- 717 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Bitmeyen Kahve
On yedi yıl olmuş aşık olmayalı. Demet bavulunu toparlayıp, ‘’Onu seçtim!’’ diyeli on yedi yıl olmuş. Sessizce kapattığı kapıyı açmamışım o günden beri. Karanlığa ve toza gömülmüşüm; farkında değildim.
Herkes gibi yaşadığımı düşünürdüm. Sabah kalkıp işe gider, akşam çıkışta gün boyu ne yaptığımı aklıma getirmez, bir an önce eve dönerdim. İçeri girdiğimde bir plak koyar, müzik sayesinde konuşmadığımı farketmezdim. Haftasonları evli çiftler bir araya gelirlerse beni çağırırlar, ama asla tek bir çiftten teklif almazdım. Çevremdekiler çocuklarını değilse de hayvanlarını bana bırakırlardı. Yıllık izinlerde ailemin yanına giderdim. Sabahları birilerinin adımı söyleyerek beni uyandırması hoşuma giderdi.
Arada hanım arkadaşımlarım da olurdu. Ben aramasam bile çevremdekiler birilerini bulur, önce kendi evlerinde yemeğe çağırırlar, bir sonraki sefer de dışarıda başbaşa yememiz için baskı yaparlardı. Hoş, kendilerince çekicilikleri olan hanımlardı hepsi. Hiç biri de Demet değildi. Bir iki görüşmeden ötesine geçen olmadı.
Bu arada Demet’ten de haber geldi. Yanına gittiği Alman Demet’i iki yıl sonra göndermiş. O da ister istemez İstanbul’a dönmüş. Görüşmedik. Ben talep etmedim; o da yokmuşum gibi davrandı. Şehrin bir köşesinde yaşıyor olmalı, belki biriyle, çıkıp giden genç kadından on yedi yaşlı bir halde.
Dün de her zamanki Cumartesilerden biriydi. Sabah yürüyüşünü bir kafede noktalamıştım. Başımı caddeye çevirmiş, kimseye bakmazken bir mırıldanmayla kendime geldim. Arka çaprazımda genç bir kadın kulaklıklarını takmış, dinlediği şarkısına eşlik ediyordu: ‘’Seni seviyorum, bir su gibi...’’ Sözler bana bir şey ifade etmedi ama söyleyiş tarzı beni on yedi yıldan da öncesine, Demet’in o kapıdan girdiği günlere götürdü. ‘’Seni özledim ben!’’ diye eve gelişi, beraber yemek hazırlayışımız, akşam kanepede birbirimizle fısıldaşmamız, hepsi bu genç kadının sesindeyki sanki. O ses gitmişti hayatımdan.
Genç kadın ona baktığımı bile farketmemiş, sodasını bitirince eşyalarını toparlayıp kalkmıştı. Arkasından bakmadım. Daha kahvem bitmemişti; onu içip günün kalanını nasıl geçireceğimi düşünmeye başladım.
YORUMLAR
unutulmak isteyen anılar aslında hiç bir zaman unutulmazlar..her an karşımızdadır...
çok güzel anlatılmış...tebrik ederim..sevgilerimle..