- 964 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Tokat gaziosmanpaşa Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği 4. sınıf(iö) sorularına cevaplarım
TOKAT GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ SINIF ÖĞRETMENLİĞİ 4. SINIF(İÖ) ÖĞRENCİLERİNİN SORULARINI CEVAPLARKEN
Geçtiğimiz günlerde Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim üyelerinden Ömer Faruk Sönmez in daveti ile sınıf öğretmenliği 4. sınıf (İÖ) öğrencilerine bir sunum yapmış ve sonrasında soruları cevaplamıştım. Burada o sorulara cevap yazalım dedim
SORU- İşitme engelli biri olarak( engel demekten sizi görünce utandım. ) hayattan bu kadar zevk ve neşe almayı nasıl başarıyorsunuz ? Maşallah. Bu bakımdan hayatınızın dönüm noktası nasıl oldu? Çalışmalarınızın devamını dilerim ve sizi yürekten kutluyorum (Vehbi Koç)
CEVAP- güzel iltifatlarınıza teşekkür ederim. Sizin güzel duygularınızı görünce hayata daha çok bağlanarak daha gayretli olmam gerektiğine inanıyorum ve hayatımın dönüm noktası okuma ve yazmayı sevmek ve bunun önemini kavramak oldu. Hayatta insanlar çok zaman farkına varıyorlar çok şeyin ama devamlılık gelmiyor o yüzden de insanlarımız çok şeyi kaybediyor mesela siz burada benim varlığımın farkına vardınız ama “ bu ağabeyden burada<ilham aldık nerede çalışıyor acaba ara sıra gidip ziyaret edelim sohbet edelim” deyip de bunu uygulamadıkça benden faydalanmanız anlık olur. Frakına vardıktan sonra işin peşini bırakmadan hep okuyarak , bilinçlenerek bugün sizlere seslenecek seviyeye geldim. Umarım sizlerde farkına vardıktan sonra bizlerden devamlı olarak faydalanırsınız .Bunu sizlerden bekleyeceğim her zaman.
SORU- bu noktaya gelmenizde ailenizden sizi destekleyen oldu mu ? Bir de dudak okumayı kendi kendinize mi öğrendiniz .Şimdiden teşekkür ederim. (Süleyman OZAN)
CEVAP- Annem babam ve amcam her zaman desteklediler ama onlar hastalık geçirdiğim zaman “istersen okuma” anlayışı ile de bana dayatmadılar tabii ki. İnsanlarımız hep birileri bizi desteklesin, bize destek olsun diye bekler ama biz kendimizi desteklemez ve kendimizi motive edemezsek o zaman başkaları bizim başarımız için ne yapabilir ki ? Dudak okumayı da kendi kendime öğrendim ve başkalarından bana bir şey öğretmesini de beklemedim hiçbir zaman . her şey insanın kendisinde başlar kendisinde biter.
SORU- Motivasyonu ve öğrenme isteği yüksek biri olarak motivasyonunuzun ve enerjinizin kaynağı nedir ? Bu konuda bize ne gibi tavsiyelerde bulunacaksınız ? (Leyla EREN)
CEVAP- Motivasyonumun ve öğrenme isteğimin kaynağı okumaya duyduğum ve kitap ve dergilere olan aşırı sevgim ve kendi ayaklarım üzerine durmanın yanında başkalarına da faydalı olabilme ve insanları sevebilme istek ve azmi. Sizlere de her kötü olayda bile olumlu şeyleri görme ve karamsarlıkları hemen üzerinizden atarak gelecek hep güzel olacak umudu ile yaşamanızı ve insanları sevmenizi tavsiye ederim. Karşımızdaki insanlar bizi sevmese de biz sevmeye devam edelim zaman gelir anlarlar.Okumayı bir zorunluluk değil, bir ibadet olarak görelim ve boş işler yapmaktansa okumaya ve öğrenmeye hep zaman ayıralım.
SORU- Siz konuşurken benim dikkatimi çeken kurduğunuz cümleleri hiç şaşırmadan , duraklamadan anlatabilmeniz. Bu bilgi gücünüzden mi kaynaklanıyor? Yoksa kendinizi geliştirmeden önce de böyle net bir şekilde kendinizi ifade edebiliyor muydunuz ? (B. Kübra DURSUN)
CEVAP – Hasta olmadan ve işitme gücümü kaybetmeden önce de akıcı ve düzgün konuşurdum ama hastalık geçirip de işitme gücümü kaybedince bu akıcılık azalmaya başladı ama sonradan okumayı yazmayı sevip de kişisel gelişim dergi ve kitaplardan etkili ve verimli konuşmanın nasıl olacağını anlatan yazıları okuyarak hayatıma uyguladığım zaman akıcı ve güzel konuşma da kendiliğinden gelmekte.
Sizlerde öğretmen olduğunuz zaman akıcı ve düzgün konuşmak istemekteyseniz bu anlattığım kişisel gelişim dergilerinden etkili hatip olmanın yollarını öğrenin. Ben öyle insanlar tanımaktayım ki öğretmenlikten emekli olmuşlar ama 30 veya 40 sene öğretmenlik yaptıkları halde konuşmayı bilmemekteler ve iletişimden kaçınmaktalar. Bu da onların yalnız kalmasına ve insanların kendilerinden uzaklaşmasına sebep olmaktadır. Siz öyle öğretmen olmak istemiyorsanız mutlaka etkili hitap etme yöntemlerini öğrenerek hayatınıza uygulamaya bakınız.
SORU- 4 yıldır buradayım. Sizinle yeni tanışmış olmak beni üzdü. Ama bundan sonra sizi takip edeceğim. Başarılı olmak için bana ilham verdiniz.
Zamanı iyi değerlendirmek için neler yapmalıyız ? (Meride İlkkan ERAKDEMİR)
CEVAP-Güzel duygularınıza teşekkür ederim.Ben de zaten sizlere devamlı iletişim halinde olarak devamlı olarak faydalı olmak isterim. Her zaman benimle iletişim halinde olmanızı dilerim.
Zamanı etkili kullanmak için öncelikle hayatımızda bizim için önceliklerimizin ne olduğunu belirleyerek o önceliklere göre bizim için gereken şeyleri sıralayarak o doğrultuda çalışırsak gereksiz veya az gerekli olan şeylerden uzaklaşırsak hayat bize mutlaka gerekli olan zamanı verecektir.
SORU- Eğer özel olmazsa özel hayatınızdan yani aile hayatınızda sizin için önemli olan noktalar nelerdir? Malum bizde artık o yaşlara gelmekteyiz.(Vehbi KOÇ)
CEVAP- Aile hayatında en önem verdiğim nokta iş dışında he ailemle geçirmem ve onlara karşı samimi olmam. Çocuklarımın ve eşimin de beni anlaması ve onların de zamanla gelişimi sevmesi beni mutlu etmekte. Aile ilişkilerinde maske takmadan olduğumuz gibi davranmamızda bizim huzurlu olduğumuz şeyler ve önem verdiğim noktalar. Bu konuda ayrı bir konferans konusu olacak kadar geniş ve isteyen ile yüz yüze de konuşma imkanımızda olur.
SORU-Duygularınız ile mantığınızın ayırımını nasıl yaparsınız ? ( Tülay GÜZEL )
CEVAP- Duygulu olmak güzel şey ama duygulu olduğumuz zaman duygu sömürüsü yapan insanların oyununa gelmek kolay olmakta ve bizler duygularımıza ve mantığımıza bakarak mantıklı hareket ettiğimiz zaman bu tuzağa düşmeyiz. O yüzden bizler mantıklarımıza bakalım mantık da akıl ile olan şey mantık ise herkesin veya çoğunun kabul edeceği gerçeklerdir ve bizler aklımızla bunu kavrayarak duygusallıkta da bir sınır koyarak bazı şeylere mantığımızla hayır demesini de bilelim. Hayır demeyenin evet demesinin de bir değeri olmamalı.
SORU- İşitme duyunuzu kaybettikten sonra bu duyunuzu engel olarak görmeyerek kendinizi geliştirmeye karar verdiğinizde içinde bulunduğunuz çevrenin size tepkileri ne oldu? Olumlu ya da olumsuz. (Leyla Eren )
CEVAP- Olumlu olarak hayata bakanlar tabii ki gelişmemden memnun kaldılar ve amcam, annem , babam destek oldular. Amcam merhum Osman Yalçın okuyacak ve mühendis olacaksın diye beni her zaman yüreklendirdi ve ben de azimle bunu devam ettirdim. Hatta kitap okuduğumu gören hocalardan bazıları bırak ta dersine çalış demekten de geri kalmazlardı ama sadece ders kitapları değil her güzel kitap okuduğumuzda bizi geliştirdi. Başkalarının ne dediğinden çok ben mantığıma ve geleceğimin güzel olacağına bakarak güzelliklere odaklandım. Çevre ne derse desin gelişim güzel gelişmek bence ibadet.
SORU- Hayatta karşımıza gelenlerin peşinden koşmamızı söylediniz . Elinizden kaybettiğiniz şeyler olmadı mı ? (Ertuğrul Sincer)
CEVAP- Elimizden kaybettiğimiz şeyler önümüze çıkan fırsatlardan çok daha fazlaydı ama kaybettiklerimize yanmak bize ne kazandırır ki? Biz geçenlere değil de gelecek olanlara bakmak zorundayız ve o zaman başarıyı yakalayabiliriz. Başarıyı yakalamak demek geleceğe umutla bakmak ve bu umudu hiç kaybetmemek demektir bence. Umutlu ve mutlu olmasını bilerek geleceğe bakmaya devam edelim.
SORU- Başarıya giden yolda hiç karşınıza işitme engelinizden başka engel çıktı mı ? Çıktıysa bu engeli aşmayı nasıl başardınız ? Bizi aydınlattığınız için çok teşekkür ederim (Yasemin Aymak)
CEVAP- Karşımıza her zaman engel çıkar ve bu engelleri her zaman aşmaya bakmak lazım. Karşımıza hangi engelin çıktığı değil, o engelleri aşacak gücü kendimizde görmek ve bu engelleri aşmak için çaba harcamak önemli. Karşıma çıkan engelleri değil , başarımı nasıl artıracağımı düşündüm hep.
SORU- Hayata olumlu bakmaya çalışmanıza rağmen bu en fazla üç gün sürüyor. Nasıl oluyor da bu hayattan mutlu olma potansiyelinizi sürdürebiliyorsunuz.Bunu neye borçlusunuz?(sultan kurt )
CEVAP- Bunu umutlarımızın her zaman canlı olmasına , hayata kalıcı değil geçici olarak bakmamıza ve insanlardan fazla bir şey beklememeye ve insanları sevmeye borçluyum . Hayattan kopmadan umutla ilerlemeye devam derim.
SORU- İktisat fakültesi ve elektrik bölümünü tamamlamışsınız . Fakat alanınızdan farklı bir konuda kendinizi geliştirmişsiniz. Kişisel gelişim alanında çalışmalar yapmaya başlamanız nasıl başladı ? (Okan Büyüktaş)
CEVAP- Benim çocukluktan bu yana dergilere olan büyük ilgim vardır kişisel gelişim dergilerini de çıktıkları zamandan bu yana takip etmeye başladım bir süre sonra bana hayatımın geliştiğini güzelleştiği mesajı vermeye başladı bu çalışmalarım her meslek sahibi hem meslek hayatında hem de özel hayatında güzellikleri keşfetmek isterse bence bu dergileri okumaya gayret etmeli.
SORU- Bir işitme engelli olarak bu kadar güzel konuşabilmeyi nasıl başardınız ? Toplumun size bakış açısı nasıldı? Bu güne kadar yaşadığınız olumsuzluklardan bahseder misiniz ? 8Belgin BEŞKAZAK)
CEVAP- Bu kadar güzel konuşma insanın bilgisinden meydana gelir. Devamlı konuşan ve güzel geliştirici yazılar okuyan ve bunu alışkanlık haline getiren insanlar her zaman güzel konuşur ve bunun işitme engelli olmakla alakası
Toplumumuzun büyük bölümü kıskançtır ve takdir eden çok azdır engelli ve başarılı insanının önüne engel çıkmaz mı tabii ki çıkar alanımda çalışamamam müfettiş uzman olamamam öğretim görevlisi olamamam ve bununla beraber sevdiğim faydalı olacağım kurumlara ısrarla atamamın yapılmaması da bunlara güzel örnekler Ama her şeye rağmen gene de engelli olmamıza rağmen başarılı olmaya devam diyorum.
SORU- İnsan kendisine çok kötü şeyler yapan ve hayatının önemli dönemini büyük derecede etkileyen insanların hayatta nasıl davranmalı ve yaptığı kötülükleri unutamıyorsa ve o insan sürekli olarak yakınında veya karşısındaysa ( Gürcü ince)
CEVAP- bu gibi insanlar çok yakınlarımızda var ben onlarla muhatap olmamaya ve onların seviyesine düşmemeye ve onlarla diyalog ve iletişim kurmamaya gayret ederim. Onları görmemek ve tanımamak zaten onlar için yeterli ceza olmakta ve insan kötülüklere kızsa da sonunda kızgınlıklarımız yanımıza kötülük olarak bize kar kalmakta ben bu durumda onlarla muhatap olmamaya gayret ederim gayet de rahat ederim.
SORU- İşitme kaybınızın engelden çok azme dönüşmesini sağlayan bir öğretmeniniz var mıydı? Hangi branş öğretmeniydi.( Merve Aytaç)
CEVAP- Bana her zaman yardım eden derslere etkin olarak katılmamı sağlayan ve evinde her zaman misafir eden ve bizi saygı ile devamlı olarak motive eden Azmi Erge hocamızı her zaman minnetle anarım Allah uzun ömür versin kendisi tarih ve sosyal bilgiler dersimize gelmiş bir hocamızdı.
SORU- Öğretmen olduğumuzda sınıfımızda özel eğitime muhtaç öğrencilerimiz olacak. Peki onların bam telline dokunabileceğimiz ve onları hayata bağlayabileceğimiz en kritik en önemli davranışımız ne olmalı sizce(Şaduman ALTIOK)
CEVAP –Onları diğer öğrencilerinizden ayırmadan sevmeniz ve onları baba gibi anne gibi sevgi ile kucaklamanız her zaman onların sizi sevmesine sebep olacak ve benim hocamı minnetle anmam gibi onlarda sizi anacaklardır mutlaka
Hepinize özellikle bu derse konuk eden Ömer Faruk Sönmez beye teşekkür ederim.
TURAN YALÇIN-TOKAT
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.