BABA OLMAK YA DA OLAMAMAK
"Baba bana para versene!",baba beni traş et skalım çok çıkmış"Baba arkadaşın doğum gününe gidebilir miyim?"
Evlenirken baba olmanın bu kadar yük ve sorumlluluk getireceğini ya biliyordum ya da görmemezlikten geliyordum.Buna tahmin etmiyordumu da ekleyebiliriz.
Kendi egomuzu tatmin etmek açısından,ya da bize ait bir mirasın devamı açısından bir zorunluluk olsa gerek çocuk yaparız ve onun acı ve de tatlı yanlarına ömür boyu katlanmak zorunda kalırız.Geçen televizyonda izledim gözlerimden yaş gelmesede nutkum tutuldu diyebilirim.Gencecik kızının teröre nasıl kurban gittiğini ağlayarak anlatan bir baba .Kolay mı.O gün bir minübüste konan bir bomba alakası olmayan,belki siyasetin "S"isini bile anlamayan masum bir genç kız bombalı eylemde yaşamı son buluyor.
Bir başka terörde trafik terörü evlatları kurban olarak almıyor mu?Buna açıkta bırakılan kanalizasyon kapakları ya da düğünde bir magandanın havaya ateş açmasıyla balkondan dışarıyı seyreden bir genç kızın ölümü.Bunlar hakedilmeyen ve evladını güzel günlere yetiştirmeye çalışan bir anne babaya reva olmasa gerek.Ben bunlara kader diyemeyeceğim maalesef.Bunlar olsa olsa dikkatsizlik,aşırı güven ve bilerek işlenen cinayettir tanımı.Belki benim ilk baba oluşum talihsiz bir doğumdaé özürlü bir bebeği işte oğlunuz"demeleri ve yıkılmam yıllar boyu bir kaderin cilvesi denebilir ama trafikte ve de terörde can verdirmek kaderle alakalı bir olay değil bu.
Baba olmak gerçekten bazen bir anne olmaktan daha zor inanın.Çocuğunuzu olası her tehlikeye karşı uyrıyor koruyorsunuz.Parası biter ne yapıp edip ona para temin ediyorsunuz.Ben kız çocuğumu şu an üniversiteye hazırlarken dahi zorlanıyorum emekli maaşımla.Ömrümde yapmadığım işleri emekli olduktan sonra çocuklarım için yapmak zorunda kalıyorsam baba olmanın bir sorumluluğudur bu.Ölen annenin bana bıraktığı ağır bir yük ve sorumluluğu ben ölene dek taşımaktayım.Çok düşünürüm ben ölürsem ya?Bu özürlü çocuğum ve diğerleri ne yapar?Medeniyet barbarlığı ve de hızlı tüketim toplumunun bencilliğnin yaşandığı bir dönemdeyiz.Hısım akraba araba,yalık ve çocuklarını okutma telaşı ve yarışındayken benim ortada kalan çocuklarıma kim?Nasıl bakacak?Devlet mi?Şu anki hükümetin özürlü çocuklara kanun ve yaptırımları şimdiye dek belki hiçbir hükümet yapmadı ama sağlam çocuklarımız halen himayesiz ve korumasız.
Devlet kavramının çocuklarımız üzerinde titizlikle üzerinde durmasını ve durumu yerinde olmayan anne ve babaların yanında olmasını temenni eder ve beklerim.
YORUMLAR
geçmiş olsun. benimde engeli bir çocuğum var.taşıdığınız kaygıları her engelli ailesi gibi bende taşıyorum.
benden sonra ne olacak? ?ben polyannacılık oynadım ,oynuyorum.başka türlü oğluma faydalı olamam.çünkü üzüntü,stres.ve kendimize acıma duygusu
çocuğumuza ve bize sadece zarar verir.her şey, oluruna bırakıyorum...sizede kolay gelsin...