- 1179 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Fatima
Fatima hanim esini kaybetmisti ve bir cocugu vardi. Hayatinda ki butun zorluklara ragmen yilmamisti ancak bu kez daynma gucunun hayli dustugunu farkediyordu. Hayat zordu evet ama biliyordu ki imani kuvvetli olanlarin imtihanlari da agir olurdu.
Mahallede ki esnaf onu yildirmak icin elinden geleni yapiyordu. Iki yil once esini kaybetmis bir kadina birakmadiklari eziyet kalmamisti neredeyse. Onlar icin problem Fatima hanimin dul kalmasiydi ve cahilliklerinin belasi olan eski ve batil inanc zihinlerini bir kurt gibi yiyip bitiryordu. Fatima hanimin kotu bir kadin oldugunu iddia ediyorlar fakat bu iddialarini isbatlayamiyorlardi. Isbatlayamazlardi da, zira Fatima hanim son derece namuslu ve kisilikli bir hanimefendiydi.
Kayinpederi Mehmet bey camii de cok kez iftira konusunu ele almisti. Fakat cemaat bir fitnenin pesinden gidiyor ve israrla iftiralarini surduryuorlardi.
Gerci Mehmet bey varken Fatima hanima dokunamiyorlardi bu da ofkelerini daha cok artiriyordu. Disarida yalniz gorseler taslayip oldurecekler ve icleri ancak o zaman rahat edecekti. Ama hangi gercege dayanarak yapacaklardi butun bunlari? Ne kadar eminlerdi iddialari hakkinda?
Saygin bir kisiligi vardi Mehmet bey`in, imam olmasi cok seyi degistirmiyordu ancak sozu gecen birisiydi yine de. Torunu Said ile bir cok dersler isliyor ve cemaatinin cocuklarina da aynilarini ogretmeye calisiyordu.
Henuz 6 yasinda olan Said kucuk olmasina nazaran cok sey biliyordu. `Bu devrin cocuklari da pek cok sey biliyor`, diyen Mehmet bey Fatima`yi az da olsa gulduruyordu boylelikle.
Mehmet bey esi Selma hanimla beraber hemen hemen her gun ugruyordu gelininin evine ve bir ihtiyaci olup olmadigini soruyordu.
`Zavalli kizcagiz gun yuzu gormedi, Allah sabrini bol versin` diyen Selma hanim her gun dua ediyordu Fatima ve Said icin.
Eski radyolara pek meraki vardi Fatima`nin esi Salih`in. Salih babasi gibi alim degildi ancak onun gibi effendi birisiydi. Bir hocanin terbiyesinden gecmisti fakat pek cok sey bilmezdi. Namazlarini kacirmamaya dikkat gosterir ve babasinin her sohbetinde bulunurdu. Fatima`yla da zaten bu sebeple tanismis ve evlilik yapmisti. Camiiye cok gelip gittiginden Fatima`yi gorurdu. Caminin karsisinda bir Kur`an kursu vardi. Eski bir yerdi ancak pek cok talebe gelip giderdi. Fatima`da on bes yil egitim gordukten sonra orada hocalik yapmaya baslamisti. Hem orada okumus hem de liseyi bitirmis. Sonra ailesinin istegi uzerine dort yil ilahiyat okumak icin ayrilmisti oradan. Yirmi alti yasinda genc bir hocahanim bircok talebenin gozdesi olmus ve dertlerine cozum bulmak icin gece gunduz kursta kalirmis.
Kapida iki tane resmi makamdan gelen adam. Kapiyi acan genc bir hocahanim. Ve talebeler korku icinde dinlerler konusmalari. `Sizi emniyete kadar goturmemiz gerekiyor, lutfen bir zorluk cikarmadan bizimle gelin.` Fatima saskin, henuz yirmi alti yasinda bir ogretmen korku dolu talebelerinin gozlerine bakmadan cevap verir `nicin emniyete gelmem gerekiyor ogrenebilirmiyim?` Memurlar birbirlerinin gozlerine bakarlar, bir muddet suskunluk ruzgarinin ardindan biri `yasa disi egitim veriyor ve ogrencilerin kafalarini karistiriyormussunuz. Okuldan geri kaliyorlarmis.` Hayretler icerisinde kalan Fatima iceri girer ve talebelerinin lise diplomalarini getirir gosterir. `Bu nasil olur beyefendi bu cocuklarin hepsi liseyi bitiren talebeler? Bir yanlislik olmali.` Memur olduklarini soyleyen iki adam cevap vermeden giderler. Hem uzerlerinde ki kiyafette polis memuru olduklarini hicte gostermiyor. Demek bu isin icinde bir is var diyerek kapatir kapiyi ve talabelerinin yanina doner.
Butun talebeler on sekiz yasini doldurmus ve liseyi bitirmislerdir. Burada egitim gorup Fatima hocalari gibi faydali olmak istiyorlardir.
Fakat kursun masraflari coktur, yapilmasi gerek bir cok is vardir aslinda. Binanin catisi neredeyse gocecek gibidir ve kapilar da pek saglam degildir. Fakat nasil karsilanacaktir butun bunlarin masrafi? Dusunmekten uyuyamaz ve bir karar vermek zorunda kalir. `yarin` der `yarin soyle bir esnafa gidip sorayim, belki bir hayir yapmak isterler.` ve gecenin karanliginda herkes uyurken duaya kaldirir ellerini.
Sabah ezanini okuyan Mehmet hoca namazi kildiktan sonra hayirli bir is yapmak uzere yola koyulur. Henuz gun aydinlanmamistir, sokak lambalarinin pek de aydinlatmadigi sokaklarda yavas yavas yuruyen Mehmet hoca sarhos Mustafa`nin gazabina ugramamak icin yolunu uzatir. Kisa yol varken mecburen yolu uzatir cunku Mustafa pek tekin biri degildir. Yolda gorene bagirir kizar ve hatta sopayla vururmus. Mustafa`yi uzaktan goren Mehmet hoca biraz durur ve dua eder konusmak isteyince de sopadan nasibini alirmis. `Neyse` diyerek gecer gidermis. Bugun de onu cekmeye pek hali olmadigindan yolunu uzatmis. Karsisinda siyah ve uzun bir kiyafet icinde bir hanim ile karsilasan Mehmet bey tam da konusmak istedigiyle karsilasinca pek de mutlu olmus ve `Hayirli sabahlar kizim, kursa mi?` diye seslenmis Fatima`ya.
- `Evet hocam talebeler bekler onlara birkac birsey ogretmeye gidiyorum insaallah`.
`Iyi iyi, cok iyi yapiyorsun. Bizim pek faydamiz olmuyor, cemaat pek sohbet yanlisi degil ama dinleyenler oluyor. Seninle konusmaya geliyordum, tevafuk oldu seninle karsilasmamiz.`
-`Buyurun hocam sizi dinliyorum.`
`Bizim Salih`i bilirsin benim oglumdur diye demiyorum ama pek efendidir, senin gibi pek okumamis ama calsikan ve uyumlu birisidir. Demek istedigim sey euh ..`
-` Anladim hocam, anladim. Hayirlisiysa olsun ne diyeyim. Hangi talebemden bahsediyordun?`
`Ben senden bahsediyordum ama istemiyorsan soylemen yeter evladim.`
-` Saka yapiyorum Mehmet hoca, dedim ya nasipse olur.`
Babasinin kendi adina karar vermesinden rahatsiz olan Salih bir sey demeden cikar evden.
`Biraz hava alip geliyorum, gorusuruz sonra.` deyip evden hizla cikar. Biraz derenin etrafinda ki taslardan toplayarak yurur ve sonra da buyuk bir kayaligin uzerine oturur. Elinde ki taslari teker teker dereye firlatir ve bu sirada aklina Fatima gelir. Iyi ve hos bir hanimdir ama benim icin degildir diye dusunur. `Ben ne bilirim ki, universite okumus bir kiz ve marangozluk yapan bir adam. Ayni Turk filmlerinde ki gibi.. ise bak` deyip bir tas daha firlatir dereye.
Arkasindan bir ses patronuyla konusur. Bakar ki Fatima`nin babasi. Patronu bakar Salih`e ve birkac sey fisildar.
`Salih oglum gelsene buraya`. Hayda nerden gordu beni simdi diye mirildanir kendi kendine ve marangoz haneye dogru yurur.
-` Ne oldu patron?`
`bizim ismet beyi tanirsin, evde ki radyolari bozulmusta sen anlarsin hani senin de var aynisindan. Bi tamir ediver ha kocum.`
-` Tamam abi, ne zaman musait olur eviniz?`
`Simdi gelebilirsin hem baban da bize geleceginizi soylemisti.`
Simdi yandik bakislariyla bakar patronuna ve birlikte eve gitmeye koyulurlar.
Devami yakinda ...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.