- 2095 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
MEHMET BÜLBÜL
1941 yılında Erciş’in Yukarı Işıklı Köyü’nde doğdu. İlkokulu bitirdikten sonra yoksulluk nedeniyle daha fazla okuyamadı. İlkokula ayağında çarığı, üzerinde pantolon yerine entarisi ile giden Mehmet Bülbül evli ve 6 çocuk babasıdır.
Mehmet Bülbül, küçük yaşlarda, kendi ifadesiyle 1950 yılından itibaren sesinin güzel olması nedeniyle çevrede yapılan düğünlere davet edilerek türküler söylemiştir. Bu nedenle türkü dağarcığı çok zengin olan Ercişli sanatçıların başında gelir. Kendisine ait birçok bestesi ve derlemesi bulunmaktadır. Birçok bestesi değişik sanatçılar tarafından söylendiği gibi birçok Erciş türküsüne de kaynak kişi olarak gösterilmektedir. Ayrıca günümüzde unutulmaya terk edilen ve herkes tarafından oynanamayan Erciş halk oyunlarını figürleriyle oynayan birkaç kişiden biridir.
1978 yılında Kültür Bakanlığı Folklor Dairesi Başkanı Nejat Birdoğan başkanlığında Erciş’e gelen Yaşar Doruk, Osman Zümrüt, Nahya Zümrüt ve Ahmet Çakır, Mehmet Bülbül’den 79 tane türkü derleyerek arşivlemişlerdir. 1988 yılında kendisi tarafından derlenen, söz ve müziği kendisine ait olan “Menşure Hanım”, “Kara Yer Kara Yerde”, “Su Gelir Millendirir”, “Ha Bu Dereden Esen Yel” gibi 16 türkü notalandırılmıştır. Notalandırılan bu türküler değişik sanatçılar tarafından da okunmaktadır.
Mehmet Bülbül çok yönlü bir insandır.
1- Erciş türkülerine kaynak kişidir,.
2- söz yazarıdır.
3- Ses sanatçısıdır.
4- Şairdir.
Kendisinin kaynak kişi olarak gösterildiği türkülerden bir tanesi “Kara Yer Kara Yerde “ türküsüdür:
KARA YER KARA YERDE
(NESSE)
Kara yer kara yerde
Gül biter kara yerde
Verin benim yarimi
Başkası kara yerde
L e le nesi nesine
Kurbanam kız sesine
Hastalandım gelmedin
Geldin son nefesime
Kara kaş boyanır mı
Buna can dayanır mı
Nesse’m şirin uykuda
Öpersem uyanır mı
Nakarat
Çimen yeşil boyanmaz
Seslensem yar uyanmaz
Yâr orada ben burada
Buna canlar dayanmaz
"Bülbül’ün Dilinden Şiirler" kitabının kapak resmi
Mehmet Bülbül çok sayıda şiir yazmıştır. Şiirlerinin bir kısmını 2009 yılında yayımladığı “Bülbül’ün Dilinden Şiirler” adlı kitapta topladı. Diğer şiirlerini de bastırmak üzere bekletmektedir. Bu kitaptan bir şiir:
TÜRKİYEM
Seher vakti yükseklerden
Bakışın güzel Türkiye’m.
Dört mevsimin ayrı ayrı,
Nakışın güzel Türkiye’m.
Kollarımda hasret bağı,
Yüreğimde gurbet bağı,
Yaz gelmeden bahar çağı,
Cennete benzer Türkiye’m.
Ecdadımız olmuş konak,
Eylemişler sende durak,
Ay yıldızlı şanlı bayrak,
Sana Layıktır Türkiye’m.
Şanlı bayrak dalgalansın,
Ona el uzatan yansın,
Onun için kanım aksın,
Sana layıktır Türkiye’m.
Bayrak şeref, şanımızdır,
Ay yıldız öz canımızdır,
Üstündeki kanımızdır,
Sana layıktır Türkiye’m.
Türkiye’min şeref şanı,
Şehitlerim dökmüş kanı,
Ozan Bülbül’ün öz canı,
Sana kurbandır Türkiye’m.
(Bülbül’ün Dilinden Şiirler Sayfa: 8-9)
Mehmet Bülbül, derlediği ve bestelediği türküleri yıllarca değişik sanat ortamlarında, radyolarda ve televizyonlarda seslendirerek Erciş’in adını duyurmaya çalıştı. Bu arada Japonya’nın Tokyo Üniversitesi’nden Edebiyatçı Harımi Tuşuba adındaki görevli Bayan Mehmet Bülbül’den 6 adet türkü alarak Tokyo Üniversitesi’nde Türkçe ve Japonca besteledi ve bunu kitap haline getirdi. Mehmet Bülbül 1982 yılından itibaren kendini mahalli ve tasavvuf ağırlıklı şiirlere verdi.
GÜZEL ERCİŞ’İM
Doğu da Kalecik, altta Pay Suyu,
Söylenir dillerde Erciş’in soyu,
Batıda yükselmiş Süphan’ın boyu,
Güneyde gölü var güzel Erciş’im.
Kuzeyde dağların göğsünde bağlar,
Her taraftan durmaz suların çağlar,
Bir çift suna gördüm oturmuş ağlar,
İhtiyara dönmüş bağı Erciş’im.
Ağyolun üstünde suları taşlar,
Emrah gibi âşık bağrında yaşar,
Güneş ki Süphan’ın üstünden aşar,
Her yerinden görünür güzel Erciş’im.
Yiyenler biliyor üzüm tadını,
İnsanlar çekiyor aşk inadını,
Yazmıştır tarihe güzel adını,
Dört mevsimin güzel senin Erciş’im.
Bir mevi bir evlat güzel vatanın,
Bülbül’ün derdine dava katanın,
Yurdu sönsün o yerleri satanın,
Çünkü viran olmuş bağı Erciş’im.
(Bülbül’ün Dilinden Şiirler Sayfa: 68)
Mehmet Bülbül, “Bülbül’ün Dilinden Şiirler” adlı şiir kitabına değişik konuda bir çok şiir almıştır. Dini şiirlerini ise başka bir kitapta toplamıştır. Maddi imkânsızlık nedeniyle bugüne kadar bastıramadı. Tabii ki dileğimiz en kısa sürede bastırmasıdır. Çünkü böyle insanların nesli tükenmektedir. Bunlar tükendikçe bir döneme ait kültürel birikimler de birer birer yok olmaktadır. Bu yüzden Ercişli gençlere tavsiyemiz bu gibi insanlara sahip çıkıp değerlendirmeleridir. Mehmet Bülbül Hocamıza sağlıklı, huzurlu ve hayırlı güzel bir ömür dileyerek bir şiiriyle bu bölümü noktalıyoruz.
SON TÜRKÜ
Gülmedi bu yüzüm fani dünyada,
Ne yorganım ne yastığım var benim.
Felek yorgunuyum gönlüm hoş değil,
Ne mekânım ne dükkânım var benim.
Mehmet Bülbül böyle söyler halini,
Arı peteğinde toplar balını,
Arayıp bulamadım mezar salımı,
Ne kefenim ne mezarım var benim.
KAYNAK:
Ercişli Şairler Güldeste- Erol ÇELİK Arlık 20101 baskı
Mehmet BÜLBÜL
“Dünden Bugüne Erciş”- Selahattin Koşar
“Bülbülün Dilinden Şiirler” – Mehmet Bülbül
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.