Kul Ahmet'in Ceketi

• 4 Haziran 2011 Cumartesi 14:52:46

KUL AHMET’İN CEKETİ

Barış Manço, uzun saçlı amca. Şarkılarından su sızmazdı. Domates’den iğne’ye, Anadolu’dan İstanbul’a geçen şarkılarında hep bir şeyler anlatıyordu.
Herkes gömlek giyerken kul Ahmet ceket giydi...
Emek ve can kadar yakındı şarkılarıyla bizlere.
Şak şak olsun diye şarkı yazmıyordu; Ayı’dan, cacığa, halil ibrahim sofrasından, hendek deveye 7’den 77’ye birşeyler söylemeye çalışıyordu.

’’Ya nasip’’ ne demekti? O yıllarda insanlar ’’ya nasip’’ derlerdi de Barış ağabey’de bunun farkındaydı.
O geleceği görmüştü.
Kul Ahmet sabah erken kalktı çalıştı kazandı kendine ceket diktirdi, astarını da eksik etmedi ceketten.
Peki neden Mahallede herkes gömlek giyerken kul Ahmet ceket giydi?
O zamanlar ceket giymek alınteriydi, emekti, çalışmaktı, helaldi...
Ter dökmeden kimse ceket giyemezdi.
Ceket giymek itibardı...

Öyle olmuştu ki, mahallede artık ceketli bir insan vardı.
Onun çalışkanlığına dair insanlar dedikodu yapıyordu.
Dert olmuştu mahalleliye Kul Ahmet’in ceketi...
Kul Ahmet’in adı yoksulun ağır defterinin ilk sayfasında yazıyordu.
O günlerde insanlığın yasası onurlu puntolarla yazılıydı...
Bir gün mahallede bir yoksul öldü...
Yoksulun cenazesini Kul Ahmet’in ceketi kaldırmıştı.

’’Ya nasip’’ ne demekti? Kime niyet kime kısmetle bir ilgisi var mıydı?
Dünya yalandı da insanlar o yalanı masal sanıyorlardı...

Uzun saçlı amca ’’Kul Ahmet’i’’ geleceğe yazmıştı...
Bilge insanlar geleceği görür, derler.
Uzun saçlı amca tüm şarkılarında geleceği görmüştü.
O yüzden o ceketi Kul Ahmet’e giydirmişti.

Şimdi kulluğunu unutup her türlü pislikle oyunlarla paralar kazanıp ceket giyen insanlara itibar edenler yine insan...
Biliyordu ki o ceketler bir gün nasip kısmet dinlemeyecek.
Öyle de oldu!
Belki de ceket-i şeref bizim tanımadığımız bir terimdi.
Ceketi sadece Kul Ahmet’e yakıştırdı.
O yıllardan bugüne ceketide haysiyet dışı bırakmayı başardı insanoğlu...
Huyumuzdur, ceket giymek adamdan sayılır....

Uzun saçlı amca başımıza vura vura ’’Kul Ahmet’’ şarkısını yazdı ama ne cekette ne de Ahmet’de haysiyet bıraktık...
Ceket giyenlere itibar etsek de, ’’ya nasip’’ ne demek hala öğrenemedik...

Koray Can Demirkılıç