- 2074 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
SENSİZLİK ZAMANLARI - SEVGİLİYE - 2
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Tan ağarmaya başladı. Kaçıncı günü devirdim sensiz. Kaçıncı dostluğum bu gecelerle...
Ah gönlümün solmayan gülü, ayrılık rüzgarı bize de değermiş. Ben de düşermişim dalımdan kurumuş yaprak misali. Ah amansız sevdamın amansız yarası, bir bahar akşamı kondu sevda kuşu gönlüme. Yine bir bahar akşamı zemheriye çevirip gitti yüreğimi. Oysa ben bütün mevsimleri bahar biliyordum. Baharda çiçekler solar mı sevgili?
Kasırgalara bıraktın ruhumu. Alabora oldu düşlerim. Batan bir gemi nasıl kurtulur sevgili? Umutsuz bir hastanın yaraları nasıl sarılır?
Bırakıp gitmek istiyorum yüreğimi burada. Kendimi unutup, hiç bitmeyen, dönüşü olmayan yolculuklara çıkmak istiyorum. Belki izine rastlayabilirim. Bir haber, bir küçük haber alsam belki huzur bulabilirim. Gözlerinde hala nisan yağmurları var mı? Bilirsin yağmuru senin gözlerinde sevdim ben. O yağmurlar okşardı bakışlarımı.
Günlerdir saçlarımı tarıyorum ayna karşısında. Belki yine gelip eskisi gibi sarılırsın diye. Bütün umutlarım boşuna biliyorum. Ama olur ya, sevgili olur ya.
Sen beni sevince gülümsedi gözlerim. Sen sevdiğin için saçlarımı sevdim ben. Senin ellerinde anlam buldu ellerim. Sensiz çorak toprak gibiyim sevgili. Taş gibiyim. Kurumuş dal gibiyim. Sensiz bir hiçim sevgili.
Ne çabuk geçti zaman. Yine hüzün kemiriyor içimi. Yine dört duvar, yine yalnızlık, yine keder. Yaşamakla ölmek arasında bir çizgide durdum yıllarca. Duvardaki saatin akreple yelkovanı bile değiliz seninle...
Yıldızlar bir çarşaf gibi yine sensiz örtüyor geceyi. Ben hala senin resimlerinle avunuyorum. Gittiğin gün soğuk bir namlu gibi şakaklarımda. Ya çek kurtar bu karanlıktan ya da öldür sevgili...
Leyla AKGÜL