Yaşamın Kıyısında ( Veda )
Alkolünde etkisiyle uzun süre farklı konulardan konuştular.
Uyumadan önce;
-- Sanırım artık konuşma zamanı geldi, bu şekilde yürümesi mümkün değil. Bunca aralardan sonra, herkes kendi hayatını yaşarken neden birbirimizi bağlıyoruz buna bir anlam veremiyorum.
-- Anlam veremiyorsun kafan kalın da ondan beni anlamıyorsun. Seni seviyorum.
--Sevmek el ele olmaktır, sevmek paylaşmaktır. Sadece senin bana tanıdığın zamanlarda nedense 3-5 kelime konuşabiliyoruz, senin bana ihtiyaç duyduğun zamanlarda ben hep oluyorum, peki benim sana ihtiyaç duyduğum zamanlarda sen neden yoksun?. Neden sana ulaşamıyorum sana gelebileceğim tüm yolları kapatıp sonra da neden üstüme üstüme geliyorsun.
-- Şartları biliyorsun.
-- Bu şartlar ilkbaşlarda da vardı ama şimdi nedense ön plana çıkar oldu..
Kızgınlık ve kırgınlık had safhadaydı karşıda adaların ışıkları bir bir sönerken, ’BİZ’ de böyle karanlığa gömülüyoruz diye düşündü adam. Ufkumuzun ışıkları bir bir bizi terkediyor.
Hadi uyuma zamanı ... İyi geceler.
Bundan sonrası daha da zor olacaktı, hiç kolay değildi. Her acıda olduğu gibi yine zamana sığınacaktı. Yaşam bu değiştirmek için gücümüz sadece kendimize yetiyor. Nasıl ki yağmur her zaman gökkuşağını getirmiyorsa, her sevgide mutluluğu getirmiyor. Ya unutmak, istenmeyen e mail değil ki, bir tuşla silip atasın. Geriye yaşanmamışlıklar, gerçekleşmeyen hayaller, özlemler ve daha neler neler kalıyor..
Neden karşımızdakileri kolayca eleştirebiliyorken, kendimizi koyup karşımıza şöyle enine boyuna ve dürüstçe eleştirip hatalarımızı görüp telafi etme yoluna gitmiyoruz. Kişisel egodur bu, ne zaman kendimizden kaçmak istesek, mutlaka bir suçlu bulur, içimizdeki zehri ona akıtır rahatladığımızı düşünürüz.
Neden vicdan muhasebesi yaparken birçok olumsuz maddenin üstünü kolayca çiziyoruz. Oysa ki, hepsi hepsi kısacık bir yaşam işte, neden bunu gönlümüzce, insanca, onuruyla, gururuyla acısıyla, sevinciyle, mutluluğu ve hüznüyle paylaşarak yaşamıyoruz, yaşayamıyoruz... Neden?..
Marifet, insan olarak Dünya’ya gelmek değil ki, marifet insan gibi insan olabilmektir ya da olabilme yolunda çabalar sarfetmektir.
Velhasılı kelam; İnsan olmak zor iştir hele de bu devirde, herşeyin yapaylaştığı, insanların onur ve gururdan çok kolayca uzaklaşabildiği bir dönemde.
Dürüstlüğün saflık, namussuzluğun adının uyanıklık olduğu bir dönemde zor iştir insan olmak...
Susmalı..
Yıldızlardan dilek tutmasam kara giyerler mi acep?.
Yüzünü birdaha üç günlük hilalin içine yerleştirmezsem ay küser mi ?.
Varsın hayallerde ölsün, martılar simitsiz kalsın.
İstanbul kendi güneşini kendi gözlerinde batırsın.
İmbat, kokun yerine zehirleri doldursun ciğerime..
Kırılsın kalemi, yağlı ilmek takılsın boynuna, varsın bu sevgi de ölsün...
06/05/2011
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.