- 689 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Dilinde aşk vardı yüreğinde ihanet_3 Son Nefeste Veda Bölüm -2
Dilinde aşk vardı yüreğinde ihanet_3 Son Nefeste Veda Bölüm -2
Son nefeste Veda- Bölüm 2
1
Şirvan, Cevat ve beni hava alanına karşılamaya gelirken, yanında Seyfi beyi de getirmeyi ihmal etmemişti. Beni tanıştırırken, yeni bir dostluğun temeli atılırken, bu temele ilk harcı atanın kendisi olduğunun farkında bile değildi. İzmir’e bu kadar erken geleceğimizi tahmin etmediği için devamlı olarak eli ayağı birbirine karışıyordu. Heyecandan konuşurken bile ses tonu adeta değişmişti. Aslında bu değişikliğe Cevat’ın yanı başında oturmasının da etkisi yok değildi. Anlaşılan bu kız bizim oğlana iyice abayı yakmıştı. Şirvan’ı sakinleştirmek için üçümüzde seferber olduk.
Şirvan:
_Emir ağabey eğer uygun görürseniz doğru benim evime gidelim bu akşam benim misafirim olun. Gerisini yarın holdingde hallederiz.
Seyfi Bey:
_ siz yerleşme işlerini bana bırakın ben her şeyi hallederim.
Eve vardığımızda hava kararmaya başlamıştı. Evin çalışanı bir bayan bizi salona aldı biraz sonra hepimiz rahat koltuklarımızda çaylarımızı içiyorduk. Seyfi Bey fazla kalmadı ve izin isteyip yanımızdan ayrıldı. Şirvan’ın gözleri ışıl, ışıl parlıyordu.
Şirvan:
_ Hala inanamıyorum Allah bilir ya sizin geleceğinize pek ihtimal vermiyordum Emir ağabey. Sizin tecrübelerinizden elimizden geldiği kadar faydalanacağız. Ama önümüzde aşılması gereken o kadar çok dağlar var ki gözüm korkmuyor değil.
Cevat:
_ Sen hiç merak etme bir tanem, yeter ki Emir ağabeyin sözünü dinle ve ne derse dediğini yap.
Emir Ağabey iş konularına hiç dokunmadan önümüzdeki bir iki saati havadan sudan konuşarak geçirdik. Odasına çekilirken uykusunun olmadığını ama sırf bizi baş, başa bırakmak için böyle davrandığını Şirvan’da ben de biliyorduk. Nihayet baş başa kalmıştık bir birimize uzun, uzun sarıldık Biz de fazla oyalanmadan yattık sabaha kadar kolumda uyudu. Çok mutluydum.
2
Holdingin yirmi dördüncü katında ufak ama insanın içini ısıtan toplantı salonundayız. Masanın etrafında, Şirvan, Seyfi bey, Emir dağlı, Şirvan’ın sekreteri Nurcan hanım ve ben Seyfi beyin şirketin şu anki durumunu anlatırken sessizce dinliyoruz. Seyfi Bey ara sıra dosyadan rakamlar da vererek iyi bir durumda olduklarını kanıtlamaya çalışıyordu. Bu arada Emir ağabeyim önündeki kâğıda sık, sık notlar almaktan geri kalmıyordu. Seyfi Bey nihayet konuşmasını bitirince
Şirvan
_Evet, Emir ağabey Seyfi babanın anlattıkları hakkında ne düşünüyorsun?
Emir Dağlı:
_ Seyfi beyin raporu çok güzel Ama detaylı olarak bir nüsha isterim. Bu durum şu an için geçerli. Zaman hızla akıp geçmekte, birçok kuruluşlar daha şimdiden geleceğin kadrolarını hazırlıyorlar ki zamanla yapılan yarışta iyi bir yerlerde olabilmek için. Bizde çağın holding olarak bu yarışta şimdiden yerimizi almamız gerekir. Ben bunları şimdi bir kenara bırakıp. Bu katta bana hem kalacağım hem de çalışabileceğim bir daire istiyorum
Şirvan:
_ Tamam, hiç merak etme bu konuyla bizzat ben ilgileneceğim. Bana iki gün izin ver yeter.
Emir Dağlı:
_ Verdim gitti Bu arada bende etrafı dolaşayım. Şirvan:
_ İstediğin yere gir çık her yer senin.
Nurcan:
_ Şebnem hanım bu gün öğleden sonra ablam Yasemin gelecek bana bir, iki saat izin verebilir misiniz? Annemi karşılamaya gideceğiz.
Şirvan:
_ tabi olur ama Şebnemle paslaş işler aksamasın.
Nurcan:
_ baş üstüne efendim.
Emir dağlı:
_ Cevat sen ne yapacaksın?
Cevat:
_Bir iki gün daha Şirvan’la hasret giderdikten sonra geri dönüp kaldığım yerden devam edeceğim.
Şirvan:
_ Öğleden sonra benim çalışma odamda toplanalım ve çok daha önemli olan iki konuyu masaya serelim.
3
Öğleden sonra Şirvan’ın odasında toplandık.
Çay servisini yaptıktan sonra, Şirvan sekreterine toplantı bitene kadar herhangi bir şekilde rahatsız edilmek istemediğini söyleyerek derin bir nefes aldı ve bize dönerek konuşmaya başladı.
_ Burada aramızda kalması gereken iki konuyu tartışacağız. Birincisi benim geleceğim ile ilgili, ikincisi holdingin geleceği ile ilgili. Bildiğiniz gibi dünyanın tanınmış üç şirketi ile bir ortaklık kurduk. Bu ortaklık Holdingin geleceği için çok önemliydi. Arka arkaya birkaç tane tehdit mektupları aldım. Önemsememe rağmen Seyfi ağabeyimin zoruyla bu konuyu tartışmak istiyorum.
Emir Dağlı:
_ Bu tehdit mektupları hala devam ediyor mu?
Şirvan:
_ Son mektup İstanbul’a gelişimden üç gün önce gelmişti.
Seyfi ağabey:
_ Yani antlaşmayı yaptığımız günlerde
Emir Dağlı:
_ Asıllarını bana verirsen bir şeyler yapmaya çalışırım.
Şirvan çalışma odasına giderek birkaç mektubu alıp geldi ve Emir ağabeyimin önüne bıraktı. Emir ağabey Şirvan’ın getirip önüne bıraktığı tehdit içeren mektuplarını uzun, uzun inceledikten sonra bir şeyler hatırlamak ister gibi gözlerini yumarak tavana bakmaya başladı. Uzun bir bekleyişten sonra nihayet konuşmaya başladı.
_ Şimdilik çıkaramadım ama ben bu yazıyı bir yerden tanıyorum. Yazış stili hiç yabancı gelmedi. Bana hemen bir faks bul Şirvan bu mektupların kopyalarını İstanbul’da bir arkadaşıma göndereceğim. Size daha detaylı bilgi verebilmem için Bir eşleştirme yapmam lazım.
Seyfi Bey:
_ Ne yapmak istediğini biraz daha açıklar mısın Emir Dağlı?
Emir Dağlı:
_ Açıklayayım, Bana yazılan mektuplardan oluşan geniş bir arşivim var. Yanılmıyorsam arşivimde bu yazı karakteri ile uyuşan bir mektup olması lazım. Bu mektupları faksladığım arkadaş arşivimde bulunan o mektupla bunları eşleştirecek iki mektubun da aynı elden çıkıp çıkmadığını kontrol edece
Şirvan:
_ Eşleşirse?
Cevat:
_ Bu da seni tehdit eden namussuzu fazla zorlanmadan ele geçirip cezasını vereceğiz.
Emir Dağlı:
_ Şu benim çalışacağım yeri de bir an evvel hazırlat ki bende çalışmaya başlayayım.
Şirvan:
_ Bir iki güne kadar hazır olacak merak etme Emir ağabey. Beyler bu günlük bu kadar yeter. Sahilde bir lokantada akşam yemeği nasıl olur. Bu akşam bendensiniz.
Tuğrul Ahmet Pekel/ 2011 Haznedar
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.