- 650 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
VE YAĞMUR , YAĞMUR…
Gece parça parça üstüme dökülmekte. Yusuf’u yitirmiş Kenan’ın hüznü ellerimde.Ellerim soğuk ve ağlamaklı. Ellerim anneden ayrı düşmüş iki kuş…
Ürkek ve yalnızım yokluğun kuyusunda.
İçimde her saniye kımıldayıp duran , renkleri, görüntüleri, sancıyı , hüznü ve mutluluğu karıştıran bir kaleydoskop var.
Acı yavaş yavaş kana karışıyor.İnsan acıya ne kadar dayanabilir ki?Bir limiti var mıdır mukavemetin?
Bir çizgi varsa ölümden hayata ,her iki uca doğru da yürüdüm.Hayatın uçurumlarında da gezindim, ölümün kıyılarında da.Sevginin Everest’inden nefretin çukurlarına kadar…Ben hissettim. Çatlayan bir karpuzun sızan suyu kadar tatlı, içtim aşkı kana kana…Burnumda bir iğde kokusuydu aşk. Başımda sarhoşluk…
Ben, durdum bir gün. Tam da ortasında aşkın.Yarı yoldan ziyade yürümüştüm.Ayak tabanlarımın ağrısıydı yürüdüğüme tanık.Sonra ateşten bir gömleği giydim sırtıma.Ateşten yakıcı sorularda eridi beynimin kıvrımları…Sevmiş miydin? Her koşulda yanımda olacak mıydın?Benden gitmeyecektin, bana yazgılıydın, değil mi?
Sevginin yetmediği bir an varmış.Hangi yöne oynasan kayıp…Hangi hamleyi yapsan bir yenilgi.Bir artı bir olamayacağın noktasındaysan hayatın.
Deli yağmurlar yağdı üstümüze , biz sevdiğimizde. Yağmur .Gecenin gözlerinde…Bense …Hayır ağlamadım..Sadece nemi gözlerimde gecenin.
Gecenin seyyahı kalp kırıklarını serptiğinde geçtiği yollara ; yağmur ansızın dindi.Sonra iç burkan bir hazırlık…Dönüş için…
glccbrn
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.