- 968 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Erkeği özgür olamıyan bir toplum/da kadın/ı özgür olamaz
___Yazıya başlarken "Her hakkın alınış tarih/i Fransız devrimine dayanır’ diye bir kural vardır..Bizde bu Fransız devrimine kısaca baktığımız/da..."Her devrimin oluşumandan önce hem objektif ve subjektif şartlarının oluşması gerekir derlerdi seminer veren yoldaşlarımız...., !
___Şimdi biz Fransiz döneminde ki objektif şartlara bakacak olursak ; "Objektif şartları sıralarken; Halkın yönetime karşı hoşnutsuzluğunun en üst derceye, çıkması gerekir...yani halkın patlama noktasına gelmesi gerekirbir örnek verecek olursak ,suyun 99c/den artı 100c ki kaynama halı.... ki objektif şartlar oluşsun .Yani " bıçağın gırtlağa dayanma misali.." o zaman ki Fransa/ya bakıldığında..ülke zenğinliğini ( hanadan,soylular ve dindar kesim birde bunları koruyup kollayan soylu subay ve emrindeki kolluk güçü ) tarafindan gasp edilerek ,araların/da ülke zenginliğinin, har vurup harman savurduklarını okumaktayız..Bu 4 çeteye karşı çıkan ilerici ve muhalefet kesim’i , meşhur "BASITILE" hapishanesin de işkenceye maruz bırakılır, sudan bahanelerle yillarca hapise mahkum olurlardı, bir çoğu da haksız yere gıyotin ile başı kesilirdi....Açliğin,yoksulluğun yanında mal stokları, zamlar, zamanla malın karaborsaya dönüşerek, bir kaos ortamı yaratıldığını söylüyebiliriz.
____ Kral XVI.LOUIS halktan kopuk, saydığımız 4`lü çeteyle günlerini gün ettiğini okumakdayız..Fransa orta çağ karanlığını yaşarken, yanı başındakı komşu ülkeler hergün yeni bir icat sevinçini yaşamaktaydılar...Bunları sayarken böylece devrimin objektif şartının oluştuğunu da saymiş olduk.Şimdi biz ülkenin subjektif şartın oluşup oluşmadığina bakacak olursak’
____Devlet yönetiminin her kurum ve kuruluşunun çürümüşlüğünü..birbirlerinin arasindaki kopuklukla, rüşvet, iltimas , adam kayırmanın yanında ülke ekonomisinin çökmesini görmekteyiz...yani objektif şartlar devrime karşı örgütlenmeği getirebilsin açığı objektif şartların parelelin/de subjektif şartlar zaten kendiliğinden oluşur .
______ Fransız devriminin yapılışını uzun uzadıya yazmaya kalksak tarih kitabını buraya yığmış oluruz ki....zaten yeteri kadar bu konu hakkın da kafa yoran arkadaşlarımızın kitapları mevcut.
____14 temmuz günü halk "BASITILE" hapishanesini basarak hapishanenin fitili ateşlerken, devrimin başlama fitilini/de ateşlemis olmuşlar... ....10 agustos 1793`de Kral Louis ve Maria Antoinette hapishanaye tıkılmış.... ocak 1793`de gıyotinle infaz edilmişlerdir.17 temmuz 1793 ´de Jakobenler bütün feodal ayrıcaklığı ortadan kaldırmış..karşı devrimçilerin üzerinde terör estirerek çoğunu gıyotinden geçirmekle kalmamış"Feodal düznin de temel taşına dinamit koyarak ortadan kaldırmışlardır’.Fransa da sanayi ve tarımın moderinze edilmesinin öncülügünü/de yapılmış olmuştur.Bununla birlikte hem kapitalizmin kapısı aralanmış hem de jekobenler ülkelerinin yenilik kapısını`da aralamış olmuşlar.
____Her ne kadar devrimde kadın, örgütsel kuruluşların ,tümünde baş rol oynamalarına rağmen ne yazık ki devrimden sonra kalıcı bir hak almadiklarını görüyoruz ,ancak 18. Yüzyil da okuma yazma bilen kadınların araların da örgütlenerek eşitsizliğe baş kaldırılarını görmekteyiz.
_____Fransa kadının bu baş kaldırışından esinlenen Ingiliz düşünür WILLAM THMSON" Kadınlar evler de köle ve ev hapsine bir son, erkeklerle aynı eşitliliği dile getirdiğinde ,dindar kesim yer-i yerinden ,oynattiklarını söylüyebiliriz .Bu tarihlerde’ Feminizm’hareketlerini gözlemliğebildiğimiz gibi..daha sonra sosyalist düşünen Charles Faurier "Kadın egtiminin salt eve yönelik degilde aktif olarak hem siyasal hem toplumsal yaşama katılmaları çagrısıyla ses getiren direnişler sergilediğini de gözlemliyebiliyoruz.19. yüz yilda Fransada ki kızlar orta ögretim hakkını uzun bir mucadelenin sonucun/da hak olarak kazanmışlardır.
___1865`de ABD New York`da ilk kez kızlarin tıp fakültesin/de okuma hakkı nice yazar çizerin bedelinden ve kadınların azimli direniş sonuçun/da elde ettiklerini söylüyebiliriz.Ilk baş kaldırı, "Feminist FLORA TRISTAN`IN" kaç defa hapis edilmesi ve kaç defa şiddet/e maruz kalışı hatta her açlık grevinden sonra durumu kötüleştiğinde tahliyesi, durumu iyileşir iyileşmez ,tekrar hapisedilmesini okumaktayiz.Derken Karl MARX " Modern çekirdek aile ,kadının evcil köleliği üzerinde kuruludur"Örgütlülüğünün "HEM CİNSLERİYLE" değil erkeklerle omuz omuza mücadelesinden geçeceğini öğütlemiştir.SSCB `de Ekim devrimi ile eğtim alanında ve yaşamın her dalında kadın haklari yasalaştırılmış, boşanmalar kolaylaştırılmıştır.
____Bu tarihlerde bile Ingiltre/de din baskısı yüzünden kadınlar fikirlerini açıklarken ceza evlerini boylardı ..zamanla kadınlar şiddete karşı, şiddetle cevap vermeğe başlamış her şiddette, kamu binalarının camları indirilir, posta kutuları yakılırken, sokak lanmaları hasara ugratılır hatta kolluk gücünü taş yagmuruna tuttukları ve bununla tutarlı bir mücadele verdiklerini söylüyebiliriz.
____1930`larda faşizmin hakim olduğu ülkeler/de kadının sesi kesilerek erkeklere köle konumuna sokulduğunuda görmekteyiz.
___Ben her zaman şunu söylerim ;"Deniz insanı ,kara insanından en aşagı yüz sene daha ileri bir kültür yaşamı yaşamaktadırlar."Nitekimde ilk kadın haklari YENI ZELANDA`da 1893 tarihinde seçme seçilme ve hayatin her dalın da erkekle eşit haklara sahip olmuşlardır.
____Hak;Aşağıdakinin kendi aralarında örgütlenerek yukarılarıkilerden haklı talepleridir..özün de kendi araların/da siyasi örgütlemenin sonucundaki direniş zaferinin sonuc bildirgesidir en son bitiş cümlesinin içerisindedir. Eger hak ; Yukaridakilerin vicdani ile verilmiş ise ve bu hak talep edenler tarafindan hak edilmemiş ise....ki türkiye/de o zaman ki Türk ve Kürt kadını hak edilmemiş ... birinçisi o hakkin varliği yokluğu tartişilir. Ikinçisi ise vicdan sahibi her an verilen hakkı geriye alabilir.Türkiye de sadece yasalar/da ve kagit üzerine verilen bir kadin hakları vardir."AŞI VEREN ÖZGÜRLÜKLERİ DE KENDİ ELINDE TOPLAR"Anadoluda ki halk ;ağa ,bey ,aşiret reisi ve tacir ,tüccar umudun/a terkedildiklerinden ne ekonomik özgürlükleri vardir nede siyasi..Yaşamlari saydigimiz bir avuc egemen sınıfın insafında ki erkek özgür değil ki kadını özgür olsun..!
____Bizim ülkemizde 5 Aralik 1934 kadınlar/a seçme, seçilme ve hayatin her dalın da erkekle aynı haklara sahip hale getirilmiştir.Ne yazik ki kadınlarımız demin/de dediğimiz gibi aşağıdakiler yukaridakilerden ,hak telap bile edilmeden, yukarıdakinin kadın hakkı veya diğer haklar,devlet baskısıyla bir nevi dayatılma/da diğebileceğimiz bir durumla verılmıştir.77 senedir, anadolu kadını halen çağ medeniyetinde ki kadından bé haber ve ilkelliktende ötedir... Arap zihniyetinden halen dahi kurtulamamıştır.Işkenceye varacak şiddeti iliğine kadar yaşıyan kadinlarimiz, bir taraftan camilerde ki vaaz aralarina sıkıştırılmış, şiddete açık kapı bırakılırken, bir taraftan da avrupa uyum yasası savsatalığıyla kadin hakları yasalarının yasallaştığını ibretle izlemekteğiz...Hele son zamanlar da bazi uyduruk demokratik kurum ve kuruluşlar yani D E R N E K L E R,kadın hakları adi altında, alt yapısı oluşturulmadan ,kadınlarımızı erkeğine kışkırtma da diyebileceğimiz durumla ne yazik ki bir çok ailenin yuvalarını yıkdiklarını kendileride bilmemektedirler."ERKEGI ÖZGÜR OLMAYAN TOPLUMLAR DA; KADIN ÖZGÜR OLAMAZ" attığım bu başlıktan da anlaşıldığı gibi erkek egemenliği hakimiyeti su götürmez bir gerçektir.Bunun kırılması, kadinin ekonomik özgürlüğünden geçeceğini her kadinin gibi , savunurlari da bilmesi gerekir.Kendilerine demokrat örgüt veya feminist/ciler dediğimiz bu kuruluşlar "Örgütlemenin aile bireylerinin tümünün örgütlenmesiyle mümkün olduğunu da bilmesi gerekir.Kadının merdivenin her basamağını kendi ayakları ve kendı öz güveniyle tırmanması lazım ki başkasının kanatı ve taşıma su ile çıkılan merdivenin en yüksek tepesinde "tepe taklak " geleçegi ile kalmaz yuvasininda "Tepe taklak "olacagını iyice bellemisi gerekir.
____Eğer bir ülke de ileriçi bir haraket zafere ulaşmışsa, bilki o ülkenin ilerici kadınları ,o ilerici harakete omuz vermiştir...ki zafer/e ulaşılmıştır.... Bunun aksinin mümkünatı yok..!’ KADININ KURTULUŞU SINIF SAVAŞIMININ İÇERİSİNDEDİR’
____Kimine göre böyle bir savaşın olmadğını ileri sürmeleri ne tesadüf ne de yenidir.Yani kadın açıkcası inkar edilmektedir.Kadını tartıştığın zaman emekçi kadından yola çıkmalıyız . Zaten diğerinin bir eli yağ/da diğer eli bal/da...parmaklarıda ojedeki boya/da... o kadının da tabiki sorunları vardır.Sorunu ’SEÇİCİLİK’ Diğerinin sorunuysa ’KARIN DOYURMA ’ yani yaşam koşulu
____Dine göz attığımız zaman ;Hiç bir din kadın eşitliğini savunmaz.Hep erkeklerin üstün yaratık olduğundan dem vurar.Kadınların kocalarına birer itaatcı yaratık olduğunu anlatmakla kalmaz, Kocalarına iyi bir hizmetçliği tavsiye etmektedir.
___Feodal toplumlar/da,hem dini vacibeler kadının omuzuna yüklenmiş , hem de gelenek görenek dediğimiz ahlak-i değerler.Kapitalizmin ortaya çıkması kadının üretime katkı alanının genişlenmesiyle kadın fabrikalar/da işçi olarak kalmamış evde ki köleliğin sonuncunun da başlangıçını başlatmıştır.Dünyada olduğu gibi Türkiye/de ki kadın bir yere gelebilmiş ise
fabrikalar/da işçi, memur vb çalışanın sayesın/de gelmiştir.(ALEVİ KADININI UNUTMAMAK GEREKİR)
____İslam ekonomisın/de kadının yeri her zaman ev ile sınırlandırılmış...pece ,kara carşaf,demir kafeslere sokulmustur.’Her ne kadar kuranda böyle bir sürenin olmadığını ileri sürseler/de tüm islamla yönetilen veya islamım dıyen ülkelerde bunun uygulandığını görmekteyiz’.
____’EĞER BİR YERDE DİKTATÖRDEN VEYA ZULUMDAN BAHS EDİLİYORSA’ o yerler/de teslimiyetçiliğin,korkaklıgın, mücadelenin olmadığının göstergesidir.Kadın hakkı M.Kemal_ın yukarıdan aşağıya verdiği hediye ile tanışan Türk kadını okulla daha sonra fabrikalar/da direnişle tanışmış çok geçmeden sol devrimçi örgütler içinde direniş mücadelesi vermişlerdir. ____Egemen sınıf bu direnişlerin önünün alınması için katmer katmer , Türk kadınını ,12 eylül zihniyetiyle başlamış ,simdiye kadar sürec de tekrar ’KADININ YERİ KOCASININ YANIDIR ’ zihniyetini yobaz beyinlere aşılamasını başarabilmişlerdir..
____İster kadınlarımız işçi olsun , ister memur,ister ise tırnakları ojeli olsun hatta emekli vede hangi mevkide olursa olsunlar onlar bizim anamız..onlar bizim en hassas birer parçamız..Ne biz onlarsız yapabiliriz nede onlar bizsiz
____Insanlik kendi kendinin analizini yapmasi lazim ki geleçeğin kahinatciliğini yapabilsin.Geçmşini didiştirirken ortaya çıkacak yanlışı,doğrusu ,başarılılığı ,başarısızlığı,masa/ya yatırarak geldiği ve gideceği yolun muhasebesini çok iyi yapmalıdır.Eğer geçmişin ışıgı yoksa gelecek yolun karanlığın/da bocalaması da kesindir..
___Bazi elementler vardır" Sen onu çok büyük enerji altin da ,büyük bir ugraşla değiştirmeğe kalksan, diger bir elemente dönüşmesinin mümkünü yok...Bazi elementler de var ki zamanla kendiliğinden başka elemente dönüşürler örnegin " RADYUM" elementi zamanla " KURŞUNA" dönüştüğü gibi..Bazi elementlerde var ki yapısallıkları gereği, ayrı iki elementin belli bir emek ve enerji ile karışımından bambaşka bir element elde edildigi gibi...İster kadın haklari mucadelesiin/de olsun ister hayatın diğer dallarinda ki ,hak mücadelesin/de olsun ;Mesele haklılık değerinin çok iyi bir tesbiti ve haklılık payının tartişilmazlığı ile yola çıkılması grekir..Haklılık payi taşimayan , toplumsal değri olmuyan sirf bazi kişi ve kuruluşun başindakilerin direktifleri doğrultusunda haraket eylemliği başariya ulaşmasi mümkün olmamakla ,gidilecek yolun ,sapma batağina saplanacağı kaçınılmazdır.
___Her hakkin alınılmasında tarihi firsatrlar/ı da hesaba katmak gerekir bu tarihi firsatlar/da yazarin dediği gibi "Zamanin/da istasiyondan kalkan trene benzer, saatın/da yetişmedin mi haraket halindeki trenin ardıca şapka sallamak ,ıslık atmak care değildir "
Saygilarimla Kadir Haktan TÜRKELİ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.