AÇIKLAMA...
Aslında bütün bunları açıklamak başıma işler açacak,biliyorum.
Fakat son günlerde artan dedikoduları susturmak için müdahale etmem gerektiğine karar verdim.
Sorumlu bir varlık olarak.
Akıl sahibi bir varlık olarak son gelişmeleri okuduktan sonra binlerce yıllık sırrı taşımanın verdiği yorgunluğun ve ruhumda sebebiyet verdiği mutluluğun nihayete ereceğini düşünerek bu açıklamayı yapmayı uygun bulduğumu belirtmeliyim.
Bir takım kişilerin ve devlet kuruluşlarının bana kızacağını,hasım olacağını ve beni susturmak için seçim arefesinde memleketi krize düşürmek pahasına gazetelerde haberler yaptıracağını biliyorum.
Asla doğruları söylemekten kaçınmayacağım.
Yıllar önce evimizi basıp beni ve ailemi gözlerimiz bağlı halde rutubet kokulu zindanlarda işkenceye maruz bırakan "devletimin" kahraman istihbaratçıları ve polisleri, artık sizden korkmuyorum.
Ve bildiklerimi herkese söyleyeceğim.
Bütün resimleri boy boy gazetelerde göreceksiniz !
Kol kırılır yen içinde anlayışından çektiğimiz yeter!
Ben bir uzaylıyım.
Artık herkes bilsin,kimseden korkum yok.
Yıllar önce ben ve bağlı olduğum klan, bizim lisanımızda "Wöwaq" adlı gezegende yaşarken, bilinmeyen bir cismin galakside kayarak masmavi yüzeyi olan planetimizi harabeye çevirmesi sebebiye acilen araçlarımıza atlayıp yeni yurt aramak gayesiyle uzayda yıllar sürecek yolculuğa çıktık.
Uzayda ilerlerken yeşil ve mavi renkte bir gezegen gören uzay gemimizin kaptanı ve halamın kocası saygıdeğer üstadımız ve önderimiz Löçenbareyumsulatirikantosalinapkoçisnavae tarafından toplanan konseyin aldığı karar ile gezegeninize indik.
Babam Karakurinurisakasaltanabacakisomtancape de uygun bulunca ve yapılan tetkiklerde de yaşam koşullarımıza uygun olduğu tespit edilince sonradan adının "dünya" olduğunu öğrendiğimiz gezegenin,bizim gezegenimize en çok benzeyen yeşil ve mavinin seviştiği Karadeniz kıyılarında yaşamaya karar verdik.
O zamanlar araziler boştu ve indiğimiz mahal kalabalık değildi.
İlk işimiz uzay yolculuğunu yaptığımız gemiyi gizlemek oldu.
Daha sonra bu gezegende yaşayan insanlar gibi görünmek için bir dizi operasyon geçirdik.
Sizin gibi mekanlar yaparak içlerinde yaşamaya başladık.
Dünyada yaşayan yerlilerin bizi dışlamaması ve uzaylı olduğumuzu anlamaması için davranış değişikliklerine karar verildi.
Ve biz de değiştik.
Ağzımızdan çıkardığımız bir takım salgıları yaşadığımız yerlere atmaya,nefes almamızı kolaylaştıran ağzımızın üzerinde dizayn edilmiş olan iki delikli organımızı yeni parmaklarımızla oymaya ve çıkan artıkları oturduğumuz koltuklara,üzerimize veya yakınımızda bulunan sevdiğimiz birinin üzerine sürmeye başladık.
Bu arada bazen sorunlar yaşadık.Fakat üstesinden geldik.
Zira bizi zor durumlardan kurtaran çok güzel sözler keşfettik.
Bizim oralarda yoktu,olsaydı ne olurdu bilemem.
Kolay ve bir kaç cümlelik bu sözlerin bazıları "şerefsizim-anam avradım olsun ki-iki gözüm önüme aksın-vallahi billahi tallahi-şurdan şuraya gitmek nasip olmasın" gibi başkalarını kandırmamıza yardım eden değerli bilgilerdi.Babam Karakurinurisakasaltanabacakisomtancape bey ile halamın beyi üstad Löçenbareyumsulatirikantosalinapkoçisnavae İstanbul adlı büyük metropol’e taşınmaya karar verince şimdi yaşadığımız bu şehire geldik.
Burası diğer tarafa nazaran daha iyiydi.
Sonra süt’e su,benzine ispirto,kaşar peynire patates,karpuza kabak,kabağa hıyar,mazota solvent,solvente asit,asite insan,insana puştluk,tavuk’a domuz ,kuzu’ya gergedan ,kirpiye balık,balığa kedi,armuda araştırmacı gazeteci yazar,ilaca gazoz,elmaya deri mont, patlıcana çay kaşığı,kahveye Nataşa, üzüme telgraf, domatese nalon çorap karıştırmayı öğrendik.
Kırmızıya mor,penbeye pembe,kahverengiye faşist,yeşile demokrası demeyi öğrendik.
Otobüse arkadan binmeyi,ücret ödemeden seyahat etmeyi,ihaleye fesat karıştırmayı,adam kayırmayı,en büyük payı kendimize ayırmayı,askerlikten kaytarmayı,kalabalık yerlerde sessizce gaz çıkarmayı,deforme erkek olmayı,sahte rakı yapmayı,yardım kuruluşlarını boşaltmayı,maçta şike yapmayı,yalancı dolmayı,en ince ayrıntısına kadar yalakalığı,hatta dilsiz şeytan olmayı,hak yemeyi,yetim kalbi kırmayı,sahte para basmayı öğrendik kısa zamanda.
Yalandan sevmeyi,yalandan yemini,yalandan ağlamayı ve özlemeyi öğrendik.
İhanet etmeyi çok kısa zamanda öğrendik.
Aldatmayı ve aldanmayı da.
Gelirken getirdiğimiz yüreğimizi,sözlerimizi,ahdimizi terkettik.
Görüntümüzü ve rengimiz değiştirdik ya !
Mutlu olacağız zannettik.
Ben Karazunwewetenceresyakontopilikansomtancape,kısa adı ile "erolabi",soyadımı yazmıyorum zira iki sayfa tutuyor.
Geldiğimiz gezegene geri döndüğümüzde nasıl uyum sağlayacağız,bilemiyorum.
Bize verdiğimiz sözler hatırlatılınca...
Nasıl izah edeceğiz?
Unutmayın ki ne kadar değiliz deseniz de aslında hepimiz "uzaylıyız".
Günün Ayeti :
وَلِلّهِ يَسْجُدُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ مِن دَآبَّةٍ وَالْمَلآئِكَةُ وَهُمْ لاَ يَسْتَكْبِرُونَ
Semalarda olanlar ve yeryüzünde olan dabbelerin (yürüyen canlıların) hepsi ve melekler, Allah’a secde ederler. Ve onlar, kibirlenmezler. Nahl/49.
YORUMLAR
erolabi
Bi de soyadımızı yazsaydım kaç sayfa olurdu bi bilseniz.
Selam ve saygı ile.
Erolabi(alkış) Erolabi (alkış) Erolabi (hepbirden gülünecek).. Erolabi ( Eller yanaklarda,gülmek konuşmak yok hep beraber düşünülecek)
Yazının amigosuyum...
Öptüm gözlerinden...
erolabi
saygılarımı sunar ellerinizden öperim.
Değerli “Karazunwewetenceresyakontopilikansomtancape”
Finalde ne güzel söylemişsin; “Unutmayın ki ne kadar değiliz deseniz de aslında hepimiz "uzaylıyız" diye.
Ne kadar doğru.
Bir İspanyol atasözü şöyle dermiş; “Si senyor’e los moçikambos atletiko, fantastiko buenos días”. Kusura bakma, İspanyolca bilmediğim için Türkçesini tercüme edemiyorum. Niye yazdım bende bilmiyorum. Ama şunu bil; yazılarını okurken kasıklarıma ağrı giriyor gülmekten.
“Mizah ciddi iştir” derler. Bunu becerebilen güzide kalemlerdensin. Ağzına sağlık. Kas, kas, kas nereye kadar Allasen.
Selamlar
erolabi
Mecburen yani.Yapmazsak büyük ayıp olur.
Bazı bölgelerde "Yapanında yapmayanın da ...." diye bir kural olmasına rağmen.
O İspanyol atasözcüsü bizim buralara da uğruyo bazen..
Tek şey kendine güvenmek değil mi ağabey ?
Beni bir arkadaşım Fransızca üçüncü sınıfta okuyan bir bayan arkadaşla tanıştırmıştı bir gün.
Pek Fransızca bilmem (hiç)
Yine de başladın konuşmaya,kız mahcup bir şekilde "Siz çok iyi konuşuyorsunuz,ben daha o kadar ilerletemedim" dedi.
Müsaden olursa ben İspanyolca metni dilimize çevireyim...
Burada ilk evela si senyör diyor, yani si derken ne demek kastediyor.
senyör seni demek...
si senyör ise karışık.
Şimdi bizde biliyosun Türkçede miting meydanında "Ana.." dedin mi " Küserim" manasına geliyor.
los moçikambos :)))))
bunu çok söylerler İspanyol paçalılar..
her sevindiklerinden "Los Moçikambos..haahhhha..hahhhhaaaaa aman da los moçikambos " derler.
Düğünlerde özel "los moçikambos"çular olur.
Eğer İspanyaya gidebilseydin bilirdin.
Atletiko tek başına "zıplamak" demek.
Fakat İspanyada birine "Los moçikambos atletiko" dedin mi ...gittin.
Abi selam ve saygılarımı sunarım..
bizlerden çok şey öğrenen uzaylılarda çok cahilmiş....be erol abi....onlar kendi gezegeninde öğrendiklerini uygulamaya koyarlarsa.....seyret sen cümbüşü....yine harikalar yaratıyorsun....can....kalemin daim yazsın saygılar
erolabi
"Karakurinurisakasaltanabacakisomtancape " İtiraf ediyorum, ben bu aşırı beslenmiş kelimeyi on dakikada okudum:)
Ayetle nokltaladığınız yazınız her zamanki gibi ironik ve hoşluk verici.
Kutluyorum.
erolabi
Babam bir gün Tv'de Afrika ile alakalı bir belgesel seyrediyordu.Ben de yanında kitap okuyordum.O sırada Tv de Afrikalı bir yerli oturmuş yemik yiyordu, babam kendi kendine "Allah Allah bunlar da bizim gibi yerler içerler...çık..çık..çık.." diyordu.
Selam ve Saygı ile.
Dolar ile elini yüzünü kurutan gördünüz mü:)) Ben gördüm abicim....
Hoştu yazın yine...
erolabi
Biz neler gördük de.
Kırtık yazdık değerli kardeş.
Ne öküzler gezer bu bahçelerde.
Bi bilsen.
Selam ve dua ile.
erolabi
Ya ben nerden biliyım yaaaa !!!
E şimdi tedavi olmam lazım.
Bayramı da kaçırmamak lazım..Üff ben naapıcam şimdi.
En yakın tımarhane nerde ???
Esma KAHRAMAN
:)))) İyi bayramlarr
erolabi
bi hoca varmış diyolar büyükçekmecede bi okuyo bi de takı veriyomuş
iki defa da kontrole gidiyomuşun geçiyomuş dedi birisi
????
bu sabah tv de haber gezerken bir programa rastladım.
gökyüzünde bir çift göz belirmiş ve ezan eşliğinde yere bakıyor bir zaman tarihinde. inanılmaz korkunç görünüyor gerçekten.
ve benimde içim ürperdi o an ne yalan söyleyim.
bilsemki gökte bu gözler her daim üzerimde duruyor korkudan çıt çıkaramzdım her halde. çokda komik olurdu halim. nasıl telaş içinde heyacan ile konuşuyorlar bir görseniz
kıyamet aalmeti bu işte
kıyamet kopacak mı acaba diye panik içinde heyecanlı heyecanlı anlatıyorlar.
oysa Rabbimiz bunun ilmini gizlemiştir ve bizler bunu asla öğrenemeyceğiz. taki o gün yerle gök birbirine karışana dek.
oysa Allah gören sıfatı ile ömrün başlngıcından bitişine dek saniye salise bizi izliyor ve o gözler daim üzerimizde değilmi.
oysa biz adım adım bir kıyamet büyütüyoruz. oysa biz arşın arşın özümnden kopmuş bir yaratıklara dönüşüyoruz.
oysa ne çok kendi gafletlerimiz var bu gün güldüğümüz halimize yarın ağlatacak olan o günde.
(. okurken bu sabah şahit olduklarım aklımdan gelip geçti. uzaylılardan bahsediyorlar meleklerden bahsediyorlar işte şu şu bu bu diye söylenip duruıyorlar.
uzayda melekler olurmuş ya her daim. gökleri dolduran melekler yedi klat semayı dolduran melekler varmış ya.
ve bg.
belkide uzaylılar gözetliyordur bizi kim bilir. (: bu arada şeytanlar nerde diye merak edip onu soran hiç yok tabi...
belki aslını yitirmiş olan insanlar artık kendi asılları ötesinde yeni bir suret arıyorlar kenilerine.
Eşrefi mahluk işte....zor bir imtihan...ben hala bu sabahki şaşkınların etkisindeyim sanırım...(:
güzel bir anlatım ve çok neşeli olmuş efendim....
saygılar sunuyorum...dua ile...
erolabi
Semalarda olanlar ve yeryüzünde olan dabbelerin (yürüyen canlıların) hepsi ve melekler, Allah'a secde ederler. Ve onlar, kibirlenmezler.Nahl 49
Der Cenab-ı Allah....
Bizi de merak edenler vardır elbette.
Selam ve Dua ile kardeşim.
Aynur Engindeniz
Mehtap Yıldız
sevgili Aynur
sen bir nimetsin bana inana...bu siteye...
cidden bir nnimeti güzelliksin sen...
olamlı her insanın senin gibi bir dostu olmalı...olmalı mutlaka...
seni görmeliyim diyorum bir gün...görneliyim inş
sevgimlesin çok
öperim yüreciğinden...(: incitmeden...
dua ile....
erolabi
hay sağol kardeşim...
biz zaten kısa okuyoruz o isimler.:)))
Selam ve dua ile.
erolabi
Değerli ve isabetli yorumunuza şükranlarımı sunarım dünyalı kardeş.
Selam ve dua ile.
İnsani duygularımızı yitirdik abim..
Aşk dediklerini bir çırpıda tükettik
sevdik aşık olduk dediğimizi bir başka bakışa yıkıp geçtik
Ölüm kalım savaşı verirken iki kuruşa satmayı öğredik
Satıp saymayı marifet her kötülüğü iyilik bildik
İnançlarımızı yapmamayı batılaşma olarak görüp kaytardık
Abdest almayı bırak el yüz yıkamayı ıslak mendilleyapmaya başladık
Biz uzaylılarıda geçtik be abim..
Garip gailesi olmayan mahlukatlara dönüştük
Tühh bize
Saygı can abime çokça..
He bu arada isimlere bayıldımm..gülmekten içim dışıma çıktı..ama huzuru -şahanelerinizde üstrubumuzu bozmamaya gayret ederekten vesselam.:)
erolabi
Ne vefa kaldı eski hallerimizden ne sadakatimiz bir damla olsun.
Her şey sahte ,her duygu imitasyon.
Geri döndüğümüzde "Rabbin kim?" dediklerinde ne diyecek insanlar ?
Biz yine de umitsiliğe kapılmayalım.
selam ve saygı ile.
Tek bir şey dışında her yönden güzeldi eski tüfek. O tek şey de, arka fonun siyah olması. Okurken gözler yoruluyor.
Değiştirebilirsen iyi olur.
Saygılar.
erolabi
Hala sizin yazınıza zaman zaman bakıyorum.
İki sayfayı da çıkardım,okunup bitirilecek bir yazı değil.El altında olacak yazı olduğundan yazdıktan sonra bakıyorum ,kontrol ediyorum.
Saygı ve şükranlarımla değerli Hocam.
Veysel Başer
Hoşunuza gideceği için bu yakıştırmayı yapıyorum. Yapma diyebilirsiniz.
Bu arka fon daha uygun olmuş.
En içten saygılar.