- 1267 Okunma
- 11 Yorum
- 0 Beğeni
UNUTAMAYACAĞIM BİR GÜN!...
5.Tüyap fuarının Ankara’da olması benim için özel bir gün olacak olması dolayısıyla gizli bir sevinç içerisindeydim.Yazarlarla ve şairlerle tanışmak büyük bir fırsattı...
Cumartesi günü kızım Aysu ile birlikte Atatürk Kültür Merkezine gittik.Aynı yerde kızımın da halk dansları etkinliği olması,işimizi kolaylaştırmıştı. Kızım, akşam saat beşe kadar kendi etkinliğinde olacağı için,zamanımı; 5.Tüyap fuarındaki kitap stantlarını gezerek değerlendirecektim. Yazarlarla tanışmak heyecanlı olacaktı doğrusu...
Yayın evleri,kendi isimleri altında kitaplarını, kah raflarda, kah da masaların üzerinde okuyucularına sergilemişlerdi.Kitapların o muhteşem tılsımlı gücü,beni içine çekip almış,kendimi hayal aleminde hissetmeye başlamıştım. Stantlarda oturan yazarlar,kendilerini belirten isim yaftalarının(!) hemen arkasında; okuyucuların, kitaplarını almalarını sabırsızlıkla bekliyorlardı.
Biri vardı ki; yargıtaydan aklanmış kitabını önünden geçenlere tanıtmaya çalışsa da,ne yazık ki;okuyucu bir türlü elini kitaba sürme cesaretini bulamıyordu kendisinde…
Başka bir standın önünde;belleğime yerleşen ve unutamayacağım ilginç bir olayla karşılaştım;elindeki mendili satmaya çalışan bir kadın,karşısındaki yazara mendili uzatmış:
- Hey oğlum,ekmek parası için bir mendil alır mısın? diyordu.
O esnada yazarla göz göze geldik.İkimiz de acı bir tebessümle kadına baktık ve yazar:
- Anacığım,ben de ekmek parası için buradayım.Daha bir kitabımı bile satamadım.Siftahım yok yani…
Velhasıl;herkes ekmek derdinde…
Başka bir standa yaklaşıyorum. Orta yaşlı genç bir şair bayan, şiir kitabını bana uzatıyor, “Lütfen alır mısın?” dercesine.On lira param var üzerimde.Onu her ihtimale karşı cebimde emniyet subabı olarak bekletiyorum.
- Kredi kartı geçer mi? diyorum.
- Makinem yok ki…diyor.
- Neyse on liram var cebimde,yarı yarıya kırışalım.
Boynunu büküyor.Yanındaki boş sandalyeye oturuyorum.Şiir kitabının mizanpajı oldukça mükemmel.Arka kapağa da afili bir resmini yerleştirmiş.Kitap dış görünüşüyle “al beni” diyor.İçeriğine göz gezdiriyorum.Sonuçta harcanan bir emek var ortada…”Güzel yazmışsınz” diyorum sadece...
Sonra da boş boğazlık yapıyorum:
- Neden yazıyorsunuz?
- Yazmasam delirirdim,diyor.
Ben ise muziplik olsun diye:
- Bu güzelliğine yazık olmaz mıydı,diye takılıyorum.
Kahkahayı basıyor:
-İlahi,bunca sıkıntımın içinde güldürdünüz beni.
Bekir Çoşkun,kuyrukta bekleyen hayranlarına kitaplarını imzalıyor.Sıra bana gelince yine boşboğazlık yapıyorum:
- Bir gün zindana atılma sırasının sana da geleceğinden korkuyor musun?
Yanıtlamıyor,sadece tebessümle yetiniyor.
Aziz Nesin’in oğlu Ahmet Nesin’le şakalaşıyorum.
-Hık demişsin rahmetlinin şeyinden düşmüşsün…Sonra da, ne oldu sizin devletle olan şu sürtüşmeniz, diyorum,
- Pürüz kalktı,hallettik yani…
- Siz, kaç kardeştiniz?
- Ablam öldü,üç erkek kaldık, diyor.
Sanki abisini tanıyor muşum gibi:
- Ali bey,okulda mı?
Başını sallıyor “Evet” dercesine…
Nihat Genç hayranları da kuyrukta…Ben de sıraya giriyorum…
Sonra köy romanları yazan standa gelince biraz buruk bir şekilde hayal kırıklığına uğruyorum. Mahmut Makal’ı içimde iri kıyım birisi olarak düşlerken,oldukça yaşlı ve kısa boylu haliyle sandalyesinde kendi dünyasında geziniyordu adeta.Okuyucuya baktığı bile yoktu…
Polisiye ve gerilim romanlarının bulunduğu stantda fiyatlar oldukça ucuzlamış.Yirmi liradan beş liraya kadar inmiş. Hemen on tane kadar kredi kartıyla alıyorum.
Kapanış tarihi 3 Nisana kadar her gün gitmeye kararlıyım...
Kitap fuarları gerçekten çok heyecanlı oluyor, iyi mi?
YORUMLAR
Baba senin her yazını okudukça, Bandırma'ya gelmekten biraz pişmanlık duyuyorum sanki.
Ankara'da olsaydım keşke demekten kendimi alamıyorum.
Senin okuma aşkına hayranım. Hocalığına da hayranım. Bana Ankara'da kitap verirdin " oku" diye, sonra özet isterdin. Keşke daha çok kitap okuyup özetini çıkarsaymışım.
Yüreğine sağlık. Sevgi ve saygıyla
Ayhan bey ; ben de seni güldürmek istiyorum / ya da kızdırmak belki de.
İlk gittiğim fuarda ilk tanıştığım yazarın senin olmanı çok isterim.
Çünkü en kolay laf atabileceğim yazar olarak seni düşünüyorum ben. Diğerlerine, senin söylediklerini söylemeye gerçekten korkarım. hele o bayan yazara '' Bu güzelliğe yazık olmaz mıydı ?'' diye soracak yürek hiç olmadı bende !
Kitap fuarı bizim belediyemizin bünyesinden düzenlendiği ve Türkiyenin sayılı fuarları arasında olduğu halde bir kez bile gitme fırsatım olmadı. Bu sene inşallah...
Yazarlarla konuşma üslubun biraz farklı geldi bana. Bekir COŞKUN'a sorduğun "içeri atılmaktan kork muyor musun" sorusu mesela...İyi sakin kalmış sana sadece gülümsemiş.
Aziz Nesin içinde "rahmetli" tabirini kullanmışsın. İyi, oğlu buna itiraz etmedi.
Okuma aşkına hayran olmamak mümkün değil. Ben senin kadar okusayabilseydim...İnşallah emekliliğimde...
Aysuyu bu tür yerlere götürmen çok güzel bir davranış. Sen gerek oğullarına olan yaklaşımınla gerekse kızına olan yaklaşımınla örnek bir babasın.
Kutluyorum seni Ayhan Abi. Umarım sağlığın düzelmiştir.
ayhansarıkaya
" Yılda ortalama 6 kişinin bir kitabı ancak okuyabildiği ülkemizde ;binbir sıkıntılara göğüs gererek neden yazma zahmetine katıılyorlar bu insanlar,diye" Ayrıca hiç bir maddi kazancı da yok!..
Sanırım bu bir hastalık...Okumak ve yazamak ayrı bir tutku olsa gerek insanda.
Soruyorum kendi kendime;" neden yazıyorum? diye
Kendime verdiğim yanıt sadece:
İçimdeki fırtınları dindirmek için...Hepsi bu...Böyle mutlu oluyorum demek ki.
Sağlığım pek düzelmedi. Psikolojik tedavi almaya başladım şimdi de...
Değerli yorumunuz için tşk.ler efendim.
Saygım ve sevgim sonsuz.
Aynur Engindeniz
Allah şifa versin. Dinlenmelisin biliyorsun. Bol bol oku ve dinlen..Gerçi bu hayat mücadelesi içinde demesi kolay diyeceksin ama...
Umarım fazla uzaklaşmazsın yine. Yokluğun çok belli çünkü sevgili abiciğim.
Sevgiler.
Emine'cim yürekten katılıyorum sana. Kendimi, bir an için, yazmazsa delirecek olan bayanın yerinde gördüm. Önümden geçip, giden insanlara yalvaran gözlerle bakıyordum... Kabus gibi...
Gerçekten unutulmayacak bir günmüş. Bizleri de gününüze ortak ettiğiniz için çok teşekkür ediyorum Ayhan Bey. Sevgiler, selamlar.
Eser Akpınar tarafından 3/29/2011 10:31:15 AM zamanında düzenlenmiştir.
Bir kitap kurdu olarak seni kutluyorum Ayhan Bey; benim merak ettiğim: onca kitabı nereye sığdıracaksın? Evin kapı üstlerine kadar kitap dolu:)))
Arkadaşım, sen böyle yazarların çektiği sıkıntıları yazdıkça kitap bastırasım falan gelmiyor inan. Kendimiz yazıp kendimiz okuyacak olduktan sonra. Allah, insanlara okuma azmi versin; bizim de yardımcımız olsun.
Emeğini tebrik ederim........saygımla