- 964 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
KUR’AN’IN ANLAMIYLA BULUŞMA-2
“Eğer biz bu Kur’an’ı bir dağa indirseydik, muhakkak ki onu Allah korkusundan baş eğerek parça parça olmuş görürdün”(Haşr 21)
Yurdumuzun her ilinde ve ilçesinde değişik platformlarda Güllerin Sultanı için anma ve anlama proğramları yapıldığı bu hafta Kutlu Doğum Haftası. Bu hafta münasebetiyle hem Efendimizi anma hem de onun evrensel mesajını en doğru bir şekilde anlama ve anlatma gayretiyle coşan, bu amaçla tertiplenen resmi ve özel faaliyetlerde görev alan, bu proğramlara dinleyici olarak heyecan, coşku ve aşk ile katılan tüm kardeşlerimizi can-ı gönülden kutluyorum.
O’nun ahlâkı Kur’andı. Kur’an sonsuz hidayet kaynağı, yol gösterici, ona yönelen mü’minlere kimlik, kişilik vakar ve istikamet kazandıran Hayat Kitabımızdır. Cildine, kapağına bile dokunanı farklılaştırıyor, nuruyla şereflendiriyor. Anlamıyla buluşup hemhâl olanlara, hayatına şekil verenlere neler yapmaz ki… Kur’an’ın dokunduğu taşlar bile hayat buluyor.
Vahiy–insan ilişkisinde biz Kur’an’ı Peygamber efendimizle tanıdık. 23 yıllık nüzul sürecinde adım adım ayet ayet bilinçli bir ümmet kitlesi oluşturma çabasında Allah’a karşı öğrenci, ümmete karşı ise öğretmendi. Kur’an’ı Peygambersiz tanımak mümkün olmadığı gibi, Peygamber Efendimizi de Kur’ansız tanımak ve anlamak mümkün değildir. Zira O, yaşayan Kur’andı.
Kadir gecesinin 1000 geceden hayırlı olmasının sebebi, Kur’an’ın bu gece indirilmeye başlanmış olmasındandır. Rabbimiz lutfetti, tenezzül etti ve ilahi vahyi insana gönderdi. Beşer, sıradan bir mahlûk iken vahiyle insan oldu.
İlk vahiy, tabiri caizse ilk manşet, OKU emri oldu (Alak suresi). İlk emir ve ilk manşete muhatap olduğumuz, okuduğumuz asırlarda dünyaya ekonomide, siyasette, kültür ve medeniyette kısacası her alanda hâkimdik. İnsanlık âleminin öznesiydik. Ne zaman kitaptan ve oku emrinden uzaklaştık dünya siyasetinden, medeniyet sahnesinden, ekonomik alandan da dışarı itilmemiz mukadder oldu. Millet olarak da devlet olarak da nesne konumuna mahkûm olduk.
İkinci emir ve ikinci manşet ise: KALK VE İKAZ ET, RABBİNİN TEK BÜYÜK OLDUĞUNU İLAN ET (Müddessir Suresi) oldu. Yatandan oturan, oturandan ayakta duran, ayakta durandan yürüyen, yürüyenden koşan, yavaş koşandan hızlı koşan daha hayırlıdır. İki günü birbirine denk olan bizden değildir, hadisi mucibince hayatın öznesi olmanın tek yolu ayağa kalkmak ve çalışıp gayret göstermektir.
Ekinler temmuz sıcağında kavrulmadan değirmen taşı dönmez. Çalıştığımız, gayret ettiğimiz ölçüde varış noktasına zamanında kavuşabiliriz. Her saç bir değirmende ağarırmış. Rabbim saçlarımızı Kur’an değirmeninde ağartsın.
Hz. İbrahim babamız “Rabbim, bana Salih bir evlat ver” diye dua etmişti ve Hz. İbrahim ilerlemiş yaştayken sonbahar gülü olarak Hz. İsmail’i, ardından Hz. İshak’ı verdi, Rabbimiz.
Rabbimiz bizim neslimizden Salih, muttaki, muvahhid, Kur’anla ve anlamıyla buluşan, ilahi mesajı anlayan, sünnet-i seniyyi hayatına tatbik eden ve takvada yarışan evlatlar göndersin.
YORUMLAR
cok guzel bir yazi elinize gonlunuze saglik.Oku emrini yerine getirmek sadece Kuran-i kerimi arapcasindan okumak olmadigini mealinden ve tefsirinden anlamak icinde okumanin cok ama cok onemli oldugunu vurgulamak isterim.Eger Allah'in bize mesaj olarak neyi gonderdigini bilmezsek dogru yolu bulamayiz.tekrar tesekkurler yazi icin.
zamanlal tarafından 4/28/2011 12:45:43 AM zamanında düzenlenmiştir.