- 878 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Anadolu kadı(n)ları
Kadın bulutların üzerinde derin bir oh çekerek gözlerini kapadı, yükseklik korkusunu unutarak. Yeni bir hayat bekliyordu, umut dolu. Her şey çok güzel olacaktı. İçine almış olduğu nefesi bıraktığında gözleri hala kapalıydı.
Arkada bıraktığı geçmişine dönüp baktı;
Tek katlı ahşap evin önünde birikmiş bir kalabalık elinde büyükçe bir örtüyü gelinin üzerinde yaymış bekliyorlardı. Evin damına cıkmış takım elbiseli iki genç ellerinde elma sırayla önce üç kere elmayı yukarı kaldırıp örtünün üzerine bıraktılar. İrkilip başını aşağıya doğru çekti gelin.
Evin kapısında içeri girmeden önce yere indirilen ağaç kasığa üç defa vurdu ayağıyla. Kıramayınca, içeriye koştu şalvarlı bir kadın bardak getirdi gelinin ayağı önüne bıraktı. O kadar bitkindi ki gelin ayağını kaldırıp bardağın üzerine vurdu ama yine kırılmayınca vazgeçildi. Gelin mavi demir kapıdan içeri girdiğinde sağında çark onun yanında başka odaya açılan kapı tam karşısında başka bir kapı ara salona açılan ve orta yerde divan duruyordu.
İkinci salondan misafir odasına açılan kapıdan içeri adımını attı tam solunda kendi odasına açılan kapıdan içeri girdi. Yatağın üzerine otururken bu karmaşalığı kavramaya çalışıyor gibi şaşkındı gözleri.
Küçücük bir odanın içine zor bela sığmış gardırop, yatağı ve çeyiz sandığı ve küçücük parmaklıkları olan pencereden ibaret olan odasına bakındı. Üzerindeki gelinliği çıkarıp rahatlamak istedi…
Bu evde geçecekti kalan ömrü ve bu insanlarla. Başarabilecek miydi?
Yemek yiyemedi o akşam, eşi içki içerken bir kadehte onun alması için zorlamıştı. Zor bela içmişti oda. Hafiften başı dönüyordu. Gerçekten rahatlayacak mıydı?
Bu üç oda iki salon bir mutfaktan ibaret olan ahşap evde tam 15 kişi yaşayacaklardı…. Herkes uyumak için çekildiğinde eşiyle baş başa olmak tüylerini ürpertti kadının. Eşi yatağa uzanmış onu yanına gelmesi için eliyle işaret etti. Titreyerek oturdu yatağın kenarına. Duvara asılı krom bir sinide kendine baktı ve yanında uzanan adama... Bileklerinden tutup kendine çekti adam. Yaprak gibi titriyordu kadın.
-Korkuyorum dedi kadın
Adam duymuyordu sanki ya da umursamıyordu korkularını üzerindekileri öyle hızla çıkardı ki hepten savunmasız kaldığını hissetti kadın.
-Ne olur dur, korkuyorum diye engel olmaya çalıştı adama.
Adam sinirlenerek kadını yataktan yere fırlatıp;
- O zaman neden evlendin diye bağırdı.
Kadın odanın duvarlarında gözlerini gezdirirken arkadan ses duydu dönüp cama baktı kaynanası camdan onları gözetliyordu
- Neden mi evlendik bilmiyorum dedi içinden sonra, ya sen benimle…
- Sabah babamlara durumu sen izah edersin sonra benden şüphe etmelerini istemem acaba oğlum erkek değil mi diye düşündürmem…
- Ben nasıl söyleyeyim annenlere utanırım, bir şey demesek olmaz mı ne olur.
- Beni ilgilendirmez korkan sensin sen açıklarsın.
- Ne olur…
- O zaman ya izin vereceksin ya da yarın annemlere sen açıklayacaksın
- Olmaz çok korkuyorum lütfen anla beni.
- Kes sesini gel buraya
Kadın korkarak yatağa gitti tir tir titriyordu.
Erkek her dokunduğunda kadına kadın tiksinerek çekti kendini zifafın zifirinden içeri.
...devam edecek.
sude nur haylazca