- 2100 Okunma
- 30 Yorum
- 1 Beğeni
GİDENE
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Acaba kim kopardı yıldızları gökyüzünden birer birer? Kim sakladı ayın bodrum katına? Kabusu çöktü gecenin üstüme, hem de tonlarca... Yalnızım, yalnızım, yalnızlıklar içinde. Birlikte yudumladığımız umutları arıyorum, bulamıyorum.
Ne isterdim biliyor musun, sana sarılmak, gücüm yettiğince, kemiklerini kıracak kadar belki de... Dilimde adın var sadece, ha bir de geçmişte kalan anıların. Bir düş evim vardı, kapısında paslı bir kilit asılmış, darağacındaki adam gibi, dokundukça sallanıyor biraz da olsa, ama bir türlü açılmak bilmiyor. Görebiliyor musun beni, kasap kapısındaki kedi gibiyim, girmek istiyor giremiyorum içeri. Düşler yasak, ağlamak, ya ağlamak o da yasak. Yanında olmak isterdim şimdi, toplayıp birer birer tüm acılarını gömmek isterdim senin yerine toprağına. Hem de erinmeden, hem de alelacele, hem de bıkmadan. Ben ki herşeyden bir anda usanan ben, senin için usanmayacağım, ne güzel değil mi? Yapabilir miydim sence? Cevap vermiyorsun, veremediğinden mi yoksa üzmemek için midir bu susuşun? Eski evimizle birlikte yanan sandığını doldurmak isterdim umutla ve çeyiz olarak yeniden göndermek gideceğin her neresi varsa. İstemek yetmiyor, yetmiyor işte, yetmiyor.
Dün gece uyandım yine, aklımdaki sendin. Bir tufan esti yüreğimde, içimde herşey parçalandı aniden. Savrulup gitti buzullar ülkesine. Çöl denizinden kaktüsler esti ve battı yüreğime. Kanadım, damla damla...
Fotoğrafların yetmiyor hasretimi dindirmeye, sandıktaki naftalin kokulu elişlerin yetmiyor işte. Yetmiyor anıların , anılar yetmiyor içimdeki alevi söndürmeye.
Sabahın serin rüzgarını kuşlar kanatları altında hissederken, ümit yeşerirken badem ağaçlarında, tebessüm yerleşirken çiçeklerin yüzlerinde seni düşündüm yine. Konuk geldin düş evime, ne bir ikram yapabildim sana ne sen selam verdin, bir görünüp bir kayboldun, susuzluktan kavrulurken seraba sevdalanan Mecnun misali düştüm peşine. Yakalayamadım, daha öncekiler gibi.
Olur mu böyle, olur mu söyle, uçuvermek kuş gibi, açarak kanatlarını? Sen değilmiydin tükenmek bilmeyen derdimin dermanı, sen değil miydin elimden tutacak olan?
Neden yüz çavirdin bana, neden hapsettin boş odalara. Bunaldım, korkuyorum, gücüm kalmadı, taşıyamıyorum bu yükü, taşıyamıyorum.
Seni arıyorum dalgaların sesinde, seni arıyorum kaybolası kötülükler ülkesinde. Yok, yok, yok hiç bir şey yok, anla işte. Ne odalarda kokun, ne sararmış resimlerde rengin kalmış, yıllar çalıp gitmiş herşeyi.
İşte bir fotoğrafın karşımda, hüzün var gözlerinde, anlayamıyorum. Yırtmak geliyor hepsini, yırtmak, parçalamak, boğazına sarılmak çaresizliğimin ve haykırmak istiyorum haykırmak... Rüzgar gibi, nehir gibi, kaybolan yıldızlar gibi akıp gelmek istiyorum yanına.
Bu kaçıncı mayıs sensizlikle donduran ve tertemiz yüreğime acıları dolduran?
Çok uzaktasın, ulaşamam, istesem de ulaşamam. Bekliyorum kavuşacağım o günü, toprağa gömüp dünü ve unutmak öldüğünü...
AFET KIRAT
YORUMLAR
Yokluğun yürek parçalayan yanıdır gece...Hayallere sarılıp uyuyup uyanmak...Ve ayrılık ağrısının gidenlerde kalan yarısı ile yinelenmesi hüzünlü bir şarkı gibi...
Çok güzel ve duygu yüklü bir anlatımdı.Mayıs ayı bana bir anneyi anımsatsa da,sevilene yazılan çok özel duygulardı.Sesiniz de ayrı bir renk katmış yazıya.Seçkiye değer kaleminiz tükenmesin.Sevdiklerinizin acısını göstermesin bir daha Rabbim saygı ve sevgilerimle Afet hocam...Tebrik ederim...
Ah gidenler gidenler... Hepimizin en bitmez hüznü gidenler. Kimimizin eşi, kimimizin anası, babası ya da en kötüsü evladı... İlk okuduğumda yorum yapamadım buğazımdaki düğümden Afet hanım. Öyle işte, gidenlerim geldi aklıma. Yazınız ve duygu dolu seslendirme o kadar içten ki. Kısaca hüzün seli diyebilirim. Yürekten kutluyorum, hep sevgi ve saygıyla.
Afet İnce Kırat
Ah be ablam ne yaptın ne yaptın.:(( Kutlanır mı hüzün kutlanır mı gözyaşıma asılan yüreğin sesi...
Canım seni çok seviyorum.
Billûr yüreğinden hüzünler uzak olsun lütfen.Tek dileğim budur.
Allahım evlatlarınla, torunlarınla, sevdiklerin ve sevenlerinle geçireceğin nice nice mutlu, umutlu yıllar nasip etsin inşallah.
hep merak ederdim
allahım bu kadar dert bir kula reva mı diye
rabbim gerçekten insana çekemeyeceği yük vermezmiş
imtahanımız demek ablam
rabbim sabır ve metanet versin
kutlarım kalemini
saygımla
Afet İnce Kırat
asran
Allah gülen yüzüne zeval vermesin, nazarlardan saklasın.
soğuk algınlığı hemen nüksediyor....yorgan yatak içindeyim...herkes herşey gözlerimin önünde...zorlansamda yorumu yazmam gerekti...yakınen tanımanın onuru içindeyim...bu bölüme şeref verdiniz...saygılar hocam
Afet İnce Kırat
kendi içinde, kendine bile gurbettir yalnızlık... üşürsün... dalından sallanan yaprak misali savrulacakmışsın gibi her an savunmasız hissedersin hayata karşı...yol büyür önünde, sorunlar yumak, nasıl çıkarım diye düşünürken, dizlerinin mecalsizliğini hissedersin. yanında olmayana sitemlerin dökülür, düşer birbir ardın sıra satırlara "neden gittin ?"
kimseler anlayamaz neden yürüyemediğini. tarif ederler ışığa giden yerleri.. halbuki bilemezler, taşımaktan artık tutmaz olmuştur ayaklar, dayanmak istersin bulamazsın bir omuz bir dayanak...
hissettirdi hissettikleriyle...sağlıklı uzun ömür geride kalanlara, sevdiklerine , sana.yolculuk bu..yol hali ... belli olmaz, vesait erken gelmiş, o gitmiş varacağı yola... kimbilir bizim yolculuk nerede, ne zaman
sevgim saygımla teselli desem ne demeye, yaşayan bilir tek tabanca olarak hayata kurşun sıkmanın derdini
aah be Afet ablam Allah Kerim...yüreğin dert görmesin saygımla sevgimle...
esmize tarafından 3/22/2011 9:05:43 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sizi diğer insanlardan farklı kılan bakışlarınızdaki bir içim su gibi duran hüzün olsa gerek...
Sesinizden bu hüznü dinlemek ise bir başkaydı...
Yıldızları gökyüzünden kim koparıyor bilmiyorum ama her kopan yıldızın çığlığında kendimizi bulmak gibi bir evrenselliği imliyor yaşam...
Saygım ve kocaman sevgimle ...
Bu gök kubbede çok hoş bir seda oldunuz Afet Hanım. Var olun. Tebessüm eden yüzünüzü torunlarınızın şen kahkahalarında gülücükler doldursun. Yasak bile olsa göz yaşlarımın müsebbibisiniz. Samimi sevgilerimi gönderiyorum.
Haksızlık etmeyin artık kendinize, çok güzel yazıyorsunuz. Her güne bir mektup yazsanız ve dinlesek biz. Ahhh, ne güzel olur...
Afet İnce Kırat
orfeo
Teşekkür.
Bıraktım okumayı , dinlemenin keyfine bıraktım kendimi...Tüylerim diken diken, boğazımda bir yumru, ellerim titriyor. Gözyaşlaım korktu benden akamıyor....
Anılar yolculuğuna her daim hazır valizim acılarını fermuarlamış beni çağırıyor....
Direniyorum...
Tebrik ve teşekkürlerimle Afet Hanım..
Afet İnce Kırat
BANU ULUDAĞ
Sizi tanımaktan o kadar büyük sevinç ve onur duydum ki..anlatamam.
Çekingenliğim belki yanınızdayken ulaştıramadıysa duygularımı şimdi rahatlıkla söyeleyebilirim: Kalp kalbe karşıdır sözü bu kadar mı yerinde olur..
en içten sevgi ve saygılarımla
Çok duygulandım...
Biz sizi çok sevdik Afet hanım.Kaleminizden her damlayan yüreğimizi yaksa da.
Ne iyi etmişsiniz seslendirerek.Lütfen devam edin olur mu.
Afet İnce Kırat
Afet İnce Kırat
Can Ablam, sabah sabah yürek yakan bir denemeni hem okudum hem dinledim o hüzün dolu sesinden. Dün demiştim ama bugün yine diyorum; hoş geldin, sefalar getirdin. Seni yanımızda görmek ne güzel. Burada da sürekli yaz olur mu? Yazmak çok güzel inan bana. Senin kalemine nesir de çok yakıştı bilmiş ol.
Yazına gelince; imla ve akıcılık güzel, seslendirme güzel, her haliyle güzel. Alkışlıyorum.
sevgimle.