Gün gelir
HEPİMİZ insanız. Diğer insanlarla beraber yaşıyoruz. Güveniyoruz, seviyoruz ve şans veriyoruz. Hatalar yapıyoruz. Öğreniyor ve öğretiyoruz. Sonunda, dünyayı bırakıp gidiyoruz. Ne kadar iyi veya kötü olsak farketmiyor…
İnsanlar giriyor hayatımıza. Onlara değer veriyoruz. Zaman ve enerji veriyoruz. Yardım ediyoruz. Onları kendimiz gibi bildiğimiz için, kötü olabileceklerini düşünemiyoruz. Elimizden ne gelirse yapıyor ve karşılık beklemiyoruz. Arkadaşlarımızı paylaşıyoruz onlarla. Çevremizdekileri tanıştırıyoruz. Arkadaşlarımız, koşulsuz kabul ediyorlar. Duvarlarını indiriyorlar ve içeriye alıyorlar.
Birgün, bir şeyler değişiyor. Yardım ettiğimiz, elimizden geleni yaptığımız ve hep birşeyler verdiğimiz insanların, başka yüzlerini görüyoruz. Aslında, hep çıkarcı olduklarını farkediyoruz. Eskiden de öyle olduklarını ama bizim göremediğimizi anlıyoruz. Biz de ne varsa ortak olduklarını ama kendindekileri kendine sakladığını görüyoruz. Arkadaşlığımızın hep tek taraflı yürüdüğünü ve vermeyi kestiğimizde bittiğini anlıyoruz.
Eskiden çok üzülürdüm böyle olunca. Emeklerimin ziyan olduğunu zannederdim. Bir daha kimseye yardım etmeyeceğime yemin eder, sonra yine bozardım yeminlerimi. Yeni tanıştığım insanlara uzun zaman güvenemezdim. Hep, yaptıklarım karşısında bana yapılanları hatırlayıp, üzülürdüm. Hayat acemisiydim yani…
Ben; cennetin de cehennemin de bu dünyada olduğuna inanıyorum. Yani, günahlarımızın ve sevaplarımızın karşılığını, bu dünyada görüyoruz. İşte bu yüzden, yaptıklarınızın ziyan olduğunu düşünmeyin. Çünkü gün geliyor, herkes herşeyi anlıyor. Kimin iyi kimin kötü olduğunu görüyor. İyilik yaptığınız insanlar da anlıyorlar sizin kıymetinizi… Çok geç oluyor tabii… Eskisi gibi olmanın mümkün olmadığı, kırılanların tamir edilemediği zamanlar oluyor… Gidenlerin pişman olduğu ama kalanların hayatı çözdüğü zamanlar…
Bazen özür dilemek faydasızdır. Çünkü kalbimiz cam bir bardak gibi paramparça olmuştur. Yıllar boyunca esirgersiniz de, sevdiğiniz birinin eline kolayca bırakırsınız. Ve, pişmanlığınız kırıldığı için değil, inandığınız içindir çoğu kez.
Arkadaşlığınızı özleyenler de pişmandır. Karşılarına çıkan hiç kimse sizin kadar değer vermemiştir onlara. Sizin kadar açmamıştır kalbinin kapılarını. Sizin kadar karşılıksız değildir diğerleri. Yani, sizden sonra karşılarına çıkanlar, aynı kendileri gibidir.
Yaradan, her şeyi mükemmel yaratır. Yeter ki, bakmasını bilelim. Yeter ki, yaşadıklarımızdan ders almasını bilelim. Yeter ki, hayır demesini öğrenelim…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.