- 4979 Okunma
- 35 Yorum
- 0 Beğeni
PİRUZE – ŞAM’DA BİR TÜRK GELİNİ
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Yazar: Sinan Akyüz
Yayın Yılı: 2011
453 sayfa
Dili: Türkçe
Türkiye’den Şam’a Giden Yol…
Mutlu olma hayaliyle kurulan evliliğin hapishaneye dönüşmesini ve Piruze’nin üç çocuğuyla bu hapishanenin demirleri arasından çıkış yolunu ararken uğradığı eziyet sizi de kıskacına alacak. Piruze ile dayak yiyecek, çocuklardan ayrı kalan bu yüreğin acısıyla kıvranacak ve tesadüflerin ikinci bir hayatın harcı olabileceğine inanamayacaksınız.
Aşk…
“Erkeklere ‘Bu evde eksik olan sensin’ dediğimizde, adamların yüzleri asılıyor. Biz kadınları, çok film izlemekle suçluyorlar. Keşke evlendikten sonra da ellerimizi tutabilselerdi. Başımızı dizlerinin üzerine yatırıp saçlarımızı okşasalardı. Erkekler evlendikten sonra bunları neden yapmıyorlar? Sahi, bunlar hep filmlerde mi yaşanıyor?”
Arka Kapak…
Derlermiş ki, bazı hayatlar zaman içinde bağlıdır birbirine. Çağlar içinde yankı bulan, eski bir çare ile zincirlidir ötekine.
Yaşadığı acı gerçeklerden kurtulmak için Şamlı bir kocanın elinden Türkiye’ye kaçan genç bir kadının oğullarına kavuşmak için verdiği mücadelenin hüzün dolu hikâyesi, hafızalarınızdan kolay kolay silinmeyeceğe benziyor.
…/…
Şu ana kadar okuduklarınızda, benim hiçbir katkım yok. Tamamen kopyala-yapıştır.
“ E o zaman neden bizi oyalıyorsun?” diyebilirsiniz.
Çok da haklısınız. Ancak bu kitap, son günlerin, popüler kitaplarından biri. Bu yüzden, pas geçmek olmazdı.
Hiçbir kitap; zaman kaybı değildir. Okumak; en değerli eylemdir. Her kitaptan öğreneceğimiz bir şeyler, mutlaka vardır. Kelime bilgimize katkıda bulunur. Cümle kurumumuzu geliştirir. Ancak her kitap, işlediği konu açısından, bize bir şeyler katacak, farklı bir pencere açacak diye bir kural da yok, tabi ki.
İzmir, Göztepe de oturuyorum. İzmir’in ana caddesi; Mithat paşa üzerinde, evim. Bir iş yeri açılıyor. Ne diyelim? Hadi bizim en iyi bildiğimiz olsun; Kumrucu ( simit ya da gevreğin başka bir çeşidi ). Mükemmel iş yapmaya başlıyor. Bir ay geçmiyor, bir adım ötesinde, bir başka kumrucu açılıyor. Ne oluyor? İş kapasitesi, kazanç; ikiye bölünüyor. Derken; bir tane daha açılıyor. Ardından bir tane daha… Sonra bir bakıyorsunuz; hepsi kapanmış!
Halbuki ilk açılanın ardından gitmeseler, farklı bir iş kolu deneseler, düşünseler, fikir üretseler… Hepsi açık kalacaktı, hepsi çalışacaktı.
Kitap yazmak da böyle bir şey, bence. Konu seçerken; üretici olmak lazım. Daha önce işlenmemiş, anlatılmamış, kaleme alınmamış bir konu seçmek lazım.
Farklı kültürlerden kişilerin yaptığı evlilikler. Sonu hüsranla biten, birleşmeler. Doğu – Batı arasında ki kültür farklılıkları. O kadar çok işlendi ki artık gına geldi.
Özellikle Betty Mahmoodi’nin yazdığı Kızım Olmadan Asla kitabından sonra böyle bir konuya el atmak…
Piruze’nin bir farkı var; her iki taraf ta Müslüman. Dinleri; ortak. Ama her ne olursa olsun, yetişme şekilleri farklı.
Sözün özü; bazen, kitap eleştirisi yaparken, huzursuz oluyorum: “ Acaba yazmamam mı lazım?” diye soruyorum, kendime. Çünkü ister istemez, kendi görüşümü de ekliyorum: “Ben, bu kitabı beğenmedim.” Ben, otorite değilim. Benim beğenmem ya da beğenmemem, çok önemli değil.
Ama…
Ben, bu kitabı beğenmedim!
Dil; basit. Anlatım; basit. Konu; sıradan.
Yapabileceğim bir şey yok!
Eser Akpınar
07.04.2011
İzmir
YORUMLAR
Eser hanım,
Öncelikle güzel yazım üslubunuz için tebrik ederim. Bundan sonra da sizi takip edeceğim.
Kitabı sizin eleştirinizi okuduktan sonra dün aldım. Aslında almayacaktım ama inanın merakıma yenik düştüm. Ve az önce bitirdim. Öncelikle şunu söyemeliyim ben bu kitabı çok sevdim.
Söylediğiniz gibi dil ve anlatım basit ama ben sade demeyi tercih ederim. Bence sade olması kitabın bu kadar sürükleyici ve "gerçek" olmasında da bir etken. Uçurtma Avcısı hariç hiçbir kitapta ağladığımı anımsamıyorum ancak Piruze' de özellikle çocuklarla ayrılık ve en son yani kavuşma bölümlerini okurken çok çok ağladım. Kitabı bitirdiğimde yüzümde olan gülümseme hala devam ediyor. Ve "Piruze" karakteri sanki içime işledi; akımdan çıkmıyor.
Belki de gerçek hikayeleri okumayı sevdiğimden ya da çok uzun, nereye gittiği belli olmayan; sadece sayfa doldurma veya ağır yazar imajını koruma adına yer alan ağdalı sözleri sevmediğimden bu kitabı bu kadar çok sevdim.
Sevgiler,
Eser Akpınar
Basit derken; bu konu ile ilgili o kadar çok kitap okuduk ki... Yazımda da bahsettiğim gibi Betty Mahmoodi’nin yazdığı Kızım Olmadan Asla kitabı, bence bu konuda tektir ve gerçekten yaşanmış bir olaydır. Yaşayanın ağzından anlatılmıştır. Piruze'nin gerçek bir öykü olup-olmadığını bilmiyorum. Değil diye biliyorum ama...
Film ve kitap konusunda görüş bildirmemek lazım, aslında. Belki yanlış yapıyorum ama okumayı çok sevdiğim için... Kalem durmuyor işte...:-)))
Aramıza hoş geldiniz... Hoş paylaşımlarda görüşmek dileği ile...Selamlar...
coben
Haberturk' de görmüştüm Sinan Akyüz' le bir röportaj. Google' da taradım ve Hürriyette başka bir ropörtaja rastadım. Olayın kahramanı yani "Piruze" ve Sinan beyle yapılmış. Yani gerçek bir yaşam öyküsü.
Ben "Kızım olmadan asla" yı okumuştum ama yıllar önce ve ancak ana hatlarıyla hatırıyorum kitabı...Ve hatıradığım kadarıyla ikisi bambaşka açıdan ele alınmış iki öykü aslında.
Herneyse sizinle tanıştığıma çok mutu oldum ve dediğim gibi takibinizdeyim...
Ve kaleminiz hiç durmasın:))
Sevgiler,
Eser arkadaşımın kalemine kitap eşeltirmenliği yapmak ta yakışmış..
sevgiler yüreğine.
Eser Akpınar
sevgilerimle...
"Halbuki ilk açılanın ardından gitmeseler, farklı bir iş kolu deneseler, düşünseler, fikir üretseler… Hepsi açık kalacaktı, hepsi çalışacaktı.
Kitap yazmak da böyle bir şey, bence. Konu seçerken; üretici olmak lazım. Daha önce işlenmemiş, anlatılmamış, kaleme alınmamış bir konu seçmek lazım."
bütün mesele farklı lezzetleri yakalama yakalatma..:)
kutladım günün sorgulayan düşündüren yazısını çok değerli yazarını iyi ki varsınız..
sevgim saygım selamlarımla..
Eser Akpınar
Piruze'nin anlatımında sahiden bir sığlık var, okurken rahatsız ediyor. Biyografi deseniz değil, roman deseniz eh işte. Tecrübeli bir yazan Sinan Akyüz, bu hataya düşmeseydi keşke.
Yazınıza tebrikle
Eser Akpınar
Saygılar, selamlar.
Sizi görmek nasip olduktan sonra ve bakışlarınızdaki o derinliğe şahit olduktan sonra anladım ki gözlem ve dinlemek bilgi birikimine destek veren en önemli ayrıntı...
her bir paylaşımınız katkı sağlayan çok değerli çalışmalar ...
kutluyorum yine...
Eser Akpınar
yukarıda bahsi geçen eserin türü nedir..şiir mi düzyazı mı...roman mı öykü mü anı mı bunu yazıızdan çıkarmak mümkün değil yazık ki..öncelikle bir eseri eleştirirken bu konuya açıklık getirmek gerek.
bir eserde eleştirilmesi ve değerlendirilmesi gereken ana unsurları sadece birer sözcükle ifade etmeniz bence emek verilerek ortaya konmuş bir esere çok büyük bir haksızlık olmuş..
''Dil; basit. Anlatım; basit. Konu; sıradan.''bu cümleler yazık ki çok şık değil..ve bu konuda sizin hiç bir şey bilmediğinizin kanıtı gibi..
selam ve saygılarımla..
Eser Akpınar
Saygılar.
:)) haklısınız sonra Aşk var sırada konuyla alakalı diye ilk aklıma gelen Elif Şafak'tan sonra onlarca kalem tekrar tekrar yazdı aynı konuyu ne ciddi bir hazırlık, ne araştırma..doyuruculuk en alt düzeyde sadece rant arzusu... yazık oluyor tabii, kitap konusunda seçici olmak konu üretebilmek yek diğerine benzememek.. sanırım en doğru olan o kitabı özel kılan da bu ..ben de bu gün İskender Pala ve Kitab-ı Aşk konusunu işlemiştim..Demekki yazarlara mesaj verme kıvamına erdik kendimizce...sanırım okuyucu olarak yazarların biraz daha sesimizi dinlemesi gerekir saygılarım sevgilerimle çok güzel ve yararlı bir yazıydı..
esmize tarafından 4/9/2011 1:47:55 PM zamanında düzenlenmiştir.
Eser Akpınar
Teşekkür ediyorum değerli yorumunuz için. Sevgilerimle.
bence güzel bir yazı, keşke herkes okuduğu kitabı iyi veya kötü yönleriyle tanıtabilse, en azından seçerken aklımızda kalanlara göre satın alır okurduk. çok kitap var ki keşke almasaydım dedim. teşekkürler paylaşımınıza....
Eser Akpınar
Güzel sözleriniz için, teşekkür ediyorum.
Sevgiler, selamlar.
Afet İnce Kırat
Eser Akpınar
Sevgiler, selamlar.
Yazınızda konu ettiğiniz eseri okumadım ama yazınızın içeriğinden çıkardığım anlama ve Kitabın başlığına göre yine mutsuz bir evlilik teması işlenmiş.Ki sinan Akyüz' ün hemen hemen aynı doğrultuya isabet eden iki kitabını okudum, yine bahsini etmiş olduğunuz konu günümüz yazarlarından Canan Tan' ın da çok kez işlediği bir konudur.Kesinlikle katılıyorum haklı düşüncenize. Hatta ve hatta inanın bazı eserleri okurken artık sadece isimlerin değiştiğini anlatımın ve konunun biraz değiştirilerek işlendiğini çok kez farkettim. Eğer okuduğunuz kitap size bilmediğiniz bir şeyi söylemiyorsa, anlatımıyla farklı bir renk, duyuş, dokunuş sunmuyorsa çekiciliğini kaybediyor.
Tüm içtenliğimle katıldığım görüş ve düşüncelerinizin yer aldığı değerli eserinizi ve başarınızı tebrik ederim.
Selam, sevgi ve saygılarımla.
Şükran AY tarafından 4/9/2011 10:29:52 AM zamanında düzenlenmiştir.
Eser Akpınar
Selamlar, sevgiler.
Eser Akpınar
Eser Akpınar
Güne gelen güzel yazınızı canı gönülden tebrik ederim. Sevgilerimle arkadaşım.
Eser Akpınar
bir kitap bir film.....eleştirisi sayenizde bu güzel sitemizde oluştu. çok faydalı oluyor.sizden devamlı bekleyeceğiz.yazınız size yakışan yerde .....saygılar
Eser Akpınar
Eser kardeşim, kitap yorumlarınız bana çok faydalı oluyor, tekrar tebrikler, geniş yazılarınızı bekliyorum, hayırlı geceler.
Eser Akpınar
kitap eleştirilerinizi beğenerek okuyorum
kutlarım Eser hanım
selam ve sevgilerimle
Eser Akpınar
Eser Akpınar
Eser Akpınar
Paylaşımınız için çok teşekkürler. Ben de kitap okumayı çok seviyorum. Her zamanki gibi açık sözlüsünüz ve bu yönünüzü çok seviyorum. Sevgilerimle...
Eser Akpınar
Eser Akpınar
Sevgiler, selamlar.
Sanki İzmir Karşıyaka da öğretmen evinin bahçesinde sohbet ediyoruz...
Yazınız o kadar samimi ve akıcı...
Gerçi bir bu yazınız değil bütün yazılarınız öyle...
Selamlarımla...
Eser Akpınar
Çok teşekkür ediyorum, Bedri Bey...Selamlar.
çok çok doğru yüreğinize sağlık bir erkek olarak size katılıyor ve tebrik ediyorum saygılarımla
Eser Akpınar
Saygılarımla.
Yakında "Mevsimlik Köleler" romanım yayımlandığında ilk eleştirmenin sizin olmanızı isterim doğrusu...
Selamlar.
ayhansarıkaya tarafından 4/8/2011 1:47:52 PM zamanında düzenlenmiştir.
Eser Akpınar
Kitabınızı okumak ve hakkında yazı yazmak; benim için büyük onur ve gurur olur. Düşünmeniz bile çok mutlu etti. Çok teşekkür ediyorum.
Selam ve saygıyla.
Hangi birimizin para ödeyerek satın aldığı ve beğenmeyip okumayı yarıda kestiği kitap(lar) yok ki?
Beğenmemizin nedeni bazen karmaşık dilidir, bazen basitliği, bazen taraflılığıdır.
Bazen de sözünü ettiğiniz komik bir kopyasıdır daha önce okuduğumuz bir kitabın.
Oysa ne konular biter ne de kahramanlar.
Şairin dediği gibi;
en güzel deniz henüz girilmemiş
en güzel söz henüz söylenmemiş olandır...
mesele, henüz söylenmemiş bir şeyleri bulup ortaya çıkarmaktır.
Kırmadan, dökmeden nazik bir uslüple yazdığınız bu kitap eleştirinizi çok beğendim.
Kitabı görmüşlüğüm vardı kapağından ama şimdi sayenizde içeriğini de öğrenmiş oldum.
Hiç bir kitap, zaman kaybı değildir demişsiniz ya, şimdi bu kitap da bizler için zaman kaybı olmayacak artık:)
Çok yönlü çalışmalarınızı kutluyorum Eser hanım.
Saygı ve sevgiyle kalın...
Eser Akpınar
Yazarın önceki kitaplarını okumuştum. Mehmet Coşkundeniz, Hamdi Koç gibi genel olarak aşk üzerine yazar. Ama bu kitabı... Yazara da saygısızlık ve haksızlık yapmamak lazım. Neticede bir emektir.
Saygılarımla.
Eser Akpınar
Teşekkür ediyorum. Saygılar.
Arkadaşım hayran olduğum insanlardan biri de sensin.
Gezmekese, gezmek!
Yazmaksa, yazmak!
Okumaksa, okumak!
Eleştirmekse, eleştirmek!
Ne ararsam hepsi sende var. Seni tanıdığım için mutluyum.
Sevgimlesin.
Eser Akpınar
İyi bir okur olmak için uzman olmak gerekmez ve siz de iyi bir okur olarak okuduğunuz kitabı eleştirmeniz ( beğenip, beğenmediğinizi belirtmeniz) en doğal hakkınız.
Fikirlerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkürler.
"Hiçbir kitap; zaman kaybı değildir. " bugünki gününmün sözü olarak alıyorum.
Sevgilerimle...
İki gün evvel kitapçıda yeni yayınları uzun süre inceledim, dönüp iki kere elime almama rağmen geri bıraktım, isabet olmuş.
Ben de sizin gibi 'kızım olmadan asla'nın benzeri olacağını ummuştum.Bilgilendiren yazınıza teşekkürler arkadaşım, selamlar.
Eser Akpınar
Teşekkür ediyorum Handan hanım. Sevgiler, selamlar.
Ben fikirlerim uyşmasa da Nuray Mert hayranıyım...
Soyadının kişiliğini yansıttığına olan inancım bir haylı fazla...
Bu kadar samimi ve hak'tan yana yazılar az okunuyor....
Hikaye...Anı vs...Güzel de.
Ben de aynı kanaatte olduğumdan mıdır ?
Okuyunca heyecan duydum...
"Ama…
Ben, bu kitabı beğenmedim!
Dil; basit. Anlatım; basit. Konu; sıradan.
Yapabileceğim bir şey yok! " demeniz beni mutlu etti.
Biz toplum olarak bazı konularda eksik yetiştirildik..
Bir kamera karşısına geçince insanlar ışık hızıyla karakter atmasına uğruyorlar...
Kameran varsa beni istediğin gibi "maymunlaştırabilrisin" zavallığındayız...
Beni şöhret yap...
Nasıl yaparsan yap..anlayışı akli sefaletimizi gözler önüne seriyor.
Şöhretli bir yazar yazmışsa çok iyidir..
Aynı kafanın ürünü düşüncedir bence.
Bir mertlikle "ben beğenmedim" demek...
Asil bir davranış..
Bildiğim ,güvendiğim ve konusunun ehli arkadaşlarımın tavsiyesi olmadan az kitap alırım..
Ve ödül aldı diye ..Yazarı çoook muhim bir adam-kadın diye asla kitap almam...
Çok satanı da ..
Ve alma gafletinde bulunursam..Bana bir şey vermiyor ise..Asla bitirmem.
Bu "Akpınar" dan...
Ak düşünceler akıyor yüreklerimize..
Berrak ve samimi..
Katılmasak bile bazı düşüncelerine..
Samimiyetine ve dürüstlüğüne eminim..
Sağol ..
Varol..
Daima böyle ol..
Saygı ve selamlarımla...
Dualarımı gönderiyorum.
Eser Akpınar
Saygılarımla.
Okuduğumda yazmak adına hep bir şeyler kazandığım bu sayfanın yazarının, tespitleri de doğrdur mutlaka diye düşünüyorum, eleştirinin doğruluğunu, yanlışlığını tartışmak için ise kitabı okumam, ya da en azından şöyle bir bakmam gerek değerli yazarım, selam ve sevgilerimle.
Eser Akpınar
Saygılar.
Eser Akpınar
O kadar sevinirim ki okumanıza. Kitap üzerine tartışmaktan daha güzel ne olabilir ki?
Teşekkür ediyorum Secaattin Bey. Saygılar, selamlar.
Bedri Tokul
Sevgi bir, Eser iki...
Yılmak yok yılmak...
Evvel Allhah hepsiyle baş ederiz , moralini bozma sen...
Toynak
tacettin yıldırım
okuduğum kitap bana bir şeyler vermeli. önüne gelen kitap bastırıp çıkarırsa hem okuyucu hemde yazar boşa vakit harcıyor. uyarınızla hiçte önemsemiyeceğim. dediğiniz gibi biz bu filmleri çok gördük....saygılar
Eser Akpınar
Teşekkür ederim. Saygılar.
Eser Akpınar
Teşekkür ediyorum, İnci hanım. Sevgiler.
Sen bu kitabı beğenmediysen yapacak bir şey yok arkadaşım. Senin kitap analizlerine bayılıyorum. Gayet Profesyonel anlatıyorsun. Seni okurken usta bir eleştirmeni okuyor gibi hissediyorum kendimi ama usta bir eleştirmenden hiç farkın yok bunu bilesin. Kalemin çok sivri ve hep öyle kal.
Tebrik ediyorum.............sevgimle
Eser Akpınar
Sevgilerimle...