Bir Paşanının öğüt Pınarı

• 10 Mayıs 2011 Salı 01:29:37

Bazı şairler vardır ki öğretmendirler hayata... O deneyimini bilgisini kafiye ve redifle sentezleyip bir eser koymaları onları diğer şairlerden ayıran en büyük farktır.

Bu şairler duygulardan çok aklı ön plana atarak bizlere adeta bir bilgi pınarı sunarlar. Didaktik şiir yazmak bir bilgi tercübe ve aynı zamanda felsefi düşünme ister. Ve bu izoleyi iyi yapan şairler hayatın silme yönünden muaf tutulurlar.

Gecen bir kitapevinde rastladığım kitapta bana öğreticiliği ön planda olan şiirleri sunuyordu. Alaminüt şiirler adı altında... Bu kitap bir ögüt kitabı gibi hayatın her alanından öğütler veriyordu.Fazıl Bayraktar adlı şairimiz bu harika kitabı sıkmayan bir tarzda ve bölümler altında bize sunmuştur.

Şimdi şiir kitabıni tanıtmadan onlardan örnekler vermeden önce şairimizi tanımak şiirlerini anlamak için büyük fayda sağlayacaktır. Şairimiz kısaca hayatından bahsedeyim.

Fazıl Bayraktar,1928 yılında Kastomonu’nun Araç ilcesine bağlı Aksu köyünde doğdu. İlkokulu Araç’ta , ortaokul ve liseyi Kastamonu’da okudu.1949’da Harp Okulunu jandarma subayı olarak bitirdi. 1951 yılında evlendi ve 2 çocuk babasıdır.Bölük,tabur, alay,okul,tuğay komutanı olarak jandarma teşkilatının değişik kademelerine hizmet verdi.1980’de generallığa yükseldi.1984’te emekliye ayrıldı. Şairimiz çok sayıda yazı,öykü şiiri değisik dergilerde ve gazetelerde yayımlandı.Çok sayıda öykü ve derleme kitapları bulunmaktadır.Şairimizi kısaca tanıttıktan sonra bir bilgi hazinesi,öğüt yumaği olan bu şiir kitabını sizlere tanıtmaya çalışacağım.

Kültür Ajans yayınevi tarafından yayımlanan bu kitap değişik bölümler olmak üzere 14 bölümden oluşmaktadır. Ve sayfa sayısı 192’dir. Basım yılı 2009.

Simdi bu şairimizin kitabında oluşturduğu bölümleri anlatıp şairimiz şiirlerinden örnekler vereceğim.Şairimizin ilk bölümdeki şiirleri Dostluk ve Arkadaşlık kategorisinde yer almış. Buradaki şiirleri dostluğun ve arkadaşlığın öneminden bahseder.Arkadaşın ve dostların nasıl olması gerektiğini anlatır kısa öz şiirlerinde.
Bu bölümden seçtiğim şiirler,

"Dostun yardım dilerse senden sözle, yazıyla,
"Yettim bre dostum" de, yetiş ısık hızıyla".(s.14)

"Arkadaşın kötüsü,seni her daim öven,
Yüz yüze pohpolayıp arkandan sayıp söven.
Arkadaşın iyisi kusurunu sayandır,
Yanlış yola sapınca seni durdurup döven.(22)

Şairimiz ikinci bölümde para-pul,mal-mülk,varsıllık yoksulluk adıyla bu konudaki şiirlerinin bulunduğu bölümdür.Şairimiz buradaki şiirlerinde hayatın gerçeklerini kaleme almıştır. Size bu bölümden seçtiğim şiirler.

"Paran varsa ejderha,yedi başlı bir cansın,
Paran çoksa kralsın,imparatorsun,hansın,
Değer ve itibarın parayla orantılı,
Paran yoksa boklukta kıvranan solucansın"
(31)

"Hırsına kelepçe vur,ötenin ötesi yok,
İpek gömlek giysen de kefenin ütüsü yok"
(33)

"Kaanat,tükenmeyen öyle bir hazine ki,
Karun’un hazinesi onun yanında ne ki"
(36)

"Para, akıllıların uşağı, hizmetkârı,
Para,akılsızların agası,hükümdarı.

Şairimiz 3.bölümde üzerinde durulması gereken bir önemli konuya değinip harika şiirler sunmuştur bize. Bu bölümde şair susmak konuşmak adı altında konuyla ilgili şiirlerini yayımlamıştır.Bu şiirlerinden bir kaç şiir yazmak istiyorum.

"Sus ki âlim sansınlar"demiş atalarımız
Âlim hep dinlemede,cahil konuşur car car.
Az konuşalım diye bir ağız vermiş Allah,
Çok dinlemek içinde iki kulağımız var.
(43)

Sözler düşüncemize giydirelen elbise,
İyi karşılanırsın elbisen güzel ise.
(45)

Sarı humma hastası Ekvotor’da üşürmüş
Düşünmeden konuşan sonradan düşünürmüş.
(50)

Şairimizin kitabının 5.bölümünde hak-hukuk,haram-helal,hayır-hasenat diye bir başlık altında toplanıp bu kavramlar üzerinde durmuştur. Bu bölümden bir kaç örnek vereyim.

Hazmetmek istiyorsan lokmayı iyi çiğne!
"Haram"denen o nesne,ekmek içinde iğne.
(59)

Bazı şeyler vardır ki,kimse farkında olmaz,
Dişlerin varlığinı anlarız agrıyınca.
Iyi günde hak-hukuk asla hatıra gelmez,
Hukuku cagırırız belaya uğrayınca.
(67)

Şairimiz kitabının diger bölümlerinin benlik,büyüklük,küçüklük,tevazu.yaşam ölüm,cehalet,cesaret-asalet, sır üstüne,aile-evlilik-kadın-çocuk,övgü-saygı-sevgi-sabır iyilik,aşk sevgi,değişik temalı fanteziler,mistik fanteziler,taşlamalar-haşlamalar diye adlandırdığı bölümlerde mısra-ı berceste dediğim mısralarda doludur.Şairimiz hayatın gerçeklerine değinip bizlere ögüt vermesi ve bunları günlük hayatta hiç çekinilmeden kullanılan özlü sözler diye kullanmak mümkündür. Şairimiz yazdıklarına okuyup öğrendiklerini yansıtmıştır. Her bir kıtası birbirinden güzel şiirleri için şairime çok teşekkür ederim. Okuyuculara bu kitabı tavsiye ederim.

Şairimiz bir kaç şiirinden daha örnek verip yazımı bitirmek istiyorum.

Köpek kemiği yalar,sıcan cuvalı dişler,
Hırsız veznedar olsa, bildiği suçu işler,
Koyma cahil insanı hakketmediği yere,
Altın kafeste karga mısır tarlası düşler.
(190)

Bir büyük,bir büyük ki, gönül denen o mâbet
İbadetin en güzeli, o mâbette ibadet.
(173)

Hidrojen yanıcıdır, oksijense yakıcı,
Birleşirler su olurlar şırıl şırıl akıcı.
(166)

Her eserin ardında bir büyük usta vardır,
Bestekarı belirsiz besteyi düşün hele.
Bir toplu iğne bile ustasız yapılmazken,
Kainatı yaratan ustayı düşün hele.
(167)

Kuduz köpek,aniden saldırır da hırlamaz,
Şeytan baştan çıkarır ama asla zorlamaz.
(156)

Açtım gönül kesemi,paylaşırım kime ne?
Dağıttıkça coğalır sevgi denen hazine.
(138)

BAŞARILI İNSANA HER FIRSATTA SÖVERİZ,
SAĞLIĞINDA KISKANIR,ÔLÜNCE DE ÖVERİZ.
(132)