Ken'an'a ve Evren'e ve Kenan Evren'e...1
(Yusuf Bulunur Ken’an Bulunmaz
Yitürdüm Yusuf’um Ken’an elinde
Yusuf’um bulundu, Ken’an bulunmaz
Yûnus, Bizim Yûnus)
Kenan Evren’in savcı tarafından sorgulanması, sorgunun neticesi ve nereye varması gerektiği hususunda biri diyor ki:
"Kenan Evren’e verilebilecek en büyük ceza herhalde onu vicdanıyla başbaşa bırakabilmektir. Ama onda o vicdanda bulunmadığı için ne ceza verseler hafif gelir. Zaten bu yaşından sonra ceza çekecek hali de yok ya neyse... Şimdiye kadar yapılmalıydı bu. Yaptığını bugün bile mazur göstermeye çalışan bu adama ne sorarsan sor yine pişkinlikle diretip hakkını savunacaktır. O kadar mazlumun günahının ağırlığı altında ölür de kimileri ders çıkarır belki…"
Ne çarpıcı bir ifade!... Çarptığındandır ki kayıt düşüyoruz… Zamana, mekana ve insana:
Ken’an lügatta Hz. Ya’kub’un memleketi, Filistin.
Ve manada Ken’an şimdilerde İsrail… Ve diyarı zulmün…
Allah Rasulü aleyhisselam’ın diliyle: Allah, Ariş ile Fırat arasını mübarek (bereketli) kılmış ve özellikle Filistin’i mukaddes kılmıştır… ifadeleri ile anılan bu kutsal coğrafyadan bu zamana dek ne eksik olmadı denecek olursa ilk akla gelenler:
Hayır…
Hayır ve şer…
Şer…
Şer ve Hayır...
Ken’ân ve Hayır…
Mûsevîlikte de, Îsevîlikte de, Muhamedîlikte de aziz ve kutlu olan, hayırlar yurdu ve peygamberler şehri Kudüs’ü de içine alan Yûsuf Diyarı… Peygamberler semti… Göğsünde Allah’tan gelmiş ve Allah’a dönmüş nice ruh sahibinin ayak izlerini, gözyaşlarını, yalvarış ve yakarışlarını saklayan bu topraklarda hayır hiçbir zaman eksik olmadı ve olmayacak… İnsanın, müslümanın gönlünde bu diyar hep hayır ve maneviyat kaynağı olarak kaldı ve kalacak… Tıpkı Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Haram gibi!... Yakup Peygamber aleyhisselam’ın sevincinden açılan gözlerinin şahidi olan Ken’an… Ken’an; adım adım şehadet kokan Gazze Şeridi…
Ken’ân ve Şer…
Evvela canına kast edilen sonra kaderine terk edilen Yûsuf aleyhisselam’ın yalnız olmayan yalnızlığının şahidi… Allah’ın Kelimi Musa aleyhisselam’ın ve Allah’ın düşmanı Firavun’un tanığı… Ciğeri yanan annelerin otağı… Garip kalan babaların yatağı... Çok şeyden yetim kalmış yetimlerin durağı… Kan ve gözyaşının, feryat ve figanın, ah ile vahın toprağı… Ken’an; nokta nokta ihanet akan bir film şeridi!...
Ey Ken’an!... Ken’an’dakiler… Ey Bugünün Ken’anlıları... Her film gibi bu film de bir gün biter… Bakarsınız belki de bitmeden kopuverir… Ve her şey öylece ortada kalakalır… Ve çıkar günyüzüne mazlumun geri çevrilmeyen duası!... Altın, üstüne; üstün altına geçmeden ve her şey birbiri içine girmeden, vakit gelmeden kendine gel!... Gelecek olan yaklaşmakta!... Ne tehdit ne de palavra!...
Bilin, inanın ve anlayın ki zalim’in hali dumandır!...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.