sağlığın faturası olmaz
Geçtiğimiz günlerde Ankara bayağı iyi bir yağış aldı, Ankara diyorum çünkü; ben Ankara’da yaşıyorum ve bu anı yaşadım. Yolları açmak için belediyeler seferber oldu, ana arterleri çabuk açtılar ama insanların yürüdüğü kaldırımların büyük bir bölümü hala buzla kaplı. Bende araç kullanan birisiyim ve yolların açılması beni de mutlu ediyor ama şehir merkezlerindeki çalışmalar için öncelik, insanlarda mı, yoksa arabalarda mı olmalı? Bir sürü insan düştü ve yaralandı bunlardan biriside benim. Hava karanlıktı, evime girmeye 10 metre kalmıştı, kaldırımda temizlenmiş bir yer gördüm, tamamen yer gözüküyordu hiç buz yoktu, sanırım bu görüntünün rahatlığıyla oraya adımımı attım, birazda dik olan bir yerdi ve adımımı atar atmaz ayaklarım havalandı sırt üstü düştüm, önce kalçalarım yere çarptı sonra kafamın arkasını sert bir şekilde betona vurdum, hareketsiz kaldım ve etraf dönmeye başladı, kalkmak istedim kalkamadım,kolumu bile oynatamadım vücudum emirlerime itaat etmiyordu, inanın bir ara öleceğimi düşündüm aklıma beyin kanaması falan gibi şeyler geldi, 4-5 dakika öylece kaldım etrafta yardım edecek kimse yoktu, başımın dönmesi geçti, yerden kalkmadan kafamı yokladım kan yoktu, gözlüğümü buldum ve yavaşca doğruldum. Benim tertemiz gördüğüm yerin tamamen buzla kaplı olduğunu fark ettim. Bir sürede orda öylece bekledikten sonra evime doğru yürümeye başladım ve evime ulaştım. Şimdi yani olaydan 15 saat sonra biraz yürüme zorluğu çekiyorum ama sanırım oda geçecek. Belediyelerin yollarla ilgili çalışmalarını düşündüm, belliki araçlar daha önemliydi ve öncelik kaldırımlara değil yollara verilmişti. Öncelik insanda olsa dağa tırmanır gibi geçtiğimiz, özellikle yaşlı ve sakat insanların geçmesi nerdeyse mucizeye bağlı onlarca basamağı olan üstgeçitler yaparlarmıydı? Yada yaya geçitlerinde çok kısa yanan lambalar sayesinde koşarak geçmek zorunda kalırmıydık? Düşünüyorum ve bunların hepsinin arabaların daha rahat bir ortam bulmaları yüzünden bizim çektiğimiz çileler olduğu kanısına varıyorum.
Sağlığın faturası olmaz ve hiçbir insanın hayatından daha değerli bir şey olamaz. İnsanlara daha çok değer verildiği günleri görebilmemiz dileğiyle. Sağlıcakla kalın ve her şey gönlünüzce olsun.
Sado
YORUMLAR
Büyük geçmiş olsun, çok üzüldüm.
Kar tatili verilen ilk günün ardından işe giderken eşimi sıkı sıkı tembih etmiştim yavaş yavaş yürü dikkat et sakın düşme diye. Bilmiş gibi tam tarif ettiğiniz üzre sırt üstü kayıp düşmüş. Ne kadar üzüldük. Zaten sırtı ağrıyordu artık daha çok ağrıyo maalesef.
Kar yağdığı gün üşenmeyip apartmanımızın kapısının önündeki karları kürerken eşim yeter dedikçe kaldırımları temizlemeye çalışıyordum bırak yorulacaksın deyince " biri kayıp düşmesin bırak keyifle yapıyorum" demiştim. Verilmiş sadakamız varmış. Keşke herkes biraz daha özverili olabilse ve birilerinin yapmasını beklemeden bir hayra girmenin peşine düşebilse. Kimseye bir şey olmasa.
Yeniden geçmiş olsun aman dikkat, ayazı bitene kadar Ankara'nın...
Sadoka
gerçekten sağduyulu vatandaşlar ve dükkanının önünü temizleyen esnaflar olmasa adım atacak yer yoktu Ankara kaldırımlarında. Kar yağışının ertesi günü Kızılay ve Maltepe'de halletmem gereken işlerim vardı ve resmen buzun üzerinde cambazlık yaparak yürüdüm, biliyorsunuz ki buralar merkez birde kenarda kalan semtleri düşünün.
Geçmiş olsun tekrardan.