- 663 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
SULTAN ŞEHİR SİVAS'TAN SESLEER
Gaziantep Güneş Gazetesi 26.6.2014
…………………………………………………………………………………………....
Ahmet AYAZ
Sultanşehir Sivastan sesler dedik ya, 21-22 Haziran 2014 Sivasın 6. Geleneksel şairler buluşmasını yazmak yine bana düşüyor kanaatindeyim. İlk yılı hariç hepsine davet edildim. Fakat konuya nereden nasıl başlayacağıımı da bilemiyorum. Şunu da söylemek gerekir, Sivası anlatmak yazmak da her yiğidin işi değil. Yüce Allah sert ve soğukluğu sularına, bütün sıcaklığı da insanlarına vermiş. Anlatmak yetmez, görmek gezmek, tanımak, tanışmak gerekir Sivasın güzel insanlaarı ile. Şimdi konuya gelelim.
Biz Gaziantepten Kumru Dergisi Mensupları olarak, Av. Abdulhadi Bay, Gülhun Ertilav, Neşe Cömert ve Musa Karaca ile birlikte 5 kişi katıldık. 20 Haziran akşamı Duru Pansiyonda Sivas Şairler ve Yazarlar Derneği Başkanı Bekir Alim Bey, eski başkan Sabiha Serin Hanımefendi, ve Bekir Akbulut ile kısa bir görüşmeden sonra, bizi yemeğe davet ettiler ama biz yemeğimizi yemiştik. Bizi tüm arkadaşlarla toplu olarak denizin güzelliklerini aratmayan “Aksu Köşe Park”a götürdüler. Müzikli çay bahçesinde güzel bir sohbet ettik.
Ben sözü daha fazla uzatmak istemiyorum . 21 Haziran günü Atatürk Kültür Merkezinde müzikli şiir dinletisi başladı. Sunucumuz, derneğin değişmeyen sunucularıından olan Nevin Kılıç ile Rifat Çakır idi..Rifat Çakır Beyin samimi duygular içerisinde ki hitabı benim gözümü , gönlümü açtı. Kendisinde anlatılmaz bir sıcaklık vardı. Onu çağıranlara da teşekkür ediyorum. Dinletinin birinci gününü Sivas dışından gelen misafirlere ayrılmış, ikinci günü Sivaslılara. Çok görkemli bir dinleti oldu. Şiir okuyan okuduğunun, dinleyenler de dinlediğinin tadını aldılar. Okunan şiirlerde yurt, ve insan sevgisi ön plana çıktı.
22 Haziran günü otöbüslerimiz imranlı ilçesinde bir parkta durdu.Bizi, İmranlı Belediye Başkanı parkta karşıladı ve yemek yiyeceğimiz lokantaya kadar yaklaşık olarak 400 metre yeri bizimle sohbet ederek yürüdü. İmranlıda. Ahmet Dökmetaşın saz ekibi eşliğinde İsmail Özüm bize bir bayram havası yaşattı. Özüm proğramına Türkiyem Türküsüyle başladı ve daha sonra Sivas Türkülerine ağırlık verdi ama, Sivasımızın dinlemediğimiz ve duymadığımız ne türküleri varmış da haberimiz olmamıış.. Bunları dinlemek gerekir. Orada inanın bir bayram havasından daha güzel bir bayram havası yaşandı. İmranlının folklör ekibi göz kamaştırdı. İmranlı barajında ve imranlıda söylenen türkülerden çekilen halaydan bir çoğumuz nasibini aldılar. İmranlı Barajındaki alabalıklar sanki gözümün önünde kovalaşıyorlar.
İmranlıda Belediye Başkanı Pehlül İşleyen Beyin sıcak davranışı bana Doğan Ürgüp’ü ve Hafik’in eski belediye başkanı Dr. Zeki Aydın Beyi hatırlattı. Zeki Aydın Beyle birlikte Gazeteci Kerim Özbekler ve ben Hafik Gölünde kayığa binmiştik. Beş yıldır davet edildiğim etkinlikte az gören gözlerim, oradaki topluluğa, o kadar aşina olmuş ki. Doç. Dr. Yaşar Serin, Aslan Baykara, Şevki Kayaturan, Kemal Işık , Ali Atar, Kerim Özbekler, Sacide Yaylaz, Halise Tekbaş, Mansur Ekmekçi. dostlarımın yokluğunu hemen fark ettim. Ben buradan Bekir Alim Beye ve ekibine selam gönderiyorum. Ben ülkemi ve bütün illerimizi severim. Fakat Cumhuriyetimizin temelinin atıldığı ve baştan başa tarih, baştan başa kültür kokan Sivas’a ve Sivasın insanlarına âşığım. Keşke beni fahri hemşehri olarak kabul etseler dedikten sonra, bütün Sivaslılara selam sevgi ve saygılarımı sunup, sıcak ilgilerinden dolayı bir defa daha teşekkür ediyorum.
YORUMLAR
.......Sayın Selamettin PULAT Bey;
Bana göre kişilik, terbiye, ahlak milletlerde aranmaz, insanlarımızda aranır. Kendimizi üstün görmemiz de bir şeye yaramaz. Ancak, üstünlük hal ve hareketlerimizde fiilen görülmüşse işte o geçerlidir. İyi insan her millette mevcuttur, kötü insan da her yerde, her milletten çıkar kanaatindeyim. Selam sevgi ve saygılarımla.
....Ahmet Bey, yazınızı dikkatlice okudum. Konu, içerik, anlatım ve örneklemeler ile güçlendirmeniz çok güzeldi. Ancak haddimi aşmamaya da dikkat ederek bir şeye katılmadığımı belirtmek istiyorum. Onurlu olma, temiz ve dürüst olmak, çalışkanlık, yardımseverlik, tutumluluk vb. özellikler sanki salt İslam dini ve Türk olanlara özgü bir şeymiş gibi algıladaım. Ben bu özelliklerin dinsel veya ırksal değil iyi insan olmakla ilişkili olduğunu düşünüyorum. Şu gerçeği de görmek gerek her insan kendi ırkının ve inancının en üst niteliklere sahip olmasını istemesi doğaldır.Ama gerçek şudur ki, aslolan insani tavırlardır.
...17 Ağustos 1999 depremini yaşadık. Halkımızın içinde bir çok insanın yağma, hırsızlıkve stoklama gibi yanlışlara yöneldiğini hep birlikte gördük. Ama geçtiğimiz hafta Japonya'da yaşanan felaket sonunda benzer olayları orada duymadık ve de görmedik.
....Eğer yazınızdan yanlış bir anlam çıkardıysam özür dilerim ama ben böyle algıladım.
....Yazan yüreğiniz ve kaleminize sağlık. Saygılarımla.