AŞK VARDIR
Aşk vardır, bir bakışla girer kalbe.
Bir göz diğer bir göze deyince kör olur,
Gördüğü o gözden başkasını görmez olur.
Daha da önemlisi diğer gözün hiçbir şeyden haberi yoktur.
Kendi kendine büyür aşk, kendi kendine hayaller kurar göz.
Göz sırrını saklar içinde.
Bu sırrı kimse bilmiyordur.
Tâ kabre taşınır aşk…
Aşk vardır, bir nikahla girer kalbe.
Birbirini tanımayan iki kalp birleştirilince, yıllar geçer, bakarsın,
Düşünceler bir,
Duygular bir,
Suretler bir,
Bakışlar aynı yöne,
Hayaller aynı hizada,
Artık kalpler birlikte atıyordur.
Geçen zaman aşkı doğurmuş, aşkı büyütmüştür.
Aşk vardır, bir Leyla’la girer kalbe.
Mecnun eder,
Leyla’yı görenler bu aşkı anlayamaz,
Kara kuru Leyla’ya Mecnun vurulmuştur.
Leyla’yı görmeyenler bu aşkı anlayamaz,
Leyla’yı çok güzel zanneder,
Mecnun’un aşkını bu güzellik için sanır.
Aşk vardır, bir bebekle girer kalbe.
Bu aşk, annelerin aşkıdır.
Bu aşkı anne olmayan anlayamaz,
Bu aşk girince annenin kalbine, kalbi başka atar.
Annelerin yüreği hep ağzındadır.
Aşk vardır, bir siyahla girer kalbe.
Kâbe.
Kalp orada bir kere atınca,
Ruh orada bir kere nefes alınca,
Artık hiçbir şey eskisi gibi olmaz.
Oradan gelse de vücut, kalp orada kalır.
Oradan çok uzaklarda yaşanır aşk.
Aşk vardır, bir aşkla girer kalbe.
Yakar, yıkar, kül eder kalbi.
Atar, savurur, mecnun eder ruhu.
Öyle ki bu aşk, başka aşklara benzemez.
Aşkın en doruk noktasıdır.
Âşık öyle birine aşık olmuştur ki,
Mâşuk hem en güzel,
Hem en mükemmel,
Hem en şefkatli,
Hem en sabırlı,
Hem en lütufkâr,
Hem en bağışlayıcıdır.
Hem zaten bütün aşklar bu aşk için yaratılmıştır.
İşte bu aşkın adı ilahi aşktır.