- 3064 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Akasyalar ve Karıncaları
Bahçelerde şölen var. Akasya şöleni.
Kar beyaz Akasya çiçeklerinin kokusu eflatun çimen çiçeklerinin kokusuna karışıyor. Havada güneş, yaprakta çiğ taneleri, bisikletli bir çocuğun arkasında rüzgar, toprakta müjdeler, dilimizde de “Akasyalar açarken” şarkısı var bugünlerde.
Akasya ağaçlarının özellikleri ile ilgili bazı yazılar okurken karşıma akasya karıncaları çıktı. Karıncalarla akasya ağaçları arasında ki ilişki ise insanı hayrete düşürecek özellikte. Böceklerin faydalarına dair bir şeyler bildiğimi sanıyordum ama karıncalarla akasya ağacı arasındaki ilişkiyi öğrendiğimde hiçbir şey bilmediğimi anlamış oldum.
Birbirleri ile var oluyor, birbirlerini var ediyorlar ilahi bir program dahilinde akasyalar ve karıncalar.
Karıncalar, Akasya ağacının dikenlerini oyarak kendilerine yuva yapıyorlar. Nektarından besleniyorlar. Bunun karşılığında da akasya ağacının gövdesine dolanarak güneşini engelleyen sarmaşıkları dişleriyle keserek yok ediyorlar. Aynı zamanda çekirgeleri akasya ağacına yaklaştırmıyorlar. Onları canları pahasına ısırarak ağaçtan uzaklaştırıyorlar.
Akasyanın menfaati karıncadan karıncanın da akasyadanmış meğer.
Hangimiz çocukken etli beyaz akasya çiçeklerinin tadına bakmadık ki. Meğer fazla yendiğinde zehirleyici etkisi varmış. Yeni nesle hatırlatma olsun. Gerçi onlar akasya ağaçlarına o kadar uzak düşüyorlar ki. Apartman dairelerinden çıkarak kilometrelerce uzaklıktaki köylerine ulaşana kadar akasya ağaçları çiçeklerini çoktan dökmüş oluyorlar.
Diğer yandan belli başlı faydaları da var akasya çiçeklerinin. Nefes darlığını gidermek , astım şikâyetlerini azaltmak, hafif mikrop öldürücü olması, safrayı arttırması gibi. Ayrıca Akasya, Su altı yer altı inşaatlarda iyi sonuç veren bir ağaç. Araba yapımında, alet saplarında, beden eğitimi aletlerinde kullanılıyor. Mobilyacılıkta özellikle tornalı, oymalı ve kakmalı işlerde kullanılıyor.
Koklamak ayrı tatmak ayrı güzeldir akasyaları. Ama en güzeli de yaza girerken yeşillenmiş fındık bahçeleri arasında yol boyunca çiçekli dallarını savura savura duruşlarıdır gelinler gibi. Yeşilin üzerine atılmış bembeyaz fırça darbeleridir her biri Yaratanın eliyle.
Üç haftadır açmaya devam ediyor akasyalar. Hafif esintilerle dallarından koparak havada uçuşuyorlar. Haftaya hepsi toprağa düşmüş olacak muhtemelen. Ve bu tabiat şöleni bu mevsimlik sona erecek .
Akasya balını biliriz ama çiçeklerinden reçel de yapıldığını pek bilmeyiz. Mevsim geçmeden bir akasya reçeli yapmaya ne dersiniz.
Limonlu akasya çiçeği reçeli:
Malzemeler:
Bir küçük tepsi dolusu kaliteli akasya çiçeği
4 bardak su
5 bardak tozşeker
4 adet kalın kabuklu limon
Bir adet limonun suyu
Yapılışı: Limonlar rendenin en ince tarafıyla tıraşlanır, (limon kabuğu rendesi çıkarır gibi) soğuk suda yıkanır, portakal dilimi gibi dış kabukları kesilip 20 dakika kadar haşlanır. Kabuklar haşlanırken iyice yumuşadığından kendi ekseninde kıvrılıp kürdanlanır veya ipe dizilir. Diğer tarafta kaynayan şerbetin içine yıkanmış akasya çiçekleri atılır, ardından da kürdanlanmış limon kabukları bırakılır. 45 Dakika kadar kaynatılıp limon suyuyla kestirilir. Sabahtan akşama kadar tencerenin üzerine bir ince tülbent örtülüp bekletilir, daha sonra kavanozlara boşaltılır.
7 Haziran 2011
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.