- 1343 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
ÖZÜMÜZ SÖZÜMÜZ VE İNANDIKLARIMIZ
(Vatan sevgisi imandandır) hadis-i şerifi, İslâm âlimlerinin en büyüklerinden ve ikinci bin yılın müceddidi olan İmam-ı Rabbani hazretlerinin, Mektubat kitabının 155. mektubunda ve hümanist olmayanların bile sevdiği Evliyanın büyüklerinden Mevlana Celaleddin Rumi hazretlerinin Mesnevi’sinde vardır.
ÜÇ HİLAL VE DOKUZ IŞIK DOKTİRİNİ
ÜÇ HİLAL
İMAN
AHLAK
ADALET
anlamını taşır ve buna göre de İslamın üç kıtada yayılışını temsil eder. Osmanlı bu bayrağı benimseyip , kullanıp bu üç kıtaya da hükmetmiştir. Ayrıca bir diğer anlamı da kutsal olan üç ayları temsil etmesidir.
DOKUZ IŞIK
1.Milliyetçilik
Milliyetçilik; Türk Milletini, Türk vatanını ve Türk devletini sevmek, bunların iyiliği için ve yükselmesi için köklü bir ihtiras ve şuur sahibi olmak demektir.
Türkçülük ise, kültürde, ilim ve teknikte, politika, ekonomi ve ticarette her şeyin Türk’e özel ve Türk’e uygun bir biçimde olmasını istemek ve sağlamak demektir.
Alparslan Türkeş, milliyetçilik ilkesinde öncelikle Türk tanımı üzerinde durmuştur. Türkeş bunu; "Türklük şuuruna erişmiş, samimi olarak "Ben Türk’üm" diyen herkes Türk’tür. Türkçülük ve Türk’ün tayininde, sapık ölçülere, özellikle mezhepçiliğe, coğrafyacılığa, laboratuar ırkçılığına inanmıyorum." (10 Haziran 1973) sözleriyle açıklamıştır.
Türkiye’nin bugünkü sınırları dışında kalan diğer Türklerle ilgilenmek ve onların iyiliği için, kurtuluş ve selameti için elden geleni yapmaya çalışmak Türk Milliyetçiliği için kutlu bir vazifedir.
Milliyetçilik ilkesine göre; Türkiye’nin geri kalmışlığının en büyük nedeni yabancı ideolojileri kullanmaktır. Bu yüzden tüm yabancı ideolojilere karşı tamamen yerli, tamamen Türk olan bir ideoloji olan "Türk Milliyetçiliği" ideolojisi ülkenin refahı için tek çare olacaktır. Milliyetçilik ülküsü, Türk milletiyle bütünleşmek, Türk milletinin büyük ve güçlü iktidarını kurma ülküsüdür. Milliyetçilik ülküsü en başta milli devlet ilkesine inanır. Milliyetçilik ilkesini tamamlayan diğer bir unsur Demokrasidir. Demokratik Milliyetçilik, sınıflar toplumu yerine milleti,sınıf mülkiyeti yerine de millet mülkiyeti fikrini savunur.
Milliyetcilik vatanını, milletini kendinden daha fazla seven ve bu ilkeye hizmet eden bireyler ister.
Milliyetçilik ilkesi bir bakıma diğer 8 ilkenin de temelini oluşturmaktadır.
2. Ülkücülük
Ülkü kelime anlamıyla bir amaçtır.Yani ülkücülük de bir amaçcılık demektir. Bir diğer anlamı da idealistliktir. Alparslan Türkeş’in de dediği gibi "Ülkü, insanların yolunu tayin eden klavuzdur."
Türklük şuuru ve gururu, İslam ahlakı ve faziletini en iyi şekilde yaşamak ve yaşatmak...
"Ülkücülük, ideal sahibi olmak demektir."
"Türk Milliyetçiliğinde Ülkücülük, Dünya üzerindeki bütün Türk Milletini birlik ve beraberlik içinde en yükseğe taşıma ideolojisidir"
3. Ahlâkçılık
Türk milletinin ruhuna, örf ve adetlerine uygun yüksek varlığını korumayı ve geliştirmeyi ön gören esaslara dayanır.
Medeniyetler para ile değil, ilimle, imanla, ahlakla kurulurlar; yine medeniyetler parasızlıktan değil ilimsizlik, imansızlık ve ahlaksızlıktan çökerler[2].
Ahlaktan yoksun bir toplumda iktisadi meseleler ne kadar halledilirse halledilsin, huzurdan söz etmek mümkün değildir. Bu yüzden kat’i inancımız şudur ki; Türkiye’nin kalkınma hareketi öncelikle ahlak inşasından başlamalıdır. Dokuz Işıkçı ahlak anlayışı, ahlakı, Türk ve İslam ölçütleri içinde değerlendirir. Özellikle milletimizi meydana getiren fertlerin yaşama felsefesine ve ahlak görüşlerine yön veren İslamiyet’in hakiki çehresi ve yüksek prensipleriyle ele alınması Türklüğe yeni bir güç ve hız verecektir
.
4. Toplumculuk
Her çeşit faaliyetin toplumun yararına olacak sekilde yürütülmesi görüşüdür. Sosyal ve ekonomik olmak üzere iki ayrı bölümü kapsamaktadir. Ekonomik görüş olarak mülkiyeti esas kabul eden fakat mülkiyetin millet zararına kötüye kullanılmasına karşı olan bir görüşü belirtir. Karma ekonomiyi ve stratejik, ekonomik faaliyetlerin devlet kontrolünde bulunmasını öngörür. Sosyal görüş olarak sosyal adalet düzeni, fırsat eşitligi, sosyal güvenlik ve sosyal yardımlaşma teşkilatı kurulmasını kabul eder.
5. İlimcilik
Olayları ve varlığını ön yargılardan ve art düşüncelerden sıyırarak ilim mantalitesi ile incelemek ve girişilecek her çeşit faaliyette önce ilimi sonra bilimi önder yapmak prensibidir.
6. Hürriyetçilik ve Şahsiyetçilik
Bu doktrin Birleşmiş Milletler Anayasası’nda yazılı bütün hürriyetlerin sağlanmasını gaye edinmiştir. İnsanların şahsiyet olarak geliştirilmesini, toplumun kalkınması için yararlı bir yol olarak kabul eder.
7. Köycülük
Köylüleri tefecilerin elinden kurtararak tarım kentinde yaşar hale getirmek. Köylerin kalkınması için tarım, hayvancılık ve diğer üretim alanlarında yenilikleri takip etmek, her türlü teknolojiyi ve desteği köylüye ulaştırmak ve kullanmasını sağlamak devletin görevidir. Milli birlik ve beraberlik içinde, gelişip zenginleşmesini engellemeden ülkenin kalkınmasını ve gelişmiş devletler arasına girmesini sağlamayı amaç edinir.
8. Gelişimcilik ve Halkçılık
İnsanlar ve medeniyetler daima daha iyiyi, daha güzeli, daha mükemmeli istemek ve aramakla gelişir. Elde edilenle yetinmemek ve daima daha ilerisini istemek ve bunu elde etmek için gayret göstermek şuurudur. Ancak bu gayret ve çabalarda Türk milletinin tarihinden milli benliğinden ve kökünden kopmadan yükselmek ve ilerlemek gayedir.
9. Endüstricilik ve Teknikçilik
Halka yararlı olacak şeyleri bilim tarafından yani bilimi kullanarak yapıp halkın kullanımına sunmaktır. Aynı zamanda bilimde ve teknikte ileri gidip dünya ülkelerinin daha ilerisine gitmek ve kendi milli sanayini kurup muhasır medeniyetlerin üzerine çıkmaktır ...
Kaynak
1. ^
• Temel Görüşler; Alparslan Türkeş; Dergah Yayınları; İstanbul
• 9 Işık; Hamle Yayınevi; İstanbul
• Dokuz Işık; Berikan Elektronik Basım Yayım
• Milli Doktrin 9 Işık; Alparslan Türkeş Kamer Yayınları; İstanbul, 1997
Zafer, asla mahvolduklarını zannedenler tarafından kazanılamaz...
Idealler yıldızlar gibidir.
Onlara belki ulaşamazsınız ama bakarak yönünüzü tayin edebilirsiniz...
Aplarslan Türkeş
04 NİSAN İÇİMİZE KAN OTURTSA DA ACIMIZLA PİŞİP VATAN TOPRAĞINA ŞEHİT DÜŞMEKTİR MURADIMIZ…
Bizlere bıraktığın fikir mirasının canımız pahasına ardındayız. Bu vesile ile ölüm yıl dönümünüzde sizi saygı-sevgi- özlem ve dua ile anıyor, mekanınız cennet olsun diliyoruz.
Ruhun şad olsun BAŞBUĞ’UM…
EYY TÜRK !..
Al/tınla türkülerim çürür mü
Sazım da bam teli kopmadıkça...
Peşinde bin atlı
Nal toplalatsa da hislerin
Seher sızar mı gözlerinden sen uyanmadıkça...
Kal/kında körelmeye durur mu
Aklın her gazaya mübarek oldukça...
Seyrin de bir vatan
Ana gibi sararken tabutu bayrağın
Namusun şerefindir yüreğin baş koydukça....
Ön/derlerin pususunda ölür mü
Şehadet ülküsü son bulmadıkça...
Yarasalarda kanatlı
Geceye sinsede bed suratları
Seni ne durdurabilir,
Şahinler, kartallar uçmayı unutmadıkça...
Kır/at Şaha kalkıp kişner mi
Eyerinde Şehit Kürşad’ı olmadıkça...
’At binenin, kılınç kuşananın’
Geçit vermeyen bellerin
Senindir!..Çatlıyorsa topukların arşınladıkça..
Ser/inlerde bitip tükenir mi
İman dolu gögsün inip kalktıkça...
Yağmur sonrası açar
Yüreğinde yediveren gülü kehkeşanların
İmansız İstiklali anlayamaz milliyeti TÜRK olmadıkça...
Öz/ünde Mehmedim gibi gürler mi
Yüreği Ay-Yıldız atmadıkça...
Biri değil bini gelse ne yazar
Binbirinci destanını yazdırır keferelerin
Bizi kim durdurdu,
Ve kim durdurabilecek Ülkü gülü solmadıkça...
Bel/ginler biçmekle biter mi
SEN!..Kökünden söküp atmadıkça...
Çok mu tatsız tuzsuz olur onsuz
Karışık ya da çoban salataların
Yeşilliğinde başına beladır
SEN!..kendi ateşlerinde ısınan yağa atmadıkça...
Bez/minler uzar gider mi
SEN!.. Makas vurup kesmedikçe...
Allı güllü fistan olsa kime ne
Desen desen pazenler basmalar
Cürmü nedir?..
Sen onu kaftan yapıp Kaf Dağ’ını aşırmadıkça...
Yar/kınlarda bulutların dağılır mı
Kahpe pusulara zulme sen çakmadıkça...
Bin ölsende bin dirilişinde
Kurşun yağmurunda Mehmet Mehmet ıslanışların
Seni kim tekrar (hasta adam) yapabilir
Bozkurtlar ordusu çakal sürüsüne yem olmadıkça...
Bas/kınlarda çeliğe su döktürmedi mi
Medeniyetin anası bağrındaki ateş korlandıkça...
Hangi akla hizmettir söyle
İnsan hakları deyip haçlının ayağına gidişin?
Gölge düşüremez kimse
Mazluma kol-kanat açışlarına
Tek dostun kendinsin, SEN kendine düşman olmadıkça...
Ar/tında saklı kalır mı
Edep, haya sözün kıyılarına vurdukça...
EYY TÜRK!..Vardın, var olacaksın
OL!..Denirken katılmış hamuruna senin mayaların
Seni kimse yıkamaz damarındaki asil kan var oldukça...
HÜZÜN ŞAİRİ ; NİĞMET YILDIZ
OKUYAN GÖZLERE SAYGIMLA.
YORUMLAR
Güzel duygular fakat şunu söylemeden geçemeyeceğim. 9 ışık doktirini Hüseyin Nihal ATSIZ'ın bir makalesinden esinlenilerek oluşturulmuştur. Fikir babası ATSIZ'dır.
Alparslan Türkeş zamanında sırf ATSIZ'la mektuplaştığı için hapse atılmış sıradan bir askerdi. ATSIZ'ın aydınlatıp, ülküyü öğrettiği gençliği sahiplenip partiyi kurdu ve malesef ATSIZ'ın geliştirdiği ükü'nün özünü atıp, değiştirdi. Bu yüzdendir partinin hiçbir zaman birlik olamaması.
Güneşi Seven Adam tarafından 4/21/2011 11:19:18 PM zamanında düzenlenmiştir.
Güneşi Seven Adam tarafından 4/22/2011 3:24:21 PM zamanında düzenlenmiştir.
Peşinde bin atlı
Nal toplalatsa da hislerin
Seher sızar mı gözlerinden sen uyanmadıkça...
Şu anda bunlara okadar ihtiyacımız varki. Bu hatırlatma yzınızı ve onu tamamlatyan şiirinizi beğeniyle
gururla okudum.
Elleriniz dert görmesi arkadaşım.Güçlü kalemin daim olsun.
Selam sevgiler.
hüzün şairi
Allah'ımın izniyle inşallah hak yerini bulacak. Bu millet bir kez daha bölünmez bütünlüğü ile hainliklerini kusanlara, vatanı satanlara dersinide haddinin de bildirecek hep olduğu gibi YEK vücut olacaktır.sevgimdesiniz.