ANARŞİZM

• 18 Mayıs 2011 Çarşamba 20:25:27

Bu kavram halk tarafından anlaşılmayan bir ideolojidir. Bunun anlaşılmamasının iki önemli nedeni vardır. Birincisi hakim psikolojik ortam. İkincisi düşünen insanların fikirlerine karşı oluşmuş, ( kapitalin insanların beyinlerinde boşluk bırakmayacak şekilde doldurmasından ve bazı hakim güçlerin kelimelerin anlamlarını sınırlama ile sunmalarından oluşan) kapitalizm dayanıklı direnç tir.
Anarşizm’in otoritenin yok olduğu eşit paylaşım ile tüm insanların birlikte yaşadığı bir düzen olduğunu bilmekte çok zaman beyinlerde korku yaratıyor. Bunda beyinlerin haksız olduğunu savunmakta saçmalamaktır. Yaşadığımız dünyada hakim olan toplumsal yaşam ın etkisiyle insanlar a çok uzak bir fikir olduğunu kabullenmek gerekiyor. Günlük yaşantımıza bakarsanız insanlar bulundukları ortamlara göre konuşurlar. O ortamların fikirsel durumuna ayak uydurmak istedikleri için değildir bu durum çoğunlukla , orada konuşan çoğunluğun bilgi ve becerisinden daha çok birikime sahip olmadığı için bireyin, onların ortamında çıkan anafikre saygı duymak zorunda kalması dır, asıl neden. Toplumsal yapı içinde hakim güç kapital olduğu gerçeği hatırlanırsa zenginlerin toplumdaki konuşmasının etkisi düşünen beynin söylediklerinden daha büyük etki yaratacağı bir realitedir.
Toplumda anarşizm kargaşa, belirsizlik, güçlünün güçsüze istediğini yapabilme, yağma,talan,kan ,yıkım kelimelerinin bileşkesini anlatan bir kelime olarak anlaşılıyor. Fakat bunun böyle olması tesadüfi bir sonuç değildir. 68 kuşağının mazi olması sonucu dünya düzencileri nin kazandığı tecrübelerini iyi kulanmaları nın bir sonucudur. Düzenciler psikolojik savaş alanında çok iyi savaşmayı öğrendiler. Muhalif leri asimile etmeyi becerdiler.Öyleki sol argümanları kulanan guruplar bile düzene kendilerini kaptırdılar.
Devlet ,vatan,din gibi olgularla vasfı belli olmayan bir aidiyetçi sol kavramı oluşturdular. Bu kavramlar otoritesiz olmaz sol kavramını otorite ile birleştirdiniz mi o zaman bir faşizm kaçınılmaz olur.

Günlük yaşantımıza hoşgörü adı altında sunulmuş olan halk ta bir ezilmişlik duygusunu pekiştiren ve toplumda yıkıcı bir düşünsel etki yaratan cümle ise çok iyi bir kavram olarak lanse edilmesi gibi nice daha kelimeler ile toplumda ezilmişlik hissi iyiden iyiye yerleştirilmeye çalışılıyor. Bunla Ortadoğu coğrafyasında en iyi şekilde gördüğüm bir düzen oluşturulmaya çalışılıyor. Hoş görmek için güçlü birinin güçsüzü yaptığından dolayı bağışlaması yani toplumu hakir görmek kavramı ne psiko olay ise toplumda tutmasını anlamamak çok zordur. Toplum güç dengeleri üzerinde yaşıyor .toplumda iyi diye yutturulan her kavram güç –şiddet içeren kelimeler ve fenomenler.

İşin özü topluma kelimeler farklı anlamlar yüklenerek toplumun anladığı bu diye bir anlayış oluşturuldu. Okumanın araştırmanın yasaklanma girişimi karmaşık görünen fenomenleri kulanarak toplum yozlaştırıldı. Bu kapitalizmin özünde olan bir savaş biçimidir. Bu biçim sadece anarşizm için değil milliyet, örgüt ,dernek gibi kelimeler üzerinde de oynandı. Halk uyutuldu. Halkın bir süreçte anladığı kelkimelerin anlamaı bir başka süreçte farklı anlamlar yüklenmeye başlandı benzer anlamlar sonradan hiç bağlantısı olmayan anlamlar yüklendi. Millet ilk arapça metinlerde bir inanç ve yaşam birliği iken şimdi ırkçılık anlamında kulanılıyor.

Anarşizm bu; sömürücü özelikle beyin sömürüsüne karşı çıkmak tır. Anarşizm; hasta olduğunuzda doktorun sen kansersin 3 farklı tedavi yöntemi var birde tedaviyi istememe var hangisini istersen onun uygulanmasıdır. Anarşizm kimsenin beynini yönlendirmemek ve beyinleri propağandanın zehrinden uzak tutmakdır. Anarşizm her beynin bir dış etkinin etkisinde kalmaksızın kendi ahlakını oluşturması ve toplumu oluşturan bireylerin bağımsız düşüncelerin bileşkesinin evrensel ahlakı oluşturmasıdır. Kısaca ahlakın mahalle baskısı oluşturmamasıdır.
anarşizm toplumun bireylerinin ayrı ayrı yönlendirme olmadan bireyin kendi aklını kulanarak olayları yorumlaması ve bu toplumu oluşturan bireylerin ortak çıkarımları üzerine kurulu bir kamuoyu ve kamu vicdanı oluşturmayı istemelidir. kendini sivil toplum örgütleri, cemaatler, siyasi partiler ,medya gurubu, saadet zinciri gibi düzenler içinde bulmamalı ve oluşturmamalıdır. Teknolojik gelişmelerden faydanılmalı ve genelikle tartışma olmayan bilgi aktarımına dayalı forumlar şeklinde kendini toplumsallaştırmalıdır.