HERŞEY GÜZEL OLACAK...27. BÖLÜM
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Şu bir gerçek ki yüreğindeki acı ,yüreğindeki bu yara yıllar geçse de kapanmayacaktı. Biliyordu.ama... kuvvetli olmalıydı.Doğan sonsuza dek yaşamının en değerli bir parçası olarak kalacaktı.
Çoğu zaman sahile inerek dalgalarla dertleşiyor,martılarla birlikte ağlıyordu.Öyle bir an geliyorduki " Doğaaaaan! Doğaaannn! Doğannnn1 " diye avazı çıktığı kadar bağırmak istiyordu.
Ailesinin yoğun sevgisi,Mehmet Hocasının ilaç gibi sözleri, arkadaşlarının onu yanlız bırakmayışı bir nebze de olsa hayata sarılmasını sağlamıştı.Görevine dönmek üzere hazırlıklarını yaparken annesi ısrarla
" Yavrum bende seninle geleyim."diyordu.
" Anneciğim şu anda kardeşim daha önemli.Sınavı yaklaşıyor ve size çok ihtiyacı olacak.Hiç merak etme ." Yanağına sıcacık bir öpücük kondurdu.
Aslında kimseyi üzmeye hakkı yoktu.
Artık yola çıkma zamanı gelmiş;vedalaşırken "Sakın gözünüz arkada kalmasın" diyerek defalarca annesine,babasına,kardeşine sarıldı.Uzun bir yol vardı önünde.Gözlerini kapatıp anılara daldı.
Doğan ın onu sevdiğini söylerken heyecandan kahve fincanını devirmesi ve acemice alel acele silmeye çalışması...Daha sonra özel olarak İzmir den getirttiği bir buket pembe gülle evlenme teklif etmesi...Ellerini avucunun içine alıp sımsıkı tutuşu ...Gözlerinden süzülen yaşlara engel olamayarak kafasını yavaşça cama doğru çevirdi.
Yanındaki bayan farkettirmeden ona bakmış ve
" Ayrılmak zor geliyor insana değil mi?"
" Evet ,gerçekten öyle." dedi. (.Ahhh! bir de içini sorsaydı.Ahh!)
Otobüsün mola verdiği her yerde evinle haberleşiyordu.Ertesi gün akşam üzerine doğru köye vardığında; onu Metin ,muhtar babası ve eşi,Mustafa sevinçle, özlemle karşıladılar.
Aliye Teyzesi hemen yemek hazırlamıştı. Doğan konusunu özellikle açmamaya dikkat ediyorlardı.
Metin okuldan söz ederken
" Öğrencilerin hep seni arıyor ."
" Yaa bende onları çok özledim."
"Bazen derslere karşı ilgisiz oldular.Ancak sen anlarsın onları."
"Benim tatlı yaramazlarım.Sahi... okuma yazma kursundakiler nasıl?"
" Çok iyi ama fazla yetişemedim.Seni dört gözle bekledim valla."
" Haklısın.Bundan sonra elele verip çalışacağız."
" Beni de unitmayın hemi" diyerek muhtar söze girdi.
" Muhtar babam sen zaten bizim en büyük yardımcımızsın."
" Sağolasın gızım.Elimden bişeeeler geliiise, yapabilisem ne mutlu baaa."
Aliye Teyze mutfaktan kocaman bir tabakta kadayıf dolmalarını masaya getirmişti.
" Sen seviisin deyi yapıveedim."
" Harikasın."
Ardından sıcacık kıtlama çaylarıyla sohbetleri geç vakite kadar sürdü.Dila izin isteyip ayrılırken Metin de ona eşlik ederek evine bıraktı. Karabaş sevinçle kuyruğunu sallayıp havlıyor, üstüne atlamaya çalışıyordu.
" Tamam...tamam bende seni seviyorum.Bak geldim." diyerek başını,çenesini,kulaklarını sevdi.
"Birşeye ihtiyacın olursa ararsın.İyi geceler Dila."
" Çok sağol.İyi geceler."
Mustafa herzamanki gibi odununu kömürünü kapısının önüne hazır etmişti.İçeri girip ışığı açtıktıktan sonra hemen sobasını yaktı. Telefonla ailesine arayıp rahat bir yolculuk yaptığını köye geldiğini bildirdi.
Yol yorgunuydu.Gözleri uykusuzluktan kapanmak üzereydi." İyisi mi yatmalı.Zaten sabah erkenden kalkmam lazım."yatağına uzanıp başından aşağı yorganı çekti.Bir iki sağa sola döndü ...döndü...uyumuştu.
Ertesi sabah saatin alarmıyla uyanıp hemen giyinip kahvaltısını yaptı.Minik öğrencilerini biran önce görmek için sabırsızlanıyordu. Yolda giderken Seher Teyze ye rastlamış yaşlı kadın ona sımsıkı sarılıp sevincinden ağlamıştı.
Daha okulun bahçesine gelir gelmez çocuklar etrafını sardı.Onları tek tek öperken kimisi eteğine yapışıyor kimisi elini tutuyor kimiside ona sarılmak istiyordu.
"Örtmenim ..örtmenim."
" Efendim yavrum."
"Örtmenim nerdeydiiin?"
" Örtmenim bi daa getmecen demi?"
" Örtmenim bana kitap vercen mi?"
" Tamam çocuklar ; bir dakika ... Hepinize kitap aldım.Hadi bakalım sınıfa."
Dila" İşte benim sevgiyle,bilgiyle suladığım , renk renk açmalarını beklediğim gonca güllerim." diyerek derse girerken yüzüne tatlı bir tebessüm yayılmıştı.
NEŞE KIZILYAR
DEVAM EDECEK...
ÖYKÜMÜ GÜNÜN YAZISINA LAYİK GÖREN DEĞERLİ SEÇİCİ KURULA ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM. BU SEÇKİYİ TÜM SİTE YAZI DOSTLARIMA ARMAĞAN EDİYORUM HEPİNİZİ SEVGİ VE SAYGIYLA KUCAKLIYORUM
YORUMLAR
öyle güzeldiki yazın hak etmiş hediyeyi bende iç çektim gecikmiş okumalarımla bitanem çok güzeldi yazın herzaman ki gibi benim gönlümde birincisin unutma gül kokulum sevgiler sol yanımdan harika ablama
GÜLDESTE
baştan sona bir emek vardı bu sayfada 27. bölümde güne düşmesi yinede güzeldi
yazan kalemın dert görmesin saygılarımla
GÜLDESTE
Tebrikler sevgili Güldeste
Ama okumadan cikiyorum henüz 15 inci bölümdeyim.
Sevgilerimle.
GÜLDESTE
Canım benim, seni burada görmek bana keyif veriyor. Sayfan aracılığı ile tüm annelerimizin anneler gününü kutluyorum.
sevgimlesin.
GÜLDESTE
Defterin ANNESİ demeli aslında...
Gününüz her iki açıdan da kutlu olsun ....
Sevgiler...
GÜLDESTE
GÜLDESTE
Sabah saat tam sekiz'i gösteriyor. o gün çocukları bahçede toplayıp beden eğitim'i dersi için hazırlık yapıyorum ,çocuklar etrafta koşturuyor, içeriden bir kız çocuğu ağlıyarak çıkıyor, ama nasıl ağlama hıçkırıklarla, yanına yaklaştım saçını okşadım ''ne oldu yavrum neden ağlıyorsun? dedim' öğretmenim beni dövdü dışarı çık dedi ! neden dedim 'bilmiyorum öğretmenim dedi, şaşırdım neden çık derki bir öğretmen ? gel bakalım nedenini soralım dedim ve çocuğu sınıfına götürdüm. Çocuk birinci sınıfta okuyor .Kapıyı caldım içeriden girin dedi, girdik .
_İyi dersler hoca ..dedim_ neden bu çocuğu çıkardınız dışarı diye sordum ; hiddetli bir şekilde ,
_Bu çocuk hep geç kalıyor , kalın kafalı hep geç kalıyor dedi, şaşırdım nasıl geç kalır hoca bu daha küçüçük çocuk nedenini sordunmu
ne soracağım anasımıyım babasımıyım dedi .olmaz hoca elbet var bir sebebi neden geç kalırki bu çocuk öyle olsa bile çıkaaramazsın çocuğu sınıftan dedim .
_karışma o benim öğrençim sen kendine bak dedi ,çocuğuda aldım çıktım .Bahçeye geldiğimde çocuklara ; çocuklar siz malzemeleri çıkartın ben şimdi geliyorum dedim ve çocuğuda alıp, hadi kızım sizin eve gidelim dedim evlerine gittik kapıyı annesi açtı
_merhaba yengehanım bu çocuk sizinmi? dedim
_hayırdır yine ne yaptı hocam dedi
_birşey yapmadı, neden hersabah geç geliyor okula onu soracaktım
_ne geçi hocam herzamanki gelişi
iyide herzaman böyle geliyorda öğretmeni dışarı çıkarttı döverek
_bilmiyorum hocam hep ağlıyarak eve geliyor ben her sabah 8 de okula gelecek şekilde yolluyorum ,sekizde ders başlıyor diye.
_yani yengehanım sekizde derse giriyormu biliyorsunuz
_evet
_tamam şimdi anlaşıldı çocuk sekizde geliyor ama ders yedi kırk beşde başlıyor (7,45)
_onbeş dakika geç kalıyor haberiniz yokmu ?
_bilmiyorum sekizde başlıyor diye bende öyle gönderiyorum dedi.
_hayır yenge hanım siz çocuğu sekize çeyrek kala okulda olacak şekilde getirin yada gönderin ders sekize çeyrek kala başlıyor dedim
_şimdi oldu hocam öğretmeni demediki çocuk öyle biliyor hergünde ağlıyarak geliyor
_tamam yenge haanım size iyi günler dedim ve çocuğu alıp okula geldik
sınıfa tekrar girdik çocukla birlikte , öğretmenine ;
_hoca sen nebiçim öğretmensin bu çocuk kaçta okula gelecek bilmiyor sen defterinin arasına veliye bir yazı yazamazmıydın 'sayın veli çocuğunuzu şu saatte getirin bu daha küçük bilmiyor diye'
yine anasımıyım babasımıyım idareden sosunlar dedi
senden ne öğretmen oluur nede bu memlekete bir hayır dedim fazlada sürtüşmedim
O günden sonra okula ilk gelen o çocuk oldu ,öğretmenlik kutsal bir görev ,sadece ders vermek ve zaman öldürmek değil o çocuklar evlerinden çok okulda geçer zamanları, öğretmen hem ana hemde babadır ,çoğu zaman çocuklarla bahcede bir simiti paylaştık, çoğu zaman bir kalemi bir silgiyi .hala benim talebelerimin çoğu doktor öğretmen oldu şimdi bile görseler saygıyla eğilirler ;ben okurken üç cocuğum vardı ,annem babamda yoktu .bilirim o çocukların yoksulluğunu öksüzlüğünü .sevgiye muhtaç sevgisizliğin ne olduğunu .hangi çocuğun bakışlarında neler yazdığını, göz altından nedemek isdediğini ,açmı yoksa uykusuzmu ,ailevi sorunlarımı var .bunları öğretmen bilmeli,
ben anasımıyım babasımıyım diyen öğretmenden köy sürüsüne çoban bile olmaz .can kardeşim seninle bir anımı paylaştım .öğretmenkik deyince duygularım kabardı ve geçmişe döndüm .öykün anılarırımı tazeledi ama bira farklı benim ne annem vardı nede babam .seni kutluyorum can kardeşim sevgilerle kal esen kal
GÜLDESTE
ne olursa olsun
hayat devam ediyor
insan acılarla yaşamayıda öğreniyor
güçlü olmak zorunda Dila
akıcı bir bölümdü
kutlarım arkadaşım
sevgilerimle
GÜLDESTE
TEBRİKLER EFENDİM AKICI ÇOK BEYENDİM YÜREĞİNİZE SAGLIK KALEMİNİZ VAROLSUN
SEVGİLERİMİLE:)
ZARALICAN
GÜLDESTE
O; ellerimi tutarken heyecandan içim içime sığmazdı. Ürkek bir ceylan kalbinin atışında ne umutlarım vardı. Bir martı kanadında uçup gitti, hayal oldu duygularım. On beşin durağında ruhumu yaktı hicran ateşi, gözyaşlarımla ıslandı selvi gölgesi. Baharında goncalar, hazanında solmayan güller çok özlemiştir, beni bekliyordur şimdi. Dön dönebildiğin kadar ey medeniyetin nimeti, sevda pınarının aktığı yere götür beni! Bulutlar mehtabı gizlemesin diye dilimde duam olacak uykusuz gecelerde. Annem, babam, kardeşim ve bütün değer verdiklerim; güneşin ilk ışıklarıyla selam göndereceğim sizlere…
Genç öğretmenimiz yaşadığı acıdan sonra tekrar görevine başladı. Her şeye rağmen hayat devam ediyor. Yazınızı tebrik ediyor, anneler gününüzü şimdiden bütün kalbimle kutluyorum. Gönül dolusu selamlar, saygılar Can Kardeşim…
GÜLDESTE
Sevgili Neşe, ne güzel anlatmışsın ölenle ölünmediğini, hayatın acılarla da olsa bir şekilde devam ettiğini.
Kalemini ve yüreğini kutluyorum arkadaşım.
sevgimle.