- 942 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
MADDE ve MANA
Bak kitab-ı kâinatın safha-i rengînine,
Hâme-i zerrin-i kudret, gör ne tasvir eylemiş
Kalmamış bir nokta muzlim çeşm-i dil erbabına,
Sanki âyâtın Hüdâ, nur ile tahrir eylemiş
(Risale-i Nur Külliyatından)
Bir kitabullah-ı a’zamdır serâser kainat
Hangi harfi yoklasan manası hep Allah çıkar
(Recâizade M Ekrem)
Şu gözümüz ile gördüğümüz ve her akıl sahibi seyircisini hayretler içinde bırakın, esrarengiz şekilde bir harfinde bir kitap kadar manalar yazılı olan kainat kitabının bir okuyucusu olarak şu dünya hanına gönderildiğime, şu kitabın sahibi ve yaratıcısı olan Allah’a (C.C.) kitabın harfleri adedince hamd u senalar ve Sultan-ı Levlak olan Peygamber-i Zişan efendimize ağaçların yaprakları adedince salat u selam olsun.
Madde ve mana ikileminde giderken aklı gözüne inenlerin ve her şeyi göz terazisiyle tartanların açıkçası ne kadar insafsızca bir muvazenede bulunduğu her vicdan sahibince malumdur. Kainat kitabına şöyle bir göz ucuyla baktığımız zaman mükemmelliğin bu kitabın her sahifesinde en ekmel derecede bulunduğu görülecektir. Bunu en iyi şekilde gösteren bu kitabın sahifelerinde yazılı bulunan küçük bir ot harfinin yamış olduğu hayati fonksiyonlardan bir tanesi olan fotosentezin bilimce yani konunun uzmanlarınca anlatılışına bakılırsa bu kainat kitabının ne derece mükemmel yazıldığı anlaşılır ve kalbinde zerrece iman nuru bulunanların imanına kuvvet vererek mana alemlerine çok şeyler katacaktır. Her bir harfiyle bize katibini tanıtan şu kainat kitabının katibini görmemek ve mükemmelliğini takdir etmemek elbette gerçek manalarını sakladığımız için bu kitabı bir manada küçümsemektir ve hakarettir. Her hak sahibinin hakkı mahkeme-i Kübra denilen haşir meydanında hatta hadisin bildirmesiyle “boynuzsuz koyunun hakkının boynuzludan alınacağı günde" küfrü ile bütün kainatın hukukuna tecavüz edenler cezasız kalmayacaktır. Yazılı olan bu kainat kitabı manalarını ifade ettikten ve vazifesini bitirdikten sonra kitabın seyircileri olanlar maddede takılıp kalmış ise pek büyük bir zarar ile manalardan nasipsiz bir şekilde ayrılıp gidecektir ve “keşki toprak olsaydık” nidasını atacaklardır.
Gözün gördüğünü aklı ile tartarak yani maddeden manaya geçerek kendisinden çok katibini tanıtan şu kitapta ifadeleri anlatıldığı şekilde anlayarak kitap sahibini tanıyan seyircinin ise “hamd alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur” ve “yalnız O’na ibadet eder ve yalnız O’ndan medet umarız” şeklinde kainat kitabının sahibi olan Rab’lerine nida edişini ve altından ırmaklar akan Cennetlere konulacağına görür gibi inanmaktayız.
Kainat kitabını bu asırda en iyi okuyan ve asrın anlayışına en iyi şekilde aktaran Büyük İslam Mütefekkiri Üstad Bediüzzaman Said Nursî hazretlerinin bu husustaki geniş mütalâlarının hülasası mahiyetinde sayılabilecek şu ifadelerine de yer vermek isteriz:
"Bu kâinat, o kadar mânidar ve muntazamdır ki, mücessem bir kitab-ı Sübhânî ve cismânî bir Kur’ân-ı Rabbânî ve müzeyyen bir Saray-ı Samedânî ve muntazam bir şehr-i Rahmânî suretinde görünüyor O kitabın bütün sûreleri, âyetleri ve kelimâtı, hatta harfleri, babları, fasılları, sayfaları ve satırları, umumunun her vakit mânidarâne mahv ve ispatları ve hakîmâne tağyir ve tahvilleri, icma ile, bir Alîm-i Külli Şeyin ve bir Kadîr-i Külli Şeyin ve bir Musannıfın, her şeyde her şeyi gören ve her şeyin her şeyi ile münasebetini bilen, riayet eden bir Nakkaş-ı Zülcelâlin ve bir Kâtib-i Zülkemâlin vücudunu ve mevcudiyetini bilbedâhe ifade ettikleri gibi, bütün erkân ve envâıyla ve ecza ve cüz’iyatıyla ve sekeneleri ve müştemilâtiyle ve varidât ve masârıfâtıyla ve onlarda maslahatkârâne tebdilleriyle ve hikmetperverâne tecditleriyle, bil’ittifak, hadsiz bir kudret ve nihayetsiz bir hikmetle iş gören âli bir Ustanın ve misilsiz bir Sâniin mevcudiyetini ve vahdetini bildiriyorlar Ve kâinatın azametine münasip iki büyük ve geniş hakikatın şehadetleri, kâinatın bu büyük şehadetini ispat ediyorlar"(17. Şua)
YORUMLAR
Bak kitab-ı kâinatın safha-i rengînine,
Hâme-i zerrin-i kudret, gör ne tasvir eylemiş
Kalmamış bir nokta muzlim çeşm-i dil erbabına,
Sanki âyâtın Hüdâ, nur ile tahrir eylemiş
yazınız çok derin ve dolu dolu, özellkle Üstad'dan alınıtlar çok yerinde olmuş. Nur Kalemi'nizin daim olması dileğiyle...