- 1506 Okunma
- 11 Yorum
- 0 Beğeni
MADALYONUN İKİ YÜZÜ
Uzunca bir süredir, belki de kurulduğundan beri sitemizde erkek aleyhtarı tartışmalar sürüp gidiyor. Galiba ülke genelinde, belki de dünyada bile durum böyle.
Üstelik bayan yazarlar bu işe daha fazla önem verdiklerinden olacak, daima haklı çıkıyorlar ve hatta erkek arkadaşlar tarafından da desteklenmek zorunda kalıyorlar.
Hiç de ele avuca sığacak bir eleştiriye uğradıklarına rastlayamadım maalesef. Erkeklerin centilmenliğine mi versek, yoksa o kadar kötü olduklarına gerçekten inanmış olmalarına mı ?
Sizce gerçekten erkek cinsi o kadar kötü mü ? Tüm erkekler kadınlardan daha düşüncesiz, kaba, duygusuz ve hatta erolabi’nin yorumda söylediği gibi ’ kalın ’ mı ?
Kadın- erkek ilişkilerinde tek tarafı mı var o madalyonun ?
Lütfen atın şu öy yargılarınızı ve radikal feminist duygularınızı ; şu madalyonun iki tarafına da birlikte göz atalım.
Dünyada ve ülkemizde erkek egemen bir düzenin var olduğu açık. Çoğunlukta erkeklerin sözünün geçtiği doğru. Kadınlara şiddet uygulandığı, mal edinme, seçilme haklarında haksızlık gördükleri de ortada. Cinsel özgürlüklerinde yanlışlıklar var. Erkeğin yaptığına çapkınlık, kadının yaptığına fahişelik dendiği de maalesef doğru.
Bunları inkâr eden erkek var mı ?
Bütün bunlar, tüm erkeklere cephe almak, hepsine kötü demek, kadınları yüceltmek için yeterli mi ?
Aşık olduğu kız-kadın için dünyasından vaz geçen, ona tapan, saygı duyan, kul- köle olan ve tüm bu duygularında samimi olan, şarkılar söyleyen, şiirler yazan erkekleri görmezden gelebilir misiniz ?
Karısına, kızına, annesine karşı son derece saygılı olan, onları incitmemek için nefsiyle bile mücadele eden erkeklerin sayısı çok mu az ?
Daha gençliğe yeni adım attığı dönemlerde aşık olduğu ilk kız uğruna, diğer kızlara yan bile bakmayan, rüyalarında bile sadece ona yer veren erkekler tanımadınız mı ?
Hz. Peygamberimiz (SAV), erkek değil miydi ? Ondaki özellikleri bir hatırlayın lütfen. Mevlâna’yı ,Yunus’u unutabilir misiniz ? Daha onlar gibi nice saygı duyduğunuz büyüklerimizi, sanatçılarımızı, öğretmenlerimizi hatırlayın. Onların güzel, değerli özelliklerini hatırlayın.
Babaların en çok kız çocuklarını sevdikleri halde, kızların inadına anneci olduklarına ne demeli ?
Burada daha fazla örnek verecek kadar birikime ya da hafızaya sahip değilim aslında. Oysa benim yerime aynı konuyu daha güçlü bir yazar işlese, ne örnekler verilebilir size. Ama nedense, bayan arkadaşların eleştirilerine maruz kalma cesaretini herkes gösteremiyor. Onlarla iyi geçinme uğruna, tüm cinslerine karşı adeta kamu oyu tepkisi yaratılmasına göz yumuyorlar.
Ezilen ne kadınlardır ne de başkaları. Dünyanın gerçek bir kanunu vardır ve her yerde geçerlidir : Güçsüzlerin ezilmesi.
Gücü olanların çoğu kaba, kötü oluyor maalesef. Ama asıl önemli olan hem güçlü hem de iyi olabilmek tabii.
Kadınların sadece güçsüz olanları ezilir. Özellikle eğitimli ve ekonomik özgürlüğü olan kadının ezilmesi hiç de kolay değildir.
Yoksul olan herkes ezilir. Kadını ,erkeği, çocuğu, etnik grubu, başka dinden, başka mezhepten oluşu ; hepsi ezilme sebebi olur insanın.
En çok da eğitim seviyeleri düşük olanlar ezilir.
Şiddet yanlısı erkeği doğuran bir kadındır.
Çapkınlık yapan erkeğin, suç ortağı da kadındır.
Fahişelerin çoğu kadındır diye ; bütün kadınlara fahişe denilemez.
Kötü erkekler var diye, bütün erkeklere kötü denilemez.
Cinsleri başkadır, yapıları değişik olabilir. Fark varsa aralarında, bir adaletsizlik görüyorsanız yaratılışta ; o zaman muhatabınız Yaratıcı, Tanrı olmalıdır. Gidin O’na sorun ; niye böyle yarattın, diye !
Çok kötülük gördüm kadınlardan. Annem, daha sekiz yaşındayken babamın yanına gönderdi beni. Hayatımın kazığını da bir kadından yedim.
Çok da büyük iyilikler gördüm, özellikle kadın öğretmenlerden.
İyilik ya da kötülük ; insanların cinsiyetlerinden değil, yüreklerindendir.
Yolda yürürken, kuşları, köpekleri ürkütmemek, karıncaları ezmemek için yolunu değiştiren erkeklerin de olduğuna inanın.
Ağlayan bebeklere, çocuklara ve hatta diğer insanlara en az anneler- kadınlar kadar yürekleri burkulan erkekler de olduğuna inanın.
Yeri geldiğinde son derece incelebilen, nazik olabilen, anlayışlı olabilen, fedakâr olabilen erkekler de olduğunu bilin.
Bırakın karşı cinse karşı tavır almayı. Güçlü kalemlerinizi ezilenlerden yana kullanın. Erkek- kadın ve başka tüm ayrımlara karşı mücadele edin.
Kuru kuruya karşı cins aleyhtarlığı yapıp da kaleminize, yeteneğinize yazık etmeyin.
Ve lütfen bu yazıyı da yaktırmaya çalışmayın......
Fikret TEZAL
YORUMLAR
Yazınızı dikkatle okudum, birçoğuna katılıyorum.Şiddet yanlısı erkek de olabilir kadın da.Yazdığınız gibi bazıları kötü diye bütün erkekler gaddar diyemediğimiz gibi, bazı cazgır hanımlara bakıp da bütün hanımları suçlayamayız.
Erkek kadın ayırımı yapmadan, seviyeli düzgün karakterli insan olarak ele almak daha doğru olur galiba.
Tebrikler, saygılar.
Fikret Bey yazınızı en ince ayrıntısına kadar dikkatli bir şekilde okudum.Söylediklerinizin çoğuna hak veriyorum. Hepimiz bir babaya sahibiz, bir çoğumuzun oğlu, erkek kardeşi, eşi var. hepsi de erkek. Şayet kadınlar sürekli erkeklere karşı bir şeyler yazıyorsa bu önce yakınları tarafından ezagördüklerine işarettir. Huzuru yerinde, mutlu, ailesi tarafından değer verilen, güvenilen hiç bir kadın bu türlü yazılara başvurmaz. anlatılacak o kadar çok şey var kigider onlara yazar, ya da yazmakla bile uğraşmaz. Şayet okuduklarınızın çoğunluğunun erkekler aleyhine olduğunu düşünüyorsanız bilinki bu kadınlar ezilenlerdir, yazdıkları da bir çeşit iç dökmedir, şikayettir, çığlık atmaktır. Lütfen onlara bu hakkı verin kısıtlamayın. elbette ki gerçekten iyi olanlar da çoktur, kötü kadınların olduğu gibi. ama çoğunluk neyse ithamlar da ona gider.
Mutlaka iyi bir insansınızdır, örnek vermek gerekirse ben iyilerle karşılaşmadım, becerebilsem her gün de yazacak kadar hırslıyım.
bırakın kadınlar bağırsın, onların sözleri sizi , iyi insanları üzmesin, çünkü onlar kötülere yazıyor...
Fikret TEZEL
Fikret Bey,size hakk veriyorum..Hatta Aynur Hanım'ın bir önceki yazısıydı bu konuyu işlemşti...Bende yorumumda bunun böyle olmadığını bu işin kadını erkeği olmaz...Düşünceli,düşüncesiz insan vardır...Öyle kaba,anlayışsız,ön yargılı kadınlar tanıyorum ki,erkeklerin eline su dökemezler...Öyle de kadınlar var ki;Kültürlü,anlayışlı v.s..Bu birazda benliği yenebilmekle doğru orantılı..İyi kadın-kötü kadın...iyi erkek-kötü erkek yoktur bunları tek'e indirip İyi İnsan-Kötü insan olarak sınıflandıralım ve bununda iyi tarafında yer alalım...selamlarımla
Fikret TEZEL
Sevgili Fikret Bey,
"Kişi kendinden bilir işi" düşüncesinden çıkılmış haklı bir sitem yazının felsefesi. Bana soracak olsalar eşim dünya iyisi biridir diye ve oğulum da onun izinde yürüdüğünden hatta hatta dünya iyisi de bir babanın kızı olma şerefine nail olduğumdan bütün erkekler böyledir sınıflandırmasına asla giremem, büyük haksızlık etmiş olurum.
Asıl sorun şudur ki bence, karşınızda duranların kusurlarını ararsanız elbette bulursunuz onlarında sizin kusurlarınızı görmesi hiç zor değil. Ayrışır, bozuşur, uzaklaşırsınız neticede. Ama güzel olanı görmek dururken kötüyü görmeye gayret etmek marifet midir?
Naçizane şu önerimi bırakayım ihtiyacı olan alsın; her insanda 100 huy varda ancak 1'i doğru ve hoş görünüyorsa ona her gün bu güzelliğini gözleriniz içi gülerek övün ve ikincisinin çıkması için gayret edin. İyi insan kötü insan diye yaftalayıp ayıklayacağınıza iyi bir insan için emek verin ve sonra karşısına geçip emeğiniz ve eserinizi seyredip gurur duyun.
Eğitimli okumuş çalışan kadınların ezilmediği konusuna gelince...Üzgünüm hem fikir değilim. Bu işler hep karşılıklı sevgi ve saygı işleri. Unutulmaması gereken şey "evlenirken sevdiğiniz ve tercih ettiğiniz insanın aslı"na hoş gelinmesi. Değişen kişi karşınızdaki değil, şikayetçi olan eşlerin yaptıkları hata şudur ki; Sevmek pek kolay bir iş değildir. Sevgi hatalarıyla kusurlarıyla sevebilmeyi gerektirir. Bunu başarabilen az insan var maalesef.
Siz, eşim ve sevgili babacığım gibi o azınlık naif kişiler sıralamasındasınız. Hiç üzülmeyin. Hak her zaman yerini bulur. Selam ve sevgiyle...
Fikret TEZEL
Kuru kuruya karşı cins aleyhtarlığı yapıp da kaleminize, yeteneğinize yazık etmeyin.
Yazilan yazilarin cogu toplumsal sorunlara deginiyor az cok.
Ben bugüne kadar özellikle erkekleri (bütün erkekleri) hedef alan bir yazi okumadim.
Bugün bir erkek örnek bir davranis da sergilemis olabilir ve bir bayan yazar bundan esinlenip bunu da konu edebilir.
Sonucta öyküler genelde bir izlenimi bir gözlemi icinde barindiriyor cogu zaman.
Onun icin sacma buluyorum yani özellikle bayan yazarlarin üzerine gidilmesini ve sanki erkek düsmaniymis gibi göstermeye calisilmasini.
Siz kendiniz diyorsunuz
İyilik ya da kötülük ; insanların cinsiyetlerinden değil, yüreklerindendir.
Aynen de öyledir bu dünya böyledir bir defa, iyiler ve kötüler.
Yazilan yazilarda da iyi ve kötü erkek modelleri de olacak haliyle.
Ve her bayanin hayatinda bir erkek var yazisini paylasaninda esi vardir yani cok gereksiz erkek aleyhtarı gibi sözler.
Cok acilardan yorumlanabilir yaziniz.
Saygilarimla
hicbitmez tarafından 4/27/2011 3:34:39 PM zamanında düzenlenmiştir.
Fikret TEZEL
Fikret Bey tamamen hemfikirim sizinle. Her meslekte iyi ve kötü insan tipi varsa kadın ve erkek için de bu geçerli. Tek yanlı değilim hiçbir zaman. Hatta öykülerimde de buna çok dikkat ediyorum. Bazen erkek karakterin mağduriyetini de yansıtıyorum. Tacettin Bey'in yorumu da çok güzeldi. Önemli olan erkek veya kadın olmak değil güzel bir ruh taşımak. Sizi böylesi güzel bir yazı için tebrik ederim. Saygılarımla.
Değerli Fikret bey,
Yazınızın içeriğine katılmamak için erkek olmamak lazım en başta.Onun için hemen katıldığımı ifade ederek başlıyorum :
Haklısınız,her şeyin iyisi kötüsü olduğu gibi ,erkek cinsinin de olduğu bir hakikat.
Bunun yanında erkek egemen toplumların kültürel yapılanmasında baskın erkek hükümlerinin kadın hak ve hürriyetlerini engellediğini,asgari seviyede kabul ettiğini de söylememiz gerekir.
Hayatın her dönemecinde her yokuşunda her acısında ve tatlı zamanlarında biribirine muhtaç olan kadın ve erkeğin ,saadet içerisinde olmalarının en büyük sebebi beraber olmalarıdır.
Birbirni tamamlayan varlıklar olduğunu unutmadan,karşılıklı hak ve hürriyetlere saygı göstermelerinin zorunlu olduğunu fark etmeleri gerekir.
Fakat şu da bir hakikat ki,erkek her zaman kadın hakkında da karar veren konumunda hissetmiştir kendi cinsini.
Bizzat gözlemlediğim vakıalar bu hükmü vermemde etken olmuştur.
Bir restorantta iki kzı ve eşiyle beraber menüye bakan adam,garsona " Sen bize dört tane ızgara ver" dediğine şahit olduğumda ,kadının ve kızların menüye bakmalarını , onların da tercihleri olabileceğini düşünmek gerekir.
Bir akraba hanım, kızı evin camından baktı diye "Kız gir içeri o...pu gibi ne camdan sarkıyorsun" diye azarlarken,eşini sekreteriyle aldatan,sekreterini de üniversiteli bir kız ile aldatan,üniversiteli kızı da ,kızın en yakın arkadaşı ile aldatan oğlunun bu tutumuna gülerek "Ahhh benim aslan oğlum çok zamparadır" diye övünebiliyor.
Aslında bütün bunların sebebi Helal-Haram noktasındaki basiretsizlik ve boşvermişlikten kaynaklanıyor.
Yazınızı her iki insan cinsini merhamete,anlayışa ve karşılıklı onur ve haklara saygı konusunda düşünceye davet ettiği için ayrıca çok değerli ve yerinde buldum.
Teşekkürlerimi sunar hayırlı uzun ömürler dilerim.
Saygı benden.
erolabi tarafından 4/27/2011 11:30:10 AM zamanında düzenlenmiştir.
Fikret TEZEL
Kadınları anlamak imkansızdır.Çünkü onlara ne kadar iyi davranırsanız davranın,moralsiz bir anınızda vereceğiniz yanlış tepki onlara şunu söyletir;ZATEN HEP BÖYLESİN!"
Kadının erkek kadar sevemeyeceğine,erkek kadar fedakar olamayacağına inananlardanım,
Kadını yücelten "annelik" özelliğidir.
Kadınları erkekten,erkekleri kadından üstün tutmak yadırganabilecek bir davranış olsa da gerçekte varolan;erkeğin kadına verdiği değeri aslında kadının kendisinin bile kendisine vermediğidir.
Kadın erkeğin gözünde nadide bir elmastır ama kadınların büyük çoğunluğu bu sevgiyi aslında haketmez.
( bu konu tehlikeli.sanıımr bu kadarı kafi)
Fikret TEZEL
Zekeriya Terzioğlu
Mevla kadını ve erkeği birbiri için var etmiş.
Birbirimize muhtacız ve sanıırm bu açıdan da en çok birbirimizi sevmeliyiz.
Efendimiz kadınlarla alakalı çok hadisi şerifinde hassasiyet ve saygıyı tavsiye ediyor.Aslında yapmamız gereken de bu sanıımr.Feministleri anlamak mümkü değil zaten.Biz en iyisi hümanist olalım ve sevgide buluşalım.
Teşekkürler...
İyilik ya da kötülük ; insanların cinsiyetlerinden değil, yüreklerindendir. ....sevgili tezal.....söz bitti.....bütün sihir burada....güzel bir anlatım....saygıla
r