İyi ama ben anlamadım
Bazen öyle sirkümstasyonlar çıkıyor ki karşımıza, ne sofistike olay demekten kendini alamıyor insan. Bu tarz insanlar bazı sansasyonel ortamlardan yararlanarak emasyonel hareketlilik oluşturmak isterler. Sohbetten beklenen prodüktivitenin tavan yapması için güya yeni jenerasyona uygun kelimeler kullanırlar. Her ne kadar böylelerine entel, dantel gibi isimler takılarak geçiştirilse de, neticede bunlar da insan ve aynı ambiyansı paylaşıyoruz.
Bazıları da bunlara tavır takındıklarından mıdır nedir bilinmez, fehmi pek müşkil, manası çok sakil, halledilmesi oldukça derin bir lügati tercih ederler. Her hal ü şartta lügat-i fasih yerine, kelam-ı kadimi istimal etmekten geri durmazlar. Kimisi onların bu mucib-i hayret hali için “asl’a dönme” tabirini kullanırken, başkası kendi çocuklarının yüzünü başka tarafa çevirir ve “asla dönme” diyerek onlardan uzaklaştırır.
Bazıları da güya tarafsız kalmak istediğini dile getirmek istercesine hangisi olursa olsun, bence mutedili olsun, der ve uzak durduğunu sanır. Nedeni sorulunca da cevapları hazırdır. İdrak-i meali bu akla gerekmez. Zira bu terazi bu kadar sıkleti çekmez.
Nasıl ki kullanacağı kelimeleri seçme hakkı konuşana aitse, dinleyip dinlememe hakkı da kulaklı tabakasına verilmelidir. Yani demem o ki, onun da hakkı berhava edilmemeli.
www.aksiefkar.blogspot.com/