- 816 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
Kur'an Buyuruyor: "Dikkatli Olun!"-II
İtaatsizlik ve İsyan Konusunda Dikkatli Olun!
Tarih boyunca tüm kavimlerin Allah’a isyan, O’na şirk koşmak, yeryüzünde haksız yere büyüklenmek, insanların mallarını haksızlıkla yemek, sapkınlık ve azgınlık yapmak gibi ortak bazı özellikleri olmuştur. Kur’an bu toplumlara ilişkin bize birçok bilgi verir. Bunların hatırlatılmasındaki amaç, kuşkusuz tarih bilgisi vermek değildir. Peygamber kıssaları "ibret" alınması için anlatılır ki; helak olanlar, arkalarından gelenleri doğruya yöneltsinler.
Hz. Salih, Allah’tan aldığı vahiyle, kavminin Allah’a ve kendisine itaat edip etmeyeceklerini belirlemek için onlara dişi bir deve gösterir. Sahip oldukları suyu bu dişi deve ile paylaşmalarını ve ona zarar vermemelerini ister. Kavmi bir imtihandan geçirilir ancak kavminin ona cevabı deveyi öldürmek olur.
Allah’ın elçisi onlara dedi ki: "Allah’ın (deneme için size gönderdiği) devesine ve onun su içme-sırasına DİKKAT EDİN." (Şems Suresi, 13)
Sonuç Olarak;
Günlük hayatın koşuşturması içinde öylesine yoğunuz ve meşgulüz ki, dikkatimizi Allah’a vermiyoruz. Oysa asıl dikkat edilmesi gereken Allah’tır. “Onlar Allah’ı unuttular; O da onları unuttu” buyurur Allah. Dolayısıyla Allah’ı her an aklımızda tutmak, ölüme ve sonsuz yaşama hazırlanmak en akıllıca davranıştır. Kayıtsızlık, umursamazlık, pasiflik ve boş vermişlik inkarcıların yaşadığı ruh halidir. İnanan insan, hem kendisi dikkatli, coşkulu ve ataktır, hem de mümin kardeşlerini bu yönde teşvik eder.
Yaptığımız işe dalıp gitmeyelim. Gördüğümüz karelere dikkat edelim; onlar bizim için yaratılıyor çünkü. Ne kadar çok şey görürsek, o kadar imtihanımız; ne kadar imtihanımız olursa, o kadar ecir fırsatımız olur. Yarattığı her şey için Allah’a şükredelim; O’nu hamd ile yüceltelim. Umulur ki Rabb’imizin, kalplerine imanı yazdığı ve razı olduğu kullarından, gerçek kurtuluşa ulaşan fırkasından oluruz...
... Onlar, öyle kimselerdir ki, (Allah) kalplerine imanı yazmış ve onları Kendinden bir ruh ile desteklemiştir. Onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacaktır; orda süresiz olarak kalacaklardır. Allah, onlardan razı olmuş, onlar da O’ndan razı olmuşlardır. İşte onlar, Allah’ın fırkasıdır. DİKKAT EDİN; şüphesiz Allah’ın fırkası olanlar, felah (umutlarını gerçekleştirip kurtuluş) bulanların ta kendileridir. (Mücadele Suresi, 22)
YORUMLAR
Değerli Türker...
kardeşim vefat ettiğinde de aynı şeyleri duydum.
Bazı akrabalarımız ve arkadaşlarımız kardeşimin genç yaşta vefat etmesi sebebiyle tessürlerinin azami ölçüde olduğunu belirtmek için " kardeşinizin zamansız ölümü" ile başlayan mesajlar ve sözler ettiler.
Ben de kardeşimin başkanlığını yaptığı derneğin salonunda okuna Kur'anı Kerimden sonra verilen söz meclisinde " Kardeşim ne bir an önce ne bir an sonra..tam zamanında vefat etti." dedim.
Anladılar zannedersem.
Arkadaşları anladı da...
Akrabalar biraz geç anladı. Selam ve dua ile..
Ölüm, elden geldiğince düşünülmez, konuşulmaz, hatta akla getirilmez. İnsan göz ardı ederek, düşünmeyerek uzaklaştığını zanneder. Bu devekuşu mantığı yüzünden de hazırlıksız yakalanır. Ölenin arkasından "zamansız öldü, yakışmadı" gibi anlamsız sözler söylendiğine şahit oluruz. Ölüm herkese yakışır; uygun gören Allah'tır çünkü. Ama en çok da "yaşarken ölene " yakışır... Teşekkürler, selamlar...
... Onlar, öyle kimselerdir ki, (Allah) kalplerine imanı yazmış ve onları Kendinden bir ruh ile desteklemiştir. Onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacaktır; orda süresiz olarak kalacaklardır. Allah, onlardan razı olmuş, onlar da O’ndan razı olmuşlardır. İşte onlar, Allah’ın fırkasıdır. DİKKAT EDİN; şüphesiz Allah’ın fırkası olanlar, felah (umutlarını gerçekleştirip kurtuluş) bulanların ta kendileridir. (Mücadele Suresi, 22)
"İşte o Adn cennetini öyle merak ediyorum ki...Ve inşaallah orayı göreceğim" demişti vefatından bir süre önce kardeşim...
Bir meczup tanırdım..Olur olmaz laflar ederdi..
Bir gün köyün meydanında ayakta ellerini açmış vaziyette başını göğe kaldırmış bir şeyler söylüyordu.yanına gittim.
" Ahhh..ah! bir tek canlı kalacak olsa dünyada o canlı ben olmasam sana çok isyan edeceğim..çok laflar söyleyeceğim...fakat sen herkesin canını alıyorsun yaa, o zaman susuyorum." diyordu.
O "habibim" dediği Peygamberini de almıştı ya...
Ölüm her an..
Her saniye ve herhangi bir sebeple bulabilir insanı...
Ya insan...
Ölüme bu kadar yakın olduğunun idraki içerisinde mi?
Selam ve dua ile...