaktır.
Bu nimete sahip olan insanın ruhundaki güzellik görüntüsüne de yansır. Yaratıcısının ruhundan taşıyan kişi, O’nun nurundan bir parçaya sahiptir. Bu nur görende olağanüstü etki ve güven uyandıran bir rahmettir. Samimi mümin Allah’a olan tevekkülü, yaratılışına uygun din ahlakını yaşaması, huzur ve imanının etkisiyle göze çok güzel ve güçlü görünür.
Allah’ın ilhamı olan vicdanının sesine kulak vermeyen, nefislerinin tutkularının peşi sıra yaşayan kimseler ise güçlü gibi görünüyor da olsalar gerçekte sağlıksızdırlar.
Kalplerindeki hastalık zamanla görünümlerine de yansır. Erken yıpranır, erken yaşlanırlar. Zorluk zamanında, Allah için sabretmenin lezzetini tadamaz, strese girerler. Ruhlarındaki imani boşluk yüzünden yaşadıkları her sorunda bunalımları daha da katlanır. Tevekkül etmeyi bilmezler; karamsardırlar, çabuk üzülürler. Başlarına gelen her musibet onları biraz daha çirkinleştirir.
İmtihanlar samimi inananları ise güzelleştirir, derinleştirir. Müminler, Kur’an ahlakının getirdiği ruh güzelliği ile, dünyevi/nefsani tutkulardan uzak, huzurlu, mutlu ve güven dolu bir ortamda yaşarlar. Sabırlı, sevgi dolu, akıllı, kararlı, bağışlayıcı, şefkatli olan müminler, ahiretten önce dünyada da cennet benzeri bir ortam oluşturabilmek için gayret ederler.
Fuat Türker, Dareyn Dergisi
YORUMLAR
Ruhlarındaki imani boşluk yüzünden yaşadıkları her sorunda bunalımları daha da katlanır. Tevekkül etmeyi bilmezler; karamsardırlar, çabuk üzülürler. Başlarına gelen her musibet onları biraz daha çirkinleştirir.
Evet gercekten imani zayif olanlar her seyi daha da cirkinlestirebiliyor.
Cok güzeldi her zamanki gibi.
Yüreginize saglik
Saygim sonsuz