KAPLUMBAĞA TERBİYECİSİ
Kaplumbağaların öğrenmeye hevesi yokmuş ama başlarındaki adamın sabrı çokmuş...!
Üstelik,
tam bir baba yüzünü çizmiş tablodaki adama,
.
sert,
ama şevkatli bir baba yüzü.
...bir kalem alın elinize ve bir elma çizin ama bakınca hem muz görünsün, hem de elma.!
"Kaplumbağa Terbiyecisi"nin dünya çapında tanınmasının sebebi iki yüzü de aynı adamda birleştirebilmesiydi.Bunu öyle bir ustalıkla yapmıştı ki, tabloya bakan önce sert bir Bağdat’lı ihtiyar adam görüp kaplumbağalara ne işaret ettiğine dikkât edip daha sonra renklerin arasında kaybolup gidiyor.Üçüncü kaplumbağadan sonra akıl edip tekrar ihtiyarın yüzüne döndüğü zaman karşısına bambaşka bir adam çıkıyor.
İşte burada şevkâtli babanın yüzüyle karşılaşıp donup kalıyor.
.
.
__"Beni Eskihisar’a gömün".__
. .
Babası İbrahim Ethem Paşa’nın ısrarıyla sekiz yıl Paris’te hukuk okurken defter yapraklarına resim çizermiş.Hukukla yıldızları barışmamış, derler ya "gönül kimi severse güzel o dur".Paris ve hukuk Osman Hamdi Bey’in sadece dış görüntüsünü değiştirmiş, onu modaya uydurmuş centilmen bir bey olmasını sağlamıştı.Bu arada atölye atölye gezip kendisine uygun bir yer arıyordu ve sonunda buldu.Hukuğu bırakıp istediği atölyede resim çalışmalarına katıldı.
. .
Abdülaziz döneminde "padişahım çok yaşa" seslerinde ilk kez ülkesine geri döndü ve babasına bir mektup yazdı.
"burada kalmamalıyım, beni affedin".
Bağdat’a Yabancı İşler Müdürlüğü’ne atandı.
.
Mutluydu,
kafasındaki centilmen kıyafetli adamın elbiselerini çıkarıp, Bağdat’lı bir adamı giydirdi.Resimlerinde hep o vardı...
Osmanlı-Rus savaşlarından sonra yurda döndü.
Yakın arkadaşı Mimar Vallaury ile tasarlayıp, Türkiye’nin ilk Güzel Sanatlar Akademisi olan, Sanayi-i Nefise Mektebi’ni kurdu.Bu da yetmedi Osmanlı topraklarından eski eserlerin kaçırılmasını engellemek için yasa tüzü hazırlattı.
Çinili Müze’yi kurdu,bütün lahitleri bir araya toplattı.
Çinili Müze’ye git gide sığmamaya başlayan tarihi eserlerden sonra İstanbul Arkeoloji Müzesini inşa ettirdi.
.
.
Bunlar yapılırken sanatı hiç bırakmadı...
" demiştim gönül kimi severse güzel o dur ".
.
.
Bir sabah Eskihisar’da gemilerin düdükleri ötüyormuş,
Rengârenmiş mendiller,
Sallanıyormuş,
Kaplumbağalarsa tembelmiş, hevesleri yokmuş ama başlarındaki adam....
günlerdenbirgünbirtablo2011 Davidoff
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.