- 1096 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
NAZIM HİKMET' İN GÜCÜ
İnsan yaratıcı gücünü özellikle bilim, sanat ve yazım alanında gösteriyor.En değerli sanat ürünleri anılan yaratıcı güçten kaynaklanıyor. Bu yaratıcı güçle sanatçı yaşadığı toplumda ve yeni dünyada belli bir düzeye ulaşıyor. Büyük Türk ozanı Nazım Hikmet’ de şiir,sanat ve yazım alanlarındaki üstün başarılarıyla kendi ülkesinde ve dünyada yerini almış ve özellikle şiir alanında doruğa ulaşmıştır.
Bu düzeylere yükselen bilim ve sanat adamları, iç ve dış dünya kamuoyunda bir tür dokunulmazlık kazanmaktadır. Egemenlerin iradelerini yansıtan yasalar onları suçlasa da, suçlama kamu vicdanında haklı görülmemekte, ayrıca bu ayaklanma, zamanın akışı içinde daha da belirgin hale gelmektedir.
Sokrat’ ı ölüme mahkum eden köleci düzenin bekçileri Atinalı hakimler çoktan unutuldular, tarihin karanlıklarına gömüldüler ama Sokrat yaşıyor.
Karanlık güçler,Copernic sistemini geliştiren Giordano Bruno’yu tanrı tanımazlıkla suçladılar. Ünlü düşünür 7 Şubat 1600 gününde, Roma’ da Camp De Fiori’ de odunlar üstünde yakıldı, ama toplum ve kamuoyu onu suçlu görmedi, akladı. 294 yıl sonra aynı meydana heykeli dikildi.
Örnekler çoğaltılabilir. Büyük Türk ozanı Nazım Hikmet hakkında açılan düzmece davalar sonunda mahkumiyet kararları verildi. Nazım Hikmet on üç buçuk yıl zindanlarda yattı. Ama yattığı kovuşlardan insan sevgisi, barış, dostluk, eşitlik, özgürlük şiirleri tüm dünyaya bahar çiçekleri gibi yayıldı. Çünkü o bir sanatçıydı, ozandı, yaratıcı güce sahipti. Yüreği insan sevgisiyle doluydu. Tüm insanların ’Bir orman gibi kardeşçesine ’ yaşamasını istiyordu. Günümüzde her yansız hukukçu onun hakkında verilen kararların bir ’adli hata’ olduğunu kabul etme durumundadır. Kamuoyu araştırmaları bu kararların verilen talimatlarla , siyasal amaçlı davalarla oluşturulduğunu belgeleriyle görebilir ve öğrenebilirler.
Bütün bunlardan sonra Nazım, iddia ve kararlarla yurttaşlıktan da çıkarıldı. Verilen hiçbir karar hiçbir araştırmaya dayanmıyordu. Yürürlükteki yasaların bile uygulanmadığı ve hiçe sayıldığı kararın kendisinde olduğu itiraf ediliyordu. Karar yargılar ve ön varsayımlarla verilmişti.
Temelde Nazım Hikmet’ i hiçbir güç yurttaşlıktan çıkaramaz. ’ O, Büyük Türk Ozanı’ kimliğiyle sanat dünyasında evrenselliğe ulaşmıştır. Bu gün dünyada Türkiye denince akla Atatürk ve Nazım Hikmet gelmektedir. Bu yeri ona kimse vermedi. O yerini kendisi aldı. Sanatı, yaratıcı gücü ve kişiliğiyle!..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.