ARTIK YORMAYACAĞIM KELİMELERİ…
Uzun zamandan sonra bugün bütün yazmış olduğun sitemlerine cevap verme cesaretini buldum kendimde…
Neden bu zamana kadar sustun diye sorma, bekli de bu gün yazdığın satırlar kadar beni acıtan, beni kanatan olmamış beklide sadece hislerime yenildim bugün…
Kaç defa okudum, kaç defa susup hatıralarımı önüne koyup düşündüm…
Satır aralarında kalan gözyaşların karıştı gözyaşlarıma.
Her satır da bir çığlık, her kelimenin altında bir gözyaşı vardı…
Hep suçlanan ben, hep terk eden, sevmeyen kalpsiz olan ben, aşkın günah keçisi bendim.
Oysaki hiç kendini sorgulamadın…
Nedenler bende, niçinler sende kalmış gibi, her satırda benim kulaklarıma çığlıkların takılıp kalıyor…
Bir kez kendine sorudun mu neden gitti diye…
Sormaya bile gerek görmedin
Sadece hep yazılarımız konuşuyor, yazdıklarımız küsüyor, yazdıklarımız tartışıyor…
Oysa ne çok konuşurduk seninle değimli?
Bazen kahkahalarla güler, bazense yazılarımızı acımasızca eleştirirdik… Doymazdık, gün yetmezdi sanki bir şeyler bizleri koparacak gibi, sanki konuşmaya susuz kalmış gibi durmaksızın konuşurduk…
Oysa şimdi ne zor biliyor musun seni sensiz yaşamak… Dili alınmış bülbül gibi sadece sana susmak…
İşte bugün sessizliğimi bozdum… Yüreğim kalemim çığlıklar atarak sana bir kez daha yazmayı, sana seslenmeyi istedim…
Hep sordun yazılarında hiç mi sevmedin diye… Canımı aldın gittin dedin… Biliyor musun gül gülüşlüm, ben hem sevdim, hem sevildim…
Kolay mı sanıyorsun severken bir insanı bırakıp gitmeyi?
Bütün anılarının üstüne kapıyı çekip çıkmayı, eşikten adımını atarken, o eşikte sevgini, canını, her şeyini eşiğe gömmek kolay mı sanıyorsun?
Seninle mutluluğun en yücesini yaşadım.
Canımın cananı seninle yaşadığım her saniye, her akşam kapımı çalıyor… Neden terk ettin peki diyeceksin… Sevdim seni kör sevdam, ama sevgi özveri ister, sevgi fedakârlık ister, seni bırakıp giderken, senin yaşaman için, yaşamıma son verdim…
Her gün sana dokunurken ellerim vazgeçemediklerinin gözyaşları ile ıslanıyordu… Sen ne kadar beni sevsen de, ben sensiz bir hayata hayır desem de, aklının bir köşesinde hep suçlu bendim… Hep kazanan vazgeçemediğin değer yargıların benim boğazıma düğümleniyordu… vazgeçemediğin değerlerin bazen bir sevgili bazen bir eş, çocuk anne baba oluyordu hep bizimle yürüyordu.
El ele bir yolda yürüsek, kelimenin başı ben, noktası sen oluyordu…
İşte O deniyordu, benim için işte o anda, bir şeyler kopuyordu içimden…
Daha çok sıkıyordum ellerini… Hiç bırakmak istemiyordum dokunduğum tenini… Bir çocuk gibi korkuyordum kapı arkasındaki gözlerden sözlerden…
Üstüme geliyordu bütün dünya…
Yıllardır bir soru takılıp kalır aklıma sana sormaya cesaret edemediğim çözümü kendimin de bulamadığı.
Aşkın kurallarımı vardı?
Acaba biz hangi kuralı ihlal ettik aşkın ne olduğunu hiç mi bilemedik hangi doğrunun yanlışıydık hangi yanlışın doğrusunda saplanıp kaldık dış dünyanın değer yargılarına mı boyun eğdik hiç kimseye sormadı aşk gelirken değer yargılarını bile hiçe saydı geldi başköşeye kuruldu ama giderken yaktı yıktı darman duman etti bizleri sen hastane köşelerinde niçinlerle boğuşurken ben her gün sana görünmeden seni seyrettim
her hıçkırığın yüreğimi parçalıyordu yanına gelip ellerini tutup buradayım dememek için bütün benliğimle mücadele veriyor dayanmalıyım diyordum… Vazgeçemediğin değerlerin sen görmesen de yanında idiler. Hep yinede ben suçlandım şimdi bak gitti cezasını buldu olarak cümle sonlarına takılıp kaldım
Bütün evren beni suçlar bakışlar fırlattı aklının bir köşesinde kalan beklide hiçbir zaman silemeyeceğin vazgeçilmezlerine yenildim… Biz denizleri yardık, kendimize bir yol açtık… Kapattılar denizleri üstümüze…
Her nefes almak için başımızı su yüzüne çıkardığımızda, bir dalga gelip çarpıyordu suratımıza…
Her dalga biraz daha dibe çekiyordu bizleri… Aşk insanı mı kovalar insan mı aşkı daha çözülememiş ben yoruldum kovalamaktan körebe oynamaktan Benimle kalarak bir köstebek gibi yaşamanı istemiyorum sen bir kardelen olmalısın güneşe yüzünü dönüp bütün benli isimle lügatından silip vazgeçmediklerine merhaba demelisin. .
Hayatta bazen insan çatırdarmış.
Deprem oldu bende çatırdadım, parçalara bölündüm.
Şimdi yanıma sadece nedenlerimi parçalanmış yüreğimi alıp gidiyorum ve
ARTIK YORMAYACAĞIM KELİMELERİ…
HİC UMUDUM YOKKİ SANA DAİR…
Sen yanımda yoksun…
Biteviye bir hüzün var yalnızlığımda…
Artık boş bakıyorum hayata…
Seni vazgeçemediğin değerlerinin avuçlarına bırakıyorum…
Sana huzur diliyorum…
Hayatımda gözyaşları vardı şimdi satır aralarında kalmış...
Onu da çok görme bana...
Bırak ağlayayım...
Ağlamakla ruhum sana uçuyor...
Bir baksan camdan...
Kuruyacak gözyaşlarım...
Hasretin yaşları bunlar...
Belki de hasretlinin yaşları...
Sevgi bir bulut olsa,
akıttıklarım yağmur yerine geçer mi?
Bırak kanasın içim...
Bırak kanayayım ben...
Bir kere ağlamışım senin için bunu çok görme bana...
Not: satır aralarına bakmayı unutma senin gözyaşlarına karışı parmak uçlarını ıslatsınlar diye bir damla göz yaşı bıraktım aralıklara
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.