- 675 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
ŞAIR KARDESIM 2
Ne demiştik; Dilin yeni ve heyacan veriçi bir biçimde kullanilmasıdır maharet. Şair-i şair yapan en başta adaletsizliği dile getirmesi gerekir.Doğanın felaketi karşısındaki yıkımı Ağıtlaştırırken,doğadan gelebilecek felaketlere karşı önlem almayan siyasilere ver-yansın etmesinide bilmelidir.Hatta doğayı kendi gücünde parseliğen bu gücle etrafına topladığı zorbalarla terör estiren kişi, örgüt veya devlet terörüne yönelen diktatörlere karşı durmayı kendisine bir görev kabul edendir şair.Faziletin özü haksizliğa duruş segilemektir. Bunu gösterebilenler yarının Edebiyat kitaplarına adlarınını yazdıracak şairlerdir.
Tabiki kültür koruculuğu adı altında dün olduğu gibi bugünde hatta yarında bu tutucular olacağı kesindir.Bunlar tarihin her döneminde "FELAKET TELLALLIĞI " yapar ve köhnemiş fikirlerini sürdürebilmeleri için din gömleğini üzerlerinden çikarmıyarak hem siyasi hem ekonomik rantcılarıdırlar.Düzeni kendi menfaati için din kılıçıyla vurur "Din elden gitti nakaratını dillerinden hiç ama hiç düşürmezler" amacları yeni nesilin diğer kültürlere giden yolların kapılarını sıkı sıkı kapatarak kendi köhnemiş kervanlarına katmayı hesap eder dururlar. Kültür ve cağ medeniyetini yor ,yobaz mahsenine tıkıyarak kendi borazanlarını öttürürler.Bunun acarı kendisine cağdaşlığı rehper edinen ŞAIR`lerin elinde olduğunu bilmemiz gerekir.Eger bu zevatlara karşı onurlu bir duruş sergilenmediği zaman hem kültür hemde Edebiyatimizın erezyona uğruyacağı kesindir.
Şair olarak, bir toprak parcasıyla geçim mucadelesi veren köylünün tırpanı ,maden ocaklarında olüm kalım mücadelesi veren işçinin kazması olmalıdır kalemi....Şairin alin teri ilhami ,caresizlerin ilacı ,yetimlerin göz yaşı olmalıdir ki Şair sıfatını alabilsin(SERTIFIKASINI)
Ben "Yenilikleri denemekten korkmuyan yeni nesilimizin şairlerine şair der alkışlamakla kalmaz önlerinde eğilirim.Örneğin kapalı geniş bir aile ortamında yaşayan ki feodal tuplum veya zihniyetini yaşıyan toplumlarda olur;Kadının ezilmişliği ,emeğinin sömrülmüşlüğü hatta şiddete maruz kalışını diline dolamakla kalmıyan o haksizlığa karşı mücadele veren şaire şair derim.Örf adet ve geleneksel diye onun arkasına sığınan yobaz, dini bile alet ederek dinin vacibelerini kadının omuzlarına yıkan zihniyeti nahletlemiğen Şaire Şair demem..
Her diktatörün bir zulmu birde yıkımı vardır.Şair o diktatörün iktidarlığındaki haksaızlığa ve zulmuna karşı tavır ve verdiği mucadelesiyle şairliği olçulür.Diktatör yıkıldıktan sonra ilk zulumu ve yıkımı ortadan kalkacağı için bunlari dile getiren şair yüreksizliğini de ortaya sergilemiş olur.Buda diktatörün arkasıca atıp tutan üç-kağıtçı ,düzenbaz hatta şarlatan soytarılar sınıfına girmiş olurlar.
Kuş sütü sofrasında eksik olmayanlar açlığı yazamazlar... onlar.yazsa yazsa.kacan sevgilinin ardından diz dövüngenliğini çok iyi becerebilirler...aşkları bulutlarda kalmasi hiç bitmez...."Halbuki aşk: yar koynundaki nefeslerin solumalarıdır..emektir...değerdir..ak güverçindir ucurmaya gelmez..".Yangını yazman için yanmalısın ..yanmalısın..yanmalı
Metiye yazmak bence;yalakalığın kibarlaştırılmasıdır. Bu tema ALLAH bile olsa kural bence değişmemektedir."Çünkü hak edilmeden istenilen dua bir nevi dilençiliktir." Allahta dilençileri hiç ama hiç sevmezmiş...!Bazen bu metiyeciler Allah der ,Ezan der ,Bayrak der ,Vatan der özde rejimin yalakacıları olduklarını ,kendileri bile çok iyi bilmekdedirler.
Aşk şiir`leride üsteki yazdiklarımdan hiç bir farki yoktur." Hayvanlar emellerine ulaşmak için saldırır ,saldırı zaten hayvana mahsus iç güdü haraketidir." insanlar ise eğer insansa "Kendi öz insanlık değerinin analizini çok iyi yapmalıdır "Buda pazarlardan satın alınmıyorki ..! ilk başta çocukluğunda şiddete maruz kalmamalı ki şiddet uygulamasın. Eğer insana yüklenen şiddetse ,şiddet,....sevgi yüklenmişse sevgi ortaya sergiler..buda devlet yetgisi altında olmasi gereken bir konu"KÜLTÜR VE EĞTİMİN EN SON DIPLOMASININ ADIDIR ŞAIRLIK"
"Çok iyi bir komutan Ordusunu zaferden önce zafere inandırandır" buda en iyi ŞAIRDIR bence..SAYGILARIMLA
Kadir Haktan TÜRKELI
YORUMLAR
Değerli dost " Şair Kardesim" başlığını taşıyan yazınızı övgüyle okudum.
Elbette insanlar yazacaklar, kimisi iç boşalmak için bir araçken bir diğeri için ise öfkeyi dile getirmek olacaktır. Kimisi sevdiğine, kimisi düşmanına, kimisi doğaya, kimi içinde yaşadığı hayata isyan edecek elbet.
Tabiki toplumsal düşünen, yürekten, yaşadıklarını toplumun bir parçası olduğunun bilincinde olarak yaşayan, düşünen ve yazanlar elbette ayrışacak. Çünkü toplumsal düşünmek, geçmişten geleceğe insanlığın, sevdasını, acılarını, yıkımlarını, var olan doğanın nasılda çıkar uğruna yok edildiğini dile getirerek bir sonraki kuşağa taşıma sorumluluğuyla ilerleyecektir. İnsan özelliğimizi yitirmeden sözcüklerin içerisinde aktarmak doğal olarak gerektiğinde sevdasını anlatacak, gerektiğinde akıllıca muhalifliğini sürdürecektir. Bilerek, kendini yoğurarak, ve dönüşerek. İşte böyle yaklaşıldığında tarihinden izler taşıyarak, belgeleyerek, edebiyatın içerisine sızacaktır zaten. Gerçek okuyucu kimi kucaklayacağını çok iyi biliyor.
Onun dışında kim ne yazarsa yazsın. Varsın içini boşaltsın,vasın birbirlerine övgüler yağdırsın. Gerçekten kaliteli yapıtlar kendiliğinden kalıcılaşıyor. Okuyucuyu sarıp sarmalıyor. Her ne kadar polyanacılık oynasa da bağzı insanlarımız, onlarda mutlu olma gayreti için gösterdikleri bir çaba bence. Ama, gerçekle yüzleştiklerinde yanı başından ayrılmaz oluyorlar. Bu da ayrı bir anlam katıyor insana.
Yazılarınızı keyifli ve birşeyler öğrenerek takip etmeye çalışıyorum. Kaleminiz hep sürsün. Saygılar
keziban buldu tarafından 5/29/2012 4:30:02 PM zamanında düzenlenmiştir.